BUNLAR İNSANLIKTAN NASİBİNİ ALMAMIŞ ÇETELER
Rizeli Sağlık Bakanı Memişoğlu: “Biz ‘Yenidoğan Çetesi’ Demiyoruz ‘İnsanlıktan Nasibini Almamış Çeteler’ Diyoruz”
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, konuşmasında şunları söyledi:
Burada Kahramanlarla Olmaktan Çok Mutluyum
“Anneden (prematüre bebek Pars’ın annesi Zeynep Aydın) sonra konuşmak çok zor. Çünkü bir hekim olarak bizim için en büyük zenginlik kaynağı, hekimlik duygusal bir meslek, adanmışlık mesleği, insanlara iyilik etmeyi ve onların iyi olduğunu gördüğü zaman zengin olduğunu hissetmeyi bilen bir meslek yapıyoruz biz. Sadece materyalist bir meslek yapmıyoruz, maneviyatı, duygusu olan bir meslek yapıyoruz.
O nedenle duygulanıyor insan ve bunu da esasında hep yaşıyoruz. 2008 yılından itibaren gebelik riskleri ve prematüre bebeğin bakımı ile ilgili farkındalık oluşturmak için kutlanan Dünya Prematüre Günü’nde burada olmaktan çok mutluyum. Burada kahramanlarla olmaktan çok mutluyum. Çünkü hocalarım, hekim arkadaşlarım, yenidoğancılar, çocuk doktorları, yenidoğan hemşireleri, bebekler, çocuklarımız, aileler, hepsi kahraman. Büyük bir mücadeleden, büyük bir adanmışlıktan, büyük bir mücadeleyle beraber onu başarmaktan buraya geliyorlar.”
2023 Senesinde 958 Bin Doğumdan 123 Bini 37 Haftanın Altında Prematüre
“Türkiye’de 391 yoğun bakım uzmanımız, pediatristlerimiz, yenidoğancılarımız, kendileri adanmışlıkla gecesini gündüzüne katarak insanlara faydalı olmaya, bebeklerimizi yaşatmaya, prematürelerimizi normal yaşantılarına kavuşturmaya çalışıyorlar. Esasında bunun en büyük şahitleri buradaki aileler, buradaki bebekler. Ve o depremde bebeğin hayatını kendi hayatından daha fazla önemseyip, kuvözü tutup o bebekleri kurtarmaya çalışan hemşireler, doktorlar. COVID-19’da hiçbir riski önemsemeyip o yenidoğan bebeklerine hizmet etmek için hastanelere koşanlar ve bunların birçok şahidi olan insanlar var.
Türkiye, sağlık hizmetleri anlamında dünyanın en iyi sağlık hizmetlerini sunan ülkelerinden bir tanesi ve ulaşılabilir, ücretsiz, üstelik de çok kaliteli ve bilgili sağlık çalışanları ve sağlık altyapısıyla dünyaya örnek olan sağlık hizmeti sunan bir ülke. Bu ülkede baktığınız zaman özellikle yenidoğan gibi özellikli branşlarda çok daha başarılı dünya standartlarının üstünde hizmet verildiğini biliyoruz. 2023 senesinde 958 bin doğumdan 123 bini 37 haftanın altında prematüre.
Bu 123 bin bebeğin yani toplam doğumun yüzde 13’ünün prematüre olduğu bir ülkede bunların içinde, bu prematürelerin 123 bin prematürenin içinde 28 haftanın altında olan yani çok çok küçük dediğimiz prematürenin de yüzde 3,6 olduğunu düşündüğünüz zaman, onları yaşatma oranlarının yüzde 95’in üstünde olduğunu ve onları sağlık sistemindeki özverili, çok başarılı hemşirelerimiz, hekimlerimiz ve altyapımızla, annelerin desteğiyle, ailelerin desteğiyle yaşattığımızı düşünürseniz bu dünya standartlarının üstünde olan bir yaşama oranı. Bu esasında hepimizin başarısı. Bunu çok net ifade ediyorum.”
Biz Hekimlerin En Büyük Mutluluğu İnsanların Derdine Derman Olmak
“En büyük zenginliğimiz buradaki bebeklerimiz. Biz hekimlerin en büyük mutluluğu, derdine derman arayan insanların dertlerine derman olmak. Yaşamla mücadele eden, bir kilonun altında küçücük bebekleri yaşatabilmek esasında en büyük mutluluğumuz. Bizler bu değerli ve duygusal insanlar olarak bazen üzülüyoruz. Özellikle sağlıkta şiddete anlam veremiyoruz. Kendimizi adadığımız, kendimizi o insanlar için meslek edinmiş insanlar olarak gören bir grup olarak bazen bunu anlamlandıramıyoruz ve üzülüyoruz.
Onun için biz Sağlık Bakanlığı olarak hep şunu söylüyoruz: Sağlıkta şiddete sıfır tolerans göstereceğiz. Çünkü bizim sağlık çalışanlarımız, bizim hekimlerimiz, bizim hemşirelerimiz dünyanın en özverili ve en çalışkan, bilgili insanlarımız. Biz onlar sayesinde COVID-19 pandemisinde başarılıydık, biz onlar sayesinde depremde sağlık hizmetlerini en iyi şekilde verdik. O nedenle onların değerini düşürmememiz lazım.”
Bunlara “Çürük Elma Operasyonları” Diyoruz
“Özellikle son zamanlarda malum üzüntü verici yenidoğanla ilgili olaylar oldu. Burada özellikle bir şey ifade etmek istiyorum; her meslek grubunda, her meslekte maalesef etik değerden, insani duygulardan nasip almamış insanlar çıkabilir. Sağlık çalışanları arasında da çok çok az da olsa bu çıkabiliyor. Bizlerin görevi bu çürük elmaları, bu yanlış insanları ayıklamaktır. Biz, Sağlık Bakanlığı ve sağlık çalışanları olarak buna ‘yenidoğan çetesi’ demiyoruz. Buna ‘insanlıktan nasibini almamış çeteler’ diyoruz.
Bunlara ‘çürük elma operasyonları’ diyoruz. Çünkü bu insanların bırakın sağlıkçı olmayı, insani değerlerden bir şey almadıklarını biliyoruz. Ve bu tür çetelerle, bu tür yanlış davranışlar içinde olan insanlarla mücadelemizi yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Bu yolda bu kadar iyi sağlık hizmeti sunan, bu kadar geniş sağlık hizmeti sunan, bu kadar iyi sağlık çalışanı olan, toplumunu sağlıklı kılmak için gecesini gündüzüne katan sağlık çalışanlarımızın yüzde yüzüne yakın insanını bu tür çürük elmalarla birleştirmeyi veya eşleştirmeyi kabul etmiyoruz. Bu insanlarla biz, aramızda varsa bunlarla mücadeleye devam ediyoruz. Bunu hiç unutmamanızı istiyorum.”
Hekimimizi, Sağlık Çalışanımızı, Hemşiremizi El Üstünde Tutmalıyız
“Şimdi, biraz sonra gençler diyelim artık, bebek olmaktan çıktılar, onlarla oynayacağız. Ama sizlere şunu ifade etmek istiyorum; bu toplumun sağlık sistemine, sağlık çalışanına sahip çıkmasını istiyorum. Özellikle prematüre anne ve aileler, o insanların nasıl çalıştığını hepimizden daha iyi biliyorsunuz. Kendi bebeğini, kendi ailesini bırakıp o küçücük bebekleri yaşatmak için neler yaşadıklarını, nasıl özveriyle hareket ettiklerini hepimiz biliyoruz.
Bu sadece sağlıkçıların değil, bütün toplumun bilmesi gereken bir husustur. O nedenle bizlerin hekimimizi, sağlık çalışanımızı, hemşiremizi el üstünde tutmamız lazım. Çünkü dünyanın her ülkesinden sağlıkla ilgili hizmet almak için buraya geliyorlar, ülkemize geliyorlar. Sağlık hizmeti alabilmek için, daha iyisini bulabilmek için insanlar geliyorlar. Biz sağlık çalışanlarımızla sağlık hizmetlerini dünyada en iyi yapan ülkelerden bir tanesiyiz. Bunu engelleyecek veya karalayacak hiçbir olaya tahammül gösteremeyiz. Burada olmaktan, bu kahramanlarla beraber olmaktan, bu mucizelerle dünyaya tutunan gençlerimizle olmaktan çok mutluyum. Hepinizin Dünya Prematüre Günü’nü kutluyor, saygılar sunuyorum.”
Programda; açılış konuşmaları, prematüre doğumla ilgili video gösterimleri, “Geçmişten Günümüze Neonatoloji Sergisi”, prematüre doğmuş çocuklar ve çocukların aileleriyle boyama ve Dünya Prematüre Günü’nün sembolü olan bebek çorabı ile “Patik Asma Töreni” etkinlikleri yer aldı. Sergi esnasında fonda, sözlerini ve müziğini yapay zekânın hazırladığı prematüre bebeklerle ilgili bir şarkının da olduğu organizasyonda çocuklara balon, pelerin gibi hediyeler verildi ve katılımcılarla pasta kesildi.
Türk Neonatoloji Derneği tarafından “Dünya Prematüre Günü” kapsamında düzenlenen etkinlikte Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç, Yenidoğan Hemşiresi Aylin Oto Kavlak ve prematüre bebek Pars’ın annesi Zeynep Aydın konuşma yaptı.