İETT’YE VEDA NİYETİNE FATİH SULTAN KAR: İŞTE GİDİYORUM
İETT’YE VEDA NİYETİNE.. FATİH SULTAN KAR: İŞTE GİDİYORUM
1971 yılında Rize'de doğdum. Bir heves şarkı sözü yazarlığı yaptım, Unkapanı'na geldim. Yazdığım şarkıları bazı Karadeniz türkücüleri okudu, çeşitli albümlerde yer aldı. Ondan sonra Rize'de yerel gazetecilik yaptım, yerel televizyonda çalıştım. Daha sonra İETT Genel Müdürlüğü'ne fotoğrafçı olarak girdim. 15 Haziran 1998'de.
İŞİNE YÜREĞİNİ KATMAK
Basın Yayın Müdürlüğü bünyesinde üretilen birçok çalışmanın içerinde mesai gözetmeksizin bir nokta olarak bulunmanın mutluluğunu yaşadım. Geldiğim günden beri bir müzesi bulunmayan İETT içerisinde bulduğum materyalleri bir noktada toplayarak kurum fotoğrafhanesini minik bir müze haline getirdim. Asıl görevim fotoğraf çekle yetinmeyip bir arşiv oluşturdum. Ve kurumda göreve başladığımda İETT’de çalışmış ünlülerle ilgili hatıralara şahitlik ettim. Recep Tayyip Erdoğan (Cumhurbaşkanı), Ferruh Bozbeyli (Eski TBMM Başkanı), Yaşar Kemal (Yazar), Orhan Hançerlioğlu (Yazar), Sadi Hoşses (Müzisyen), Memduh Ün (Yönetmen), Tuncel Kurtiz (Sanatçı), Hıfzı Topuz (Yazar), Necdet Mahfi Ayral (Tiyatro Sanatçısı) gibi Bunları bir potada yoğurmak gerekir düşüncesiyle kolları sıvadım. Filiz Acar arkadaşımla birlikte güzel bir bellek oluşturduk. Filiz Acar ile birlikte İETT tarafından yayınlanan Bir Zamanlar İstanbul, Onların da Yolu İETT’den Geçti (İETT Ünlüler) ve Hatıralarla İETT isimli kitapları hazırladık. İETT Spor Tarihi kitabını baskıya hazır hale getirdik.
GÜZELLİKLERLER VE “UMUT”SUZ VAKALAR
Rize'de yerel gazetecilik yaparken eski biriktirme kültürü vardı bende. Metrohan'ın karşısındaki binada akrabalarımın restoranı var. Oradan bu binaya özenle bakardım. Yaradan nasip etti bu binada çalıştım. Binanın tarihi, kurumun tarihi ile ilgili ne bulduysam arşivde biriktirmeye çalıştım. İETT'de çalışmak çok önemlidir, mesela eski yıllarda Almanya'ya gidiyor insan çalışmaya. Sonra İETT'ye geliyor. Almanya'ya gitmekten daha bile popüler. Anne babalar oğluna kız istemeye giderdi, İETT'de çalışması referans gösterilirdi. Yani İETT çok farklı çok değerli isimleri çatısında buluşturmuş. Mesela 1994‘te Recep Tayip Erdoğan'ın burada devir teslim töreninde gazeteci olarak fotoğraf çekmiştim. Değerli genel müdürlerimizin devir tesliminde fotoğraflar çektim. Nasip oldu fotoğrafçı olarak bu kurumda yer aldım. Benden önceki fotoğrafçı da Rizeli hemşerim Ali Paşa’lıydı. Tam bir aile havası vardı. Sevgi saygı üst seviyede idi. Zamanla hayatın zorlukları her alanı etkiledi. Bütün bu güzelliklerin yanında “UMUT”suz vakalarla karşılaştım. Her gittiği yerden ayrıldığında kötü anılar bırakan, bütün onurlu duruşumuza karşın bizi anlamayan oldu. Pes etmedik.
METROHAN’DA ÇALIŞMAK TARİHİ YAŞAMAKTIR
İETT'de çalışmak, Metrohan'da çalışmak özellikle tarihin içinde yaşamaktır. Ama şunu da söyleyeyim insanın yapısında olacaktır. Benim olduğum her yer tarihtir zaten. Benim evimdeki şeyler de tarih ile ilgilidir. Kişide biriktirme kültürü, tarihe merak yoksa bir anlam ifade etmez. Mesela genç bir bayan geldi fotoğrafhaneye, fotoğraflara bakınca "ben çıkıyorum" dedi. "Niye?" dedim. "Fotoğraflar üstüme üstüme geliyor." dedi. Bakışla, sevgi ile ilgili bir şeydir. Nostaljik Tramvay dünyada en çok fotoğraf çekilen objelerden biridir. Ve dünyanın ikinci metrosunun olduğu bir yer İETT Genel Müdürlüğü. Dolayısıyla renkli isimler, renkli yaşamların olduğu bir yer. Unutamadığım Ara Güler Hoca. Ara Güler'in yanına giderdim. Bir gün buraya getirdim, fotoğraf çekinmişim. Heyecandan film koymayı unutmuşum makineye. Bir fotoğrafçı makineye film koymadan, fotoğraf çeker mi ya? Bunu bilmemek mümkün mü? Film koymadan Ara Güler'i çekmişim. Heyecanım ona olan sevgimden, onun mesleğine olan bağlılığından, saygımdan. Ara Güler herkes için özel ama İETT için çok özel. İETT'nin görsel tarihinin büyük bir bölümü, Ara Güler olmazsa olmaz. Ara Güle…