İşte size KÜLÜNK'ün İbret verici o paylaşımı

Devleti ayakta tutan yegane unsur Devlet kurumlarıdır. Kurumsallaşma sıkıntısı çeken Devletler zamanla aşınır ve yönetimde zaafiyetler ortaya çıkar. Vatandaş talebini iletmek için Devlet kurumlarına başvuruyor ve gerekli alakayı göremiyorsa hükümeti oluşturan siyasi partilere başvurma ihtiyacı hisseder. Bu ise Devleti zayıflatan, toplumu ayrıştıran ve bürokrasiyi siyasetle karşı karşıya getiren bir süreci besler. Vatandaşın Devlet kurumlarına olan güvenini zedeler.

Kurumlar düzgün ve liyakat üzere işlerse hiç bir vatandaş talebini dile getirmek için siyasetçilerin kapısını çalma gereği duymaz. Eğer bir vatandaş bir talebi ile ilgili parti binasına geliyorsa onu oraya mecbur kılan bir unsur vardır. Üstüne bir de kapısını çaldığı yerde kendisini mutahap alacak bir yetkili de yoksa vatandaş haklı olarak bu duruma isyan eder. Bürokrasiyi aşamayan, bundan dolayı baş vurduğu parti yöneticilerini de aşamayan vatandaş çaresizlik hissine kapılır.

Dolayısıyla doğru olan önce kurumları hakkı ile işletmek daha sonra siyasilerin vatandaşın talebini dikkatle dinleyecek bir modele geçmesidir. Sokağı küstüren, sokağı inciten ve kendisine çok meşgul önemli adam imajı veren bu kadar parti siyasetçisinin işi nedir? Meşguliyetleri nedir? Kapısına geleni geri çeviren siyasetçi profili ne için ve kim adına o koltukta oturmaktadır?