O tabancadan hoşlanmaz... Sakın kimse silah sıkmasın
Fi tarihinde Bülent Ecevit, Karadeniz'e gitmişti. Dönem onun "Karaoğlanlık dönemiydi." Vakfıkebir - Tonya kavşağında bir "karşılama heyeti" bekliyordu. Bunlar Tonyalılar'dı. Başlarında da Tonyalı Ahmet Şener (eski Trabzon milletvekili ve eski Orman Bakanı) vardı. Ecevit'in otobüsü yaklaşınca, Tonyalılar tabancaları çektiler. "Hoş geldiniz" demek için. Ahmet Şener sesini yükseltti: "Başbakan'ın yanında Rahşan hanım vardır... O tabancadan hoşlanmaz... Sakın kimse silah sıkmasın." Önce bir sessizlik oldu. Sonra birkaç kişi silah atmaya başladı. Ahmet Şener "durun" dedi. Herkes durdu. Ahmet bey: "Siz sağır mısınız? Utanmayı mısınız?... Kimse silah atmasın." Yine bir sessizlik. Ardından birkaç kişinin havaya ateş edişi... Ve rahmetli Ahmet Şener'in sanki dün gibiymiş gibi gözlerimizin önünde olan hali... Ahmet bey de elini beline attı. "Silah öyle sıkılmaz, böyle sıkılır" dercesine bütün mermileri havaya boşalttı.
***
Tonya'da "Feride ve Ahmet Şener İlköğretim Okulu" var. Oğulları yaptırmışlar: Sani ve Sadri Şener. Tonyalılar dediler ki: "Rahmetli Ahmet bey bir yiğit adam idi. Ya oğulları Sani ve Sadri beyler. İkisi de hayırsever... Tonya'ya çok katkıları var... Arar, sorarlar... Fakat, babaları bir başka idi." Nasıl yani? Oğulları iyi adamlar, hoş adamlar... Ceplerinde para da var... Babalarının cebinde para yoktu ama... Bir tabancası vardı ki, aha kolum kadar... Rahmetli bir babayiğit adamdı.
Tarihten bir yaprak...
***
Sani ve Sadri Şener’i hepimiz tanıyoruz. Üstün nitelikleri ve başarıları hepimizin gurur kaynağıdır. Vermesini bilen, onurlu, başarılı ve örnek iş adamlarıdır. Trabzonluların da gurur kaynaklarıdır. Kız kardeşleri Sezer Komsuoğlu, yakın tanıdık... Ablamızdır.
Sezer-Baki Komsuoğlu ikilisini Trabzon’da gazetecilik mesleğine başladığım 1982’li yıllarda tanımıştık. KTÜ Tıp Fakültesi’nin genç, başarılı, idealist bir çiftlerdi. Bilim ve eğitim dünyasına çok büyük emekleri ve katkıları oldu. Sonra Trabzon’dan ayrıldılar.
Prof. Dr. Baki Komsuoğlu, Kocaeli Üniversitesi’nde iki dönem rektörlük yaptı. Yakalandığı amansız hastalık, onu aramızdan erken aldı. Türkiye için büyük kayıp oldu. Mekânı cennet olsun. Dünyaca ünlü bir kalp doktoruydu. 1994 yılındaki tavsiyelerini hiç unutmadım. 40 yaşından sonra her gün bir 100’lük aspirin almamı, herkes tereyağını yasaklarken o bana “Gerçek tereyağı yiyebilirsin” dediğini ve kalp ile ilgili diğer konuları.
Ardından Prof. Dr. Sezer Komsuoğlu, bayrağı devraldı ve eşinin bıraktığı yerden yola devam etti. İki dönem aynı üniversitede rektörlük yaptı. Başarılara başarı kattı.
Bu başarıları unutursak, hem Sezer hocamıza hem de Baki hocamıza haksızlık etmiş oluruz. Cumhuriyet kadını Feride hanım ile Trabzon Tonyalıların “adam gibi adam” dediği 37. ve 42. Hükümetlerin Orman Bakanı Ahmet Şener’in kızı, Trabzonspor eski kulüp başkanlarından Sadri Şener ve TAV’ın CEO’su Mustafa Sani Şener’in ablası, Ayşegül ve İpek’in annesi Sezer hanım eğitime ömrünü verdi.
***
Dedesi bakan. Anne ve babası rektör. Dayılarından biri TAV’ın CEO’su. Öteki dayısı ise Trabzonspor’un efsane başkanı. Kendisi yeni rektör. Anne ve babasını örnek aldı rektör oldu. Sezer ve Baki Komsuoğlu’nun kızları olan Prof. Dr. Ayşegül Çıtıpıtoğlu, İstanbul Nişantaşı Üniversitesi rektörlüğüne atandı. Rektör anne babanın kızı, yeni Rektör Çıtıpıtoğlu’nun yurt içinde ve dışındaki başarıları, örnek teşkil eden üstün nitelikleri, öz geçmişi ise takdire şayandır. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde iki dönem dekanlık yapan Çıtıpıtoğlu’nun başarıları dünya çapında. Başarılı, çalışkan, üretken, paylaşımcı, hoşgörü sahibi yeni rektörümüz; yılmadan, yorulmadan özveri ile üretmeye çalışırken özgür kalmayı başardı. Tebrikler Ayşegül rektörümüze. Tebrikler ailesine. Zoru başardılar. Başarıyı taçlandırdılar. Tarihe altın harflerle adlarını yazdırdılar.
Osman YAZICI