RİZELİ 1 KM. UZAĞA TUVALETE NASIL GİDECEK

Rize’nin Önceliği Yeni Bir Cami Değil,İstihdam, Üretim İhracata Dayalı Yeni Fabrikalardır..

Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik kriz ve dar boğazını yaşarken,Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 3 günlük Rize ziyaretinde söylemiş olduğu, Rize sahil Camii yıkılıp, Rize sahilinde Yeni Camii fikrini ortaya atması,Rize'de halk arasında farklı tepkilere neden olurken, Rize'nin en büyük sorunu,çay sorununa hiç değinmemesi, Milyonlarca çay mustahsilini büyük bir hayal kırıklığına uğrattı..

Yaş çay, son 50 yılda ekonomik değeri olarak %2000 değer kaybetti..

30-40 yıl önce 1 kilo çayla 1 kg zeytin alınırken, Süleyman Demirel döneminde 1 kilo çayla 1 kilo minci alınırken,2021 yılında 1 kilo çayla 2,5 ekmek alırken, bugün Türkiye 100 Yılı olduğu bir çağda, 1 kilo çay bir ekmek alamaz hâle geldi..

Yaş çaya,en doyurucu fiyat, Süleyman Demirel,Mesut Yılmaz ve Necmettin Erbakan döneminde verilmiştir..

AK Parti iktidarında,Real olarak çay aşırı derecede değer kaybetmesine rağmen, özellikle 2010- 2015 yılları arasında Çaykur, kapasite arttırımına giderek, 6000 olan işleme kapasitesini, 9000'e çıkararak, Çaykur %50 daha fazla çay işleme kapasitesine ulaştı..

Ve AK Parti iktidarında, Çaykur almış olduğu yaş çay bedelini;bir ay sonra ödeyerek, vatandaşları mağdur etmedi..

Nüfusumuz çok daha az olduğu yıllarda, Rize'de ve Karadeniz'de, Çaykur'a ait 49 fabrikanın 38 tanesi, Süleyman Demirel döneminde yapıldığını unutmayalım..

AK Parti'nin 22 yıllık iktidarında Sadece, önceki yıl Çamlıhemşin ve İkizdere organik çay fabrikaları yapıldı..

Yukarıda bahsettiğimiz gibi, bazı Fabrikalar büyütülerek,kapasite arttırımına gidildi hepsi bukadar..

Bugün ,Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşadığımız bir çağda, 4 kişilik bir ailenin geçim indirimi ,Açlık sınırı 20 bin ,yoksulluk sınırının 60 bine dayandığı,en düşük emekli maaşının 12,5 TL, Asgari ücretin 17.000 TL olduğu bir ortamda,  TÜRK -İŞ,HAK İŞ ve DİSK'in yayınlanmış olduğu ortak bildiride, Türkiye'nin bu verilerle, %35'inin açlık sınırında, %50'sinin de yoksulluk sınırında olduğu, bir vahim tablo ile karşı karşıyayız..

Türkiye çok acilen ekonomik seferberlik ilan etmelidir..

Bugünler bizim iyi günlerimiz..

Kısa bir süre önce,tasarruf tedbirleri adı altında bazı kısıtlamalara gidildi..

Ancak, bu kısıtlamalar yine emekli işçi Çiftçi ve dar gelirliğinin sırtına bindirildi..

Üst kademede Siyasette, Bürokraside hiç bir tasarruf tedbirlerinin alınmadığı, şatafat ve saltanatın devam ettiğini üzülerek görüyoruz..

Bu pansuman tedavileri ile; %50 faizin olduğu, diş borcunun 500 milyar dolar olan bir ülkenin,bu şekilde düzlüğe çıkması mümkün değil..

Mehmet Şimşek İngiltere'den ülkemize kayyum olarak atanan ikinci bir Kemal Derviş olayıdır..

Bu saatten sonra,ülkemize yüksek binalar Minareler camiler değil,istihdama üretime ihracata dayalı, ekonomimizi güçlendirecek Tesisler fabrikalar kurulmalıdır..

Bir çok din aliminin Ortak noktada buluştuğu; gençler evlenemiyorsa, zina artmışsa, o yerde o mahallede Cami değil,Fabrikalar kurun, Tesisler kurun,gençlere iş sahası açın gençleri evlendirin,zinayı engelleyin demişlerdir..

İnsan ihmal etmeyi,ihmal eden her bina,Cami 'de olsa konferans salonunuda olsa israftır..

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Dün Rize Sahil Camii yıkılıp; Rize millet bahçesine Yeni Camii yapılacak demesi, Rize'de büyük tepkilere neden oldu..

Bir çok çok duyarlı vatandaş; Rize'nin 300 yıllık tarihi Ortaca Camii'nin 2018 yılında yıkılıp Rize'de bir tarih yok edildi..

Şimdi, Rize sahil Camii;Rize halkının buluştuğu, özellikle cenazelerin Yıkanıp, Rize Merkez ve köylere gönderildiği,Rize halkının bir çok anısının acıyı ve kaderi paylaştığı bu camiyi, şayet kayma dolayısıyla yıkılacaksa,

Buranın yeri birilerine farklı bir amaçla rant olarak tahsis edilmek değil,yine burada sahil cami ismi adı altında, çok daha teferruatlı Rize ve Osmanlı mimarisini çağrıştıran,altında ticarethane değil, Rize halkının her alanda yararlanabileceği bir külliye olabilir diyerek fikirlerini beyan ettiler..

Rize Merkez tarihi orta Camiden sonra, Rize sahil Camii'nin de yıkılıp, 1 kilometrelik sahile taşınması,

50 yaş üzerindeki vatandaşlarımızı yok sayma anlamındadır...

Yaşlı vatandaşlarımız, Rize'de ihtiyaç ve tuvalet ihtiyaçlarını dahi Rize Sahil  Camii'ne karşılarken, bir kilometrelik uzağa nasıl gidecekler eyy yöneticiler..

Rize'de sahil Camii konusunda bir anket yapılırsa, Rize halkının yüzde 90'nının Sahil caminin yerinde kalması, şayet kayma sebebiyle yıkılacaksa, aynı yerde caminin yapılması,fikri ortaya çıkacağına inanıyorum..

Osman  KÖSEOĞLU