Olmadı Rizeliler.! Yakışmadı Size…
Altı Kasım, eski başbakanlarımızdan, merhum Mesut Yılmaz’ın doğum günüydü.. Mesut Bey’e rahmet diliyor, ölüm yıldönümünde saygı ile anıyorum..
Merhum Başbakanlardan Mesut Yılmaz’ı 1983 yılından beri ailece tanırım. Gazeteci-Bürokrat ve siyasetçi olarak ilişkilerimiz hep devam etmiştir. Onunla geçen yıllarım, taze duyulan bir heyecanla daima muhafaza ediyorum. İyiliklerini asla unutmam.
Başbakan müşavirliğim, Tekel Tuz İşletmeleri ve Anadolu Ajansı Görüntü Hizmetleri(ARG) Genel Müdürlüklerim başta olmak üzere, bürokrasideki tüm görevlerime, onun döneminde atandım. Bunun için samimi şükranlarımı ve teşekkürlerimi her seferinde tekrar etmekten onur duyuyorum.
“Kral öldü. Yaşasın yeni kral” hiçbir zaman demedim. Eğilip bükülmedim. Bedelini de 20 yıldan beri , ağır ödesem de bir gün dahi Mesut Bey’e vefasızlık yapmadım..
Yılmaz, bu ülkede 3 kez Başbakanlık yapmış, 12 yıl önemli bakanlıklarda bulunmuş,1991-2002 yılları arasında Anavatan Partisi Genel başkanlığı yapmış; onurlu, dürüst, önemli devlet, siyaset adamıdır. Böylesine önemli devlet ve siyaset adamını tanımaktan, emrinde çalışmaktan onur duyduğumu belirtmekten ayrıca mutluluk duyuyorum.
Bana göre Mesut Yılmaz, Türkiye’ye en az 50 yıl öncesinden gelmiştir. Kıymeti bilinmemiştir. Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti devletinin onurlu Başbakanı, bakanı ve siyaset adamı olarak tarihe geçmiştir.
Söz konusu Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve bekası olunca, kişisel beklentilerini ve ikballerini elinin tersi ile iten, taviz vermeyen, sözde ABD ve Avrupa’daki dostlarımıza gerekli dersi veren, bunun bedelini de ödeyen ciddi bir devlet adamıdır. Bugünkü siyasetçiler, Sayın Yılmaz’dan doktora tezi nitelikte ders almaları gerektiğini düşünüyorum.
Allah sevdiği kullarını, bu dünyada acılarla test edermiş. Tıpkı eski başbakan Mesut Yılmaz’da olduğu gibi. Mesut Bey, acılar üstüne acılar yaşadı.
Eşi Berna Yılmaz'ın tedavisi için ABD'deyken oğulları Yavuz Yılmaz'ın ölümü ile sarsılan eski Başbakan Mesut Yılmaz, o günden sonra büyük acı yaşadı. Dostları kendisini yalnız bırakmasa da o kendini bir türlü toparlayamadı.
Bir anlamda Mesut Bey,29 Ekim’de değil, çok sevdiği oğlunu kaybettiği gün ölmüştü. Öyle bir acıya dayanması mümkün değildi. Ve özlediği oğlunun yanına koştu. Hem de doğum gününe bir hafta kala
Eski başbakan, Mesut Yılmazın vefatının üçüncü yılında, memleketi Rize’de etkinliklerle anıldı. Mevlitler okutuldu.. İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde yapılan Anma törenine eski bakanlardan Eyüp Aşık, Yasar Topçu, Anavatan’ın Trabzon eski il başkanı Azer Benli ve eski ANAP milletvekilleri katıldılar. Bunlar vefalarını gösterdiler..
Önce görüntüden dikkatimi çekti. Sonra toplantıya katılan meslektaşlarıma sordum..200 kişilik salonda 40-50 kişi vardı. Çok yazık. Rizeli bir başbakan. Ömrünü Rizeliye adamış Mesut Yılmaz’ın anma toplantısına 50 kişi katılmış. Rizelinin bu kadar vefasız olacağını düşünmemiştim. Olmadı Rizeliler. Hiç yakışmadı size…Merhum başbakan Yılmaz için, Rizeli deyince akan sular dururdu..
Geçtiğimiz hafta sonu, DEVA Partisi Genel Başkan yardımcısı Hasan Karal’ın İncek’teki afisindeydik. Gelecek Partisi Genel başkan yardımcısı Feramuz Üstün, AK Parti eski milletvekilleri Bünyamin Özbek. Fettani Battal, ve MHP 25.Dönem milletvekili Kadri Karaoğlu.Güzel bir ekip..
Hasan Karal, bu konuya değindi..”Böyle vefasızlık görmedim .Hemşerilerim Mesut Bey’e vefasızlık yapmamalıydı ” dedi. Tespitine aynen katılıyorum..
Bu bir anlamda siyasetin vefasızlığıdır. Dün Mesut Yılmaz’a. Yarın bugünkü siyasetçilerine…
Ankara’dan sevgiler..
Osman YAZICI