Fakültenin ilk kadın profesörü oldu
GÜMÜŞHANE Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişikler ve Tanıtım Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülsüm Çalışır, fakültesinin ilk profesörü oldu.
10 yıl önce Yrd. Doç. Dr kadrosu alarak akademisyenlik kariyerine başladığını hatırlatan Prof. Dr. Gülsüm Çalışır, İletişim Fakültesinin ilk profesörü olmaktan dolayı mutlu olduğu söyledi. Prof. Dr. Çalışır, “Akademik hayata sonradan katılan, sektörden gelen birisi olarak akademiye kısa sürede uyum sağlamak için çabaladım. Bugün fakültemin kadrolu ilk profesörü olmaktan dolayı elbette gururluyum, benim için onur verici bir durum. 2017 yılından itibaren Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sayın Halil İbrahim Zeybek'in görevlendirilmesi ile fakültemizin idari kadrolarında da yer almaktayım. 3 yıl kadar dekan yardımcılığı yaptım. 6 yıldır da Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm Başkanlığı ve Rektörlük Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü göreni de eş zamanlı olarak yürütmekteyim” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Çalışır, idari görevlerinin yanı sıra öğrencilerin kişisel gelişimlerine katkı sağlamak için yoğun çaba harcadığını belirterek, “Hep söylediğim gibi onlara dokunabilmek, onlarda iz bırakabilmek, yürüdükleri yolda onlara yol arkadaşlığı yapmak, katma değerli hale dönüşmeleri için onlara yardımcı ve destek olmak, sergiledikleri varoluş savaşında birikimlerimi onlarla paylaşmak beni çok mutlu ediyor. Öğrencilerim benim çocuklarım, yavrularım. Belki biyolojik olarak anne değilim; ama geride kalan 11 yılda yüzlerce hatta binlerce çocuğum oldu benim. Öğrencilerimin bana ‘hoca anne’ diye seslenmeleri de çok kıymetli ayrıca. Akademisyen olmak önemli; ancak akademisyen olarak sergilediğimiz tavır kadar insan olarak da nasıl davrandığımız, diğerlerine nasıl faydalı olabileceğimiz önemli. Bu tür insani boyutların çok değerli olduğunu düşünüyorum; çünkü işgal ettiğimiz idari kadroları zamanla başkalarına devredebiliriz; ancak insan ilişkilerimiz her daim devam eder. Bu anlamda bıraktığımız izlerin, nasıl hatırladığımızın çok daha kıymetli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
‘HEP ANNEMİZ GİBİ YAKLAŞIYOR’
Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü 4’üncü sınıf öğrencisi Ceylan Kızıltoprak ise, hedefinin akademisyenlik olduğunu belirterek, hocası Prof. Dr. Gülsüm Çalışır’ ı örnek aldığını söyledi. Kızıltoprak, “Herkes tarafından çok sevilen bir hoca. Herkese karşı tutumu, tavrı böyle anne gibi yaklaşıyor. Onun odasına geldiğimiz zaman çok rahat dertleşebiliyoruz ve bizi çok iyi anlıyor. Profesör olmasına rağmen çok mütevazı bir kadın, hiçbir egosu yok. Bu kadar başarılı olmasının sebebi de gerçekten çok çalışkan bir kadın olmasıdır. Ben akademisyen olmak istiyorum, inşallah ben de buradan mezun olduktan sonra onun gibi başarılı bir akademisyen olabilirim. Gülsüm hoca birinci sınıfta bizden bir mektup yazmamızı istemişti, sınıfça mektuplarımızı yazmıştık. O zaman bu mektupları neden yazdığımıza bir anlam verememiştim. Dördüncü sınıfa geldim ve o mektupları neden yazdığımızı anladım. Gülsüm hocamız, birçok öğrencinin hayatına dokundu ve ihtiyacı olan birçok öğrenciye yardımcı oldu. Onların ihtiyaçlarını karşıladı” ifadelerini kullandı.
‘ÖNYARGILARIMIZI KIRDI’
Öğrenci Melis Uzunkaya da, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünü kazanmadan önce önyargıları olduğunu, üniversite eğitimine başlayınca Prof. Dr. Çalışır ile tanıştıktan sonra önyargılarının yıkıldığını belirterek, “Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü mezunlarının iş kaygısı yaşayacaklarını düşünüyordum. Ön yargılarımızı Gülsüm hocamız sayesinde yıktık ve mezun olduktan sonra sektörde nasıl bir yer alabileceğimizi az çok biliyoruz. Bundan dolayı kendisine çok teşekkür ederim” dedi.
‘ÖRNEK ALMAK İSTEDİĞİM BİR ROL MODEL’
Öğrenci Pınar Kuru ise, “Sektörde Gülsüm hoca gibi olmak isteyen arkadaşlarım var. Ben de onun gibi olmak isterim. Çünkü, çok donanımlı çok bilgili bir kadın, örnek almak istediğim bir rol model. Hayata atıldığım zaman onun izinden ilerlemek istiyorum ve onun yapmış olduğu davranışları, onun sektörde atmış olduğu adımları atarak, onun gibi bir kadın olmak istiyorum. Özellikle de Gülsüm hocanın iletişim fakültesinde ilk kadın profesör olması bizi bu konu hakkında gerçekten motive ediyor ve bu yolda ilerlememize neden oluyor” diye konuştu.
‘BİZE AİLE SICAKLIĞINDA YAKLAŞIYOR’
Öğrenci Fatmanur Sarıcan da eğitim sürecinde ailelerinden uzak kaldıklarını belirterek, “Gülsüm hoca bize aile sıcaklığında yaklaşıyor ve anne babamızın yokluğunu hiçbir şekilde aratmıyor. Biz yurtta kalıyoruz, yurtta kaldığımız için evde pişirilen kek, börek, poğaça tarzı şeyleri pek fazla tüketemiyoruz. Sağ olsun Gülsüm hocamız bizi bundan pek mahrum etmiyor. Bize kek, börek, poğaça yapıp odasına davet ediyor ve hep beraber yiyoruz” dedi.