RİZE'DE 183 YILLIK KONAK'TA BİTMEYEN TARTIŞMA

Rize 29.06.2020 - 11:54, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 3344+ kez okundu.
 

RİZE'DE 183 YILLIK KONAK'TA BİTMEYEN TARTIŞMA

19. yüzyılın başlarına dayanan ve ihtişamlı mimariye sahip Rize'nin Çamlıhemşin ilçesi Yukarı Çamlıca Mahallesi’ndeki kültür varlığı tescilli konak hakkında son dönemde olumsuz durumlar yaşanmıştır.   Öncelikle, mimarisiyle göz kamaştıran 183 yıllık konağımızın gündeme gelmesinden, Kuluhan ailesi olarak son derece üzüntü duyduğumuzu belirtmek isteriz.  Doğası ve kültürüyle göz kamaştıran Yukarı Çamlıca Mahallemizin gündemi, bugüne kadar hiç görülmemiş biçimde bir zat tarafından meşgul edilmektedir. Bu zatın ailemize yönelik sert ve saldırgan söylemlerine adap ve edep gereği hiçbir şekilde yanıt vermedik ve hakkımızı hukuk çerçevesinde arama yolunu seçtik. Ancak birtakım çirkin söylemlerle ve iftiralarla insanları manüple eden, kolluk kuvvetlerinden tutun da ilçe nüfus müdürlüğünden adli mercilere kadar gereksiz yere meşgul eden bu zatın ifadeleri artık yalan boyutunu aşmış, ailemizin fertlerine hem maddi hem manevi olarak zarar verir hale gelmiş, olaylar yıpratıcı bir hal almıştır. Güngör Oflu’nun evimizde hiçbir hakkı, hukuku yoktur.  Şöyle ki; İstanbul Cihangir’de Feruz Mah. Akarsu Sok. 61 nolu apartmanın 2. katında (İstanbul 3.noterliği) yapılan 2 nisan 1930 tarihli 0235321 nolu mukavelede Ofluoğullarından Hacı Hüseyinoğlu Ahmet Efendi ile erkek kardeşlerinden oluşan ölü hacı mehmet’in oğlu hasan, ölü Abdurrahman efendi ve onun oğulları Nazım ve Tevfik ve de ölü hafız Mustafa oğlu Sabri efendiler müşterek sahiplikleri olan arazi ve üzerindeki taşınmazları kendi aralarında paylaşmışlar ve tasdik etmişlerdir. Söz konusu arazi ve üzerindeki taşınmaz olan konak, Hacı Mehmetoğlu Hasan KULUHAN’a düşmüştür. Hasan KULUHAN mirasçıları olarak tapu belgemiz yapılan bu mukaveleye dayanmaktadır. Kendisi yapılan bu sözleşmeye 2002 yılında dava açmış, 2014 yılında yerel mahkeme davayı esastan reddetmiş, Güngör Oflu söz konusu kararı yargıtaya taşımıştır. Resmi sözleşmeye göre herhangi bir hakkı olmamasına rağmen 2017 tarihli evimizi işgalinden bu yana sosyal medya hesaplarından sürekli atalarımızı, dedelerimizi, değerlerimizi; aşağılayıcı, küçük düşürücü, hakaret içerikli sözlerle taciz etmiştir. Haksız bir şekilde tam 3 sene kaldığı bu eve kira dahi ödemeyerek, 2019 yılından beri hiçbir hissedarı sokmadığı gibi cay üreticisi aile fertlerimizden Yüce Kuluhan’a asılsız beyanlarla uzaklaştırma kararları aldırmış, evine giremeyen aile ferdimizi maddi-manevi zarara uğratmıştır. Emniyet güçlerini mesnetsiz iddialarıyla sürekli meşgul etmiştir. Yüce Kuluhan, tedbir kararının kaldırılmasının ardından evine girmek istemiş, Güngör Oflu kapıları açmamıştır. Buna istinaden Yüce Kuluhan diğer hissedar Halil Ofluoğlu ve emniyet güçleri şahitliğinde tekrar evine girme teşebbüsünde bulunmuşsa da Güngör Oflu isimli şahıs polislerin yanında Yüce Kuluhan’a “silahla vurma” tehdidinde bulunmuştur. Sonuç olarak Yüce Kuluhan evine girememiş, eşiyle birlikte mağdur olmuştur. Buna istinaden avukatımız bu mağduriyetin giderilmesi adına sayın mahkemeden ihtiyati tedbir kararı ile evin tahliyesini talep etmiş, söz konusu talep mahkemece kabul görmüştür. Diğer yandan 22 Haziran 2020 tarihinde Güngör Oflu haksız yere işgal ettiği evimizden icra memurları ve polisler eşliğinde çıkarılmıştır. Karara itiraz etmiş olsa da yüksek mahkeme reddetmiştir. Güngör Güngör Oflu nihayet aile fertlerimizin girebildiği evin bahçesinde kamp kurmuş, aile fertlerimizi tahrik edici bir takım hareketlerde, söz ve davranışlarda da bulmaya devam etmektedir Bugüne kadar doğasına, mimarisine gözümüz gibi baktığımız evimizin işgal süresince ne halde olduğuna, gördüğümüz çirkin manzarayı ayrıca tarif etmek isteriz. Güngör Oflu’nun tüm kapıların kilitlerini kırdığından bahsetmiştik. Bunu detaylandıracak olursak; Kendi kullanım alanı dışındaki evin diğer tüm alanlarına bilerek ve isteyerek zarar vermiştir. Öyle ki, kilitlerini kırdığı kapıların içerisine çöplerini yığmış, farelerin tüketeceği gıdalar serpiştirmiş, ateşinin küllerini mutfağa yığmıştır. Ardından tekrar yine kendisi kilit taktırmış sanki bunca zararı biz yapmışız gibi icra memurlarına odaların halini göstermiş, sosyal medyada yakışıksızca paylaşımlar yapmıştır. Ayrıca kendi kullanım alanı dışındaki yerlerde küçük abdest izlerine rastlanmıştır. Güngör Oflu’nun yalanları ve manüplasyonları artık akıl almaz boyutlara ulaşmıştır. Dedeyadigarı iddiasıyla evimize göz diktiği yetmezmiş gibi inanılamayacak boyutta evi talan etmiştir. Her ne kadar ihtişamlı bir tarihe sahip evimiz hiç haketmediği şekilde bu süreçte zarar görmüş olsa da, geçmişe saygımızdan bundan sonraki süreçte gözümüz gibi korumaya devam edeceğimizi, Bilgilerinize saygılarımızla sunarız.   Volkan KULUHAN İLGİLİ HABERİMİZ İÇİN TIKLAYINIZ

19. yüzyılın başlarına dayanan ve ihtişamlı mimariye sahip Rize'nin Çamlıhemşin ilçesi Yukarı Çamlıca Mahallesi’ndeki kültür varlığı tescilli konak hakkında son dönemde olumsuz durumlar yaşanmıştır.
 

Öncelikle, mimarisiyle göz kamaştıran 183 yıllık konağımızın gündeme gelmesinden, Kuluhan ailesi olarak son derece üzüntü duyduğumuzu belirtmek isteriz. 


Doğası ve kültürüyle göz kamaştıran Yukarı Çamlıca Mahallemizin gündemi, bugüne kadar hiç görülmemiş biçimde bir zat tarafından meşgul edilmektedir. Bu zatın ailemize yönelik sert ve saldırgan söylemlerine adap ve edep gereği hiçbir şekilde yanıt vermedik ve hakkımızı hukuk çerçevesinde arama yolunu seçtik. Ancak birtakım çirkin söylemlerle ve iftiralarla insanları manüple eden, kolluk kuvvetlerinden tutun da ilçe nüfus müdürlüğünden adli mercilere kadar gereksiz yere meşgul eden bu zatın ifadeleri artık yalan boyutunu aşmış, ailemizin fertlerine hem maddi hem manevi olarak zarar verir hale gelmiş, olaylar yıpratıcı bir hal almıştır.


Güngör Oflu’nun evimizde hiçbir hakkı, hukuku yoktur. 


Şöyle ki; İstanbul Cihangir’de Feruz Mah. Akarsu Sok. 61 nolu apartmanın 2. katında (İstanbul 3.noterliği) yapılan 2 nisan 1930 tarihli 0235321 nolu mukavelede Ofluoğullarından Hacı Hüseyinoğlu Ahmet Efendi ile erkek kardeşlerinden oluşan ölü hacı mehmet’in oğlu hasan, ölü Abdurrahman efendi ve onun oğulları Nazım ve Tevfik ve de ölü hafız Mustafa oğlu Sabri efendiler müşterek sahiplikleri olan arazi ve üzerindeki taşınmazları kendi aralarında paylaşmışlar ve tasdik etmişlerdir. Söz konusu arazi ve üzerindeki taşınmaz olan konak, Hacı Mehmetoğlu Hasan KULUHAN’a düşmüştür. Hasan KULUHAN mirasçıları olarak tapu belgemiz yapılan bu mukaveleye dayanmaktadır. Kendisi yapılan bu sözleşmeye 2002 yılında dava açmış, 2014 yılında yerel mahkeme davayı esastan reddetmiş, Güngör Oflu söz konusu kararı yargıtaya taşımıştır.

Resmi sözleşmeye göre herhangi bir hakkı olmamasına rağmen 2017 tarihli evimizi işgalinden bu yana sosyal medya hesaplarından sürekli atalarımızı, dedelerimizi, değerlerimizi; aşağılayıcı, küçük düşürücü, hakaret içerikli sözlerle taciz etmiştir.

Haksız bir şekilde tam 3 sene kaldığı bu eve kira dahi ödemeyerek, 2019 yılından beri hiçbir hissedarı sokmadığı gibi cay üreticisi aile fertlerimizden Yüce Kuluhan’a asılsız beyanlarla uzaklaştırma kararları aldırmış, evine giremeyen aile ferdimizi maddi-manevi zarara uğratmıştır. Emniyet güçlerini mesnetsiz iddialarıyla sürekli meşgul etmiştir. Yüce Kuluhan, tedbir kararının kaldırılmasının ardından evine girmek istemiş, Güngör Oflu kapıları açmamıştır. Buna istinaden Yüce Kuluhan diğer hissedar Halil Ofluoğlu ve emniyet güçleri şahitliğinde tekrar evine girme teşebbüsünde bulunmuşsa da Güngör Oflu isimli şahıs polislerin yanında Yüce Kuluhan’a “silahla vurma” tehdidinde bulunmuştur. Sonuç olarak Yüce Kuluhan evine girememiş, eşiyle birlikte mağdur olmuştur. Buna istinaden avukatımız bu mağduriyetin giderilmesi adına sayın mahkemeden ihtiyati tedbir kararı ile evin tahliyesini talep etmiş, söz konusu talep mahkemece kabul görmüştür.


Diğer yandan 22 Haziran 2020 tarihinde Güngör Oflu haksız yere işgal ettiği evimizden icra memurları ve polisler eşliğinde çıkarılmıştır. Karara itiraz etmiş olsa da yüksek mahkeme reddetmiştir. Güngör Güngör Oflu nihayet aile fertlerimizin girebildiği evin bahçesinde kamp kurmuş, aile fertlerimizi tahrik edici bir takım hareketlerde, söz ve davranışlarda da bulmaya devam etmektedir


Bugüne kadar doğasına, mimarisine gözümüz gibi baktığımız evimizin işgal süresince ne halde olduğuna, gördüğümüz çirkin manzarayı ayrıca tarif etmek isteriz. Güngör Oflu’nun tüm kapıların kilitlerini kırdığından bahsetmiştik. Bunu detaylandıracak olursak;


Kendi kullanım alanı dışındaki evin diğer tüm alanlarına bilerek ve isteyerek zarar vermiştir. Öyle ki, kilitlerini kırdığı kapıların içerisine çöplerini yığmış, farelerin tüketeceği gıdalar serpiştirmiş, ateşinin küllerini mutfağa yığmıştır. Ardından tekrar yine kendisi kilit taktırmış sanki bunca zararı biz yapmışız gibi icra memurlarına odaların halini göstermiş, sosyal medyada yakışıksızca paylaşımlar yapmıştır. Ayrıca kendi kullanım alanı dışındaki yerlerde küçük abdest izlerine rastlanmıştır.

Güngör Oflu’nun yalanları ve manüplasyonları artık akıl almaz boyutlara ulaşmıştır. Dedeyadigarı iddiasıyla evimize göz diktiği yetmezmiş gibi inanılamayacak boyutta evi talan etmiştir.

Her ne kadar ihtişamlı bir tarihe sahip evimiz hiç haketmediği şekilde bu süreçte zarar görmüş olsa da, geçmişe saygımızdan bundan sonraki süreçte gözümüz gibi korumaya devam edeceğimizi,

Bilgilerinize saygılarımızla sunarız.

 

Volkan KULUHAN


İLGİLİ HABERİMİZ İÇİN TIKLAYINIZ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi