YAZICI TÜM MERAK EDİLENLERE CEVAP VERDİ.
YAZICI TÜM MERAK EDİLENLERE CEVAP VERDİ.
İŞTE O ROPORTAJIN TAMAMI....
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, Yüzde onluk yabancı menşeli çaylar yerli ürünle karıştırılması damak tadımızı bozmaz mı?
BAKAN :Bayram Bey, Kanun değişikliği ile yurt içi ihtiyacın yurt içi üretimle karşılanmasına yönelik politikalara güçlü bir şekilde devam edilecektir. Öteden beri var olan ve halen sürdürülen uygulamaya göre YÜZDE YÜZ KİRK oranında gümrük vergisi ödemek suretiyle çay ithal edilebilmektedir. Gümrük mevzuatı çerçevesinde ithal edilen çayın iç piyasaya sunulmasında bir miktar sınırı da bulunmamaktadır. Buna karşılık yapılacak Kanun değişikliği ile gümrük vergisi ödense dahi ithal edilerek yurtiçinde pazarlanabilecek çaya bir sınırlama getirilmektedir. Böylece, çay fabrikaları ihtiyaçlarını ülke içinden karşılama çabasına girecek ve yabancı menşeli çaylardan ziyade yerli çayımızın tüketicilerimize sunulmasına katkı sağlanacaktır. Ayrıca Kanun değişikliğinde öngörülen düzenlemeler ile üretim, hasat ve işleme süreçlerinin daha da iyileştirilerek çay kalitesi artırılacaktır. Şunu da ilave etmeliyim ki, teklifteki düzenleme yerli çayın ithal çayla harmanlanması anlamına asla gelmez. Düzenleme dış ticaret rejimi açısından çay sektörünü korumak amaçlı sınırlama düzenlemesidir. Amaç; Türk çayının vasfını korumak, insanımızın damak tadını gözetmektir.
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, Yüzde on çay ithal serbestliğin de vergi dilimi sıfır mı olacak mevcut vergi dilimiyle mi ithal edecekler?
BAKAN :Bayram Bey, Çay dış ticaretini düzenleyen gümrük mevzuatında bir değişiklik veya gümrük vergisinde bir indirim öngörülmemektedir. Yukarda izah edildiği gibi Türk çayını korumak ve kalitesini yükseltmek her şeyin önündedir. Kanun değişikliğinde belirtilen B lisanslı işletmeler, kesinlikle çay ürünleri ithal edemeyecektir. A veya C lisanslı işletmeler ise yurt içinde pazarladıkları çay miktarının en az yüzde doksanını, yurt içinden temin etmek zorunda olacaktır. A ve C Lisanslı İşletmeler ithal edilebilecek çayı, yürürlükteki gümrük vergisinin ödenmesi şartıyla yurda getirebilecek ve iç piyasaya arz edebilecektir. Çay üreticilerimizin, gümrük vergileri ile korunmasına yönelik tedbirlere devam edilecektir.
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, ÇAYKUR’un ismi zikredilmemiş ise de, çay alımı üretimi satımı ve paketleme işleri yapanları A-B-C sınıflara ayırarak bir nevi şemsiye görevi yapılarak ÇAYKUR korunmaya mı çalışılıyor bu Kanun ile?
BAKAN :Bayram Bey, ÇAYKUR, sektörün en önemli aktörü olup çay ziraatını geliştirme, her türlü çay ürünü üretme ve pazarlama faaliyetlerinde bulunan tüzel kişiliğe sahip İktisadi Devlet Teşekkülü ’dür. ÇAYKUR, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrada çay sektöründeki görevini etkin bir şekilde sürdürecektir. Yürürlükte bulunan mevcut 3092 sayılı Çay Kanunu'nda, ÇAYKUR’a ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Kanun değişikliği ile çay sektöründe faaliyette bulunan tüm fabrikaların faaliyet alanlarına göre lisanslanarak işletmeler arasında standart sağlanması, böylece üretimden pazarlamaya kadar tüm sürecin iyileştirilmesi hedeflenmektedir.
Öte yandan bu maddedeki düzenlemeden bahisle ‘bu Kanunda ÇAYKUR yok’ demek bilgisizliğin ifadesidir. Çünkü ÇAYKUR oluşumu, görev, yetki ve sorumlulukları 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye dayanarak en son 1996 yılında düzenlenmiş, 26 maddelik Statü Belgesi ile belirlenmiştir ve bu doküman yürürlüktedir.
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, ÇAYKUR ve özel fabrikalarla birlikte bölgede yaklaşık 200 fabrika bulunuyor, Bakanlıkça veya ilgili kurumlarca kaliteli üretim kıstasları uygulandığında da en az üçte bir üretim kapasitesi düşecek veya mevcut fabrikalar kapatacak bu da günlük mubayaa kapasitesini olumsuz etkileyecek, zaten en büyük sıkıntıyı kota uygulamasından çeken üreticinin kota sorununu nasıl halledecek bu Kanun?
BAKAN : Bayram Bey, Mevcut durumda, üreticiler hasat ettikleri yaş çayı en kısa sürede fabrikalara teslim etmek için çaba sarf etmektedir. Hasat öncesinde tüm fabrikaların etkin bir planlama yapmaması durumunda, bazı fabrikalarda yığılma, bazı fabrikalarda ise âtıl kapasite oluşabilmektedir. Kanun değişikliği ile çay fabrikaları, faaliyet türleri ve kapasiteleri dikkate alınarak, pazarlayacakları kuru çay miktarını belirtecek şekilde lisanslandırılacaktır. Lisanslamada, kalite kriterlerinden ziyade mevcut izin verilen işleme kapasitesi ile yurtiçi arz ve talep miktarı dikkate alınacağı için ülkemizin ihtiyaç duyduğu çay işleme kapasitesinde bir gerileme söz konusu olmayacaktır. Aksine sözleşmeli üretim modeli ile kurulu kapasite daha etkin bir şekilde kullanılacaktır. Fabrikalar, hasat öncesi alım planlaması yapmak suretiyle kapasite kullanımlarını artıracaklardır.
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, Destekleme konusunda Tarım Bakanlığı'nın 19 maddesinin “b” metnine atıfta bulundunuz, bu destekleme uygun olmayan sökülmesine karar kılınan çay bahçelerini kapsıyor mu? Kısaca üreticilerin anlayacağı şekilde soruyorum, eskimiş çaylıkların yenilenmesi için teşvik, destek söz konusu mu?
BAKAN : Bayram Bey, 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 19 uncu maddesinin (b) bendinde “fark ödemesi” desteği tanımlanmıştır. Fark ödemesi desteğinde, üretici maliyetleri ile piyasada oluşan fiyat dikkate alınmaktadır. Piyasa fiyatının maliyetin altında oluşması durumunda, aradaki fark yaş çay üreticisine ödenecektir. Öngörülen fark ödemesi desteği, çaylıkların yenilenmesini kapsamamaktadır. Ancak Kanun değişikliğinde çaylık alanların yenilenmesine yönelik destekler ayrıca düzenlenmiştir. Tarım ve Orman Bakanlığı, verimden düşmüş çaylıkların yenilenmesi amacıyla, modern ve tekniğine uygun çay bahçelerinin oluşturulmasını teşvik ederek destekleyecektir. Gerektiğinde yenilenecek çay bahçeleri Bakanlık tarafından belirlenerek ilan edilecektir. Buna yönelik olarak Rize İlimizde Bakanlık ve ÇAYKUR iş birliğinde “Çay Bahçelerinin Rehabilitasyonu Projesi” başlatılmış olup pilot uygulamanın tamamlanmasının ardından yapılacak değerlendirmeler neticesinde oluşabilecek gereklikler doğrultusunda yenilemeye yönelik teşvik veya destek uygulamasına esas kriterler belirlenecektir.
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, Üreticiden alınan yaş çay ürününün paraları altı ay içinde ödenir ibaresi Kanun da var. Lakin bu konuda Borçlar Kanunu'na atıfta bulundunuz, bu madde Kanunun gerekçeli maddelerinde açıkça belirtilecek mi? Fadime hala 100 kg çay için mahkemelerle mi uğraşacak?
BAKAN :Bayram Bey, Düzenleme ile yaş çay alımı yapan işletmelere, en geç altı ay içinde ödeme zorunluluğu getirilmektedir. Bu süre, tarafların aralarında yapacakları anlaşmaya göre daha erkene alınabilecektir. Kanun değişikliği ile daha geç ödeme yapılmasının önüne geçilerek, yaş çay üreticilerimiz korunmaktadır. Bununla birlikte, ülkemizde gerçekleşen tüm alım ve satımlar Türk Ticaret Kanunu ile Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Özetle, azami ödeme süresi düzenlemesi özel sektör ile müstahsiller arasındaki alım-satım ilişkisinde müstahsili koruma amaçlı bir düzenlemedir ve azami süredir. Zaten ÇAYKUR 20 yıldan bu yana satın aldığı ürün bedellerini izleyen ay ödemekte olup, bu uygulama devam edecektir.
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, Bütün çay alım evlerini birleştirilecek olması, günlük kota sorununa çözüm odaklı sıkıntıyı bertaraf etmek için mi kanuna koyuldu? Amaç ne düşünüldü bu maddede?
BAKAN : Bayram Bey, Sözü edilen maddedeki alım yerleri ile ilgili düzenleme birleştirme değil iyileştirmedir. Yönetmelikle belirlenecek esaslara göre alım yerleri sıhhi ve uygun şekle dönüştürülerek yaş çay alım-satımı, gıda güvenliğine uygun olarak belirlenmiş alım yerlerinde yapılabilecektir. Kamyon üstü, yol kenarı vb. Uygun olmayan yerlerde yaş çay ticaretine izin verilmeyecektir. Böylece çay alım noktalarındaki dağınıklığın önüne geçilerek, gayrisıhhi şartlarda yaş çay alımı ve nakliyesi engellenecektir.
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, Üreticiler ile çay alıcı sektör fabrikalar mubayaa başlamadan anlaşmaları maddesi, istismara açık değil mi? Üreticiyi koruyucu alternatifler gerekçeli maddelere konulacak mı?
BAKAN :Bayram Bey, Sözleşmeli tarım gereklidir ama bir süreç işidir. Bu yöntemin uygulanabilmesi için ‘Sözleşmeli Tarım Kanununa’ ihtiyaç duyulmaktadır. İlgili Bakanlık bu alana ilişkin düzenlemeleri tamamladıktan sonra uygulama süreci başlayacak. Çay fabrikaları, faaliyetlerine göre 3 gruba ayrılarak Bakanlıkça lisanslandırılacaktır. Çay üretimi ve arzında istikrarı sağlamak ve etkin bir planlama yapmak üzere, 1 Mayıs ile 30 Nisan tarihleri arasındaki dönem “Pazarlama Yılı” olarak kabul edilecektir. Devamında her pazarlama yılı için lisanslandırılan fabrikaların yurt içinde pazarlayabilecekleri kuru çay miktarı kapasiteleri doğrultusunda belirlenecek ve çay fabrikaları, kademeli sistemle sözleşmeli üretime geçmek suretiyle ihtiyaç duyduğu yaş çayı sözleşmeli olarak çiftçilerimizden alacaktır. Sözleşme şartlarının yaş çay üreticisini koruyacak şekilde oluşturulması sağlanacak, yukarda izah edildiği gibi Tarım ve Orman Bakanlığımız ilgili mevzuat çerçevesinde bu konuda gerekli çalışmaları yürütecektir. Önceliğimiz üreticinin korunması ve üretimin sürdürülebilirliğidir.
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, Çay eksperlerine kalitesiz çay almalarında yüksek ceza öngörülüyor, bu cezayı kim kesecek, bu maddenin uygulanmasında mutlak sıkıntılara neden olacak, eksperleri eğitimli çalışanlardan seçilmesi konusunda kanunun gerekçeli maddeleri olacak mı?
BAKAN :Bayram Bey, Çay eksperlerinde aranan şartlar ile görev ve sorumlulukları Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle ayrıntılı bir şekilde düzenlenecektir. Çay eksperlerine, kalitesiz çay almaları durumunda doğrudan bir ceza öngörülmemektedir. Bakanlıkça yapılan tespit sonucunda, Kanuna aykırı faaliyette bulunanlara mahallin en büyük mülki amiri tarafından gerekli ceza ve yaptırım uygulanacaktır.
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, Çay fabrika sanayisi ve paketleme işleriyle uğraşan firmalar aldığı yaş çayı, ürettiği kuru çayı yapmış olduğu paketlemeyi, sattığı kuru çayı depolarında bulunan kuru çayı, ihraç ve ithalini yaptığı kuru çayı yani bütün faaliyetlerinin kayıtlarını, belgelerini istenildiğinde vermelidir maddesi bir nevi kuru çay kaçakçılığını önlemek için mi kanun maddesine konuluyor?
BAKAN : Bayram Bey, Kanun değişikliği ile tarımsal üretimden, işlemeye ve pazarlamaya kadar tüm süreç bütüncül yaklaşımla ele alınmakta ve bu süreçte kamuya önemli görevler yüklenmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, Kanunun kendisine verdiği görev ve sorumlulukları eksiksiz bir şekilde yerine getirmek üzere sektörün tüm aşamalarında etkin bir denetim yapması gerekmektedir. Bu doğrultuda Kanunda yetkilendirmeye yönelik düzenleme yapılmıştır.
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, Üretici Ticaret borsası veya ulusal çay konseyi denildiğinde bir güvensizlik girdabına giriyor. Çay taban fiyatı belirlenmesinde, şeker pancarı kanununda belirtilen taban fiyatı belirlenmesi ibare konulamaz mı? Tamam, serbest piyasa ekonomisi de bir yerlerde taban fiyat maddesi konulamaz mı?
BAKAN : Bayram Bey, Şeker pancarında bir taban fiyat söz konusu değildir. Özel fabrikalar, kooperatif veya kamuya ait TÜRKŞEKER A.Ş. pancar alım fiyatlarını sözleşme yapmak suretiyle belirlemektedir. 4634 sayılı Şeker Kanununun 5 inci maddesinde, “şeker pancarı fiyatları her yıl, şeker fabrikası işleten gerçek ve tüzel kişiler ile üreticiler ve/veya temsilcileri arasında varılan mutabakata göre belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
Yapılacak yeni düzenleme ile yaş çay fiyatı; Ziraat Odaları, Ticaret Borsaları, ÇAYKUR, Üniversite, İhracatçı Birlikleri ve Kamu kurum temsilcilerinden oluşan ve merkezi Rize’de bulunan “Ulusal Çay Konseyi” tarafından Bakanlığa teklif edilecektir. Bakanlık, Ulusal Çay Konseyinin teklifini değerlendirerek yaş çay alım fiyatını belirleyip kamuoyu ile paylaşacaktır. Böylece tüm tarafların görüşleri alınarak, makul bir fiyatın oluşması temin edilecektir. Ayrıca hasat dönemi sonunda, piyasa fiyatının maliyetin altında gerçekleşmesi durumunda, “fark ödemesi desteği” adı altında bir destekleme ödemesi yapılacaktır. Şunu da ilave etmeliyim ki, yaş çay fiyatının belirlenmesi Tarım Kanununda yer aldığı üzere katılımcılık gözetilerek Ulusal Çay Konseyi belirleyici olarak teklifte yer almakta ise de, kamunun dışta seyirci konumunda kaldığı söylenemez. Kaldı ki bu düzenlemeyi komisyon aşamasında ilgili Bakanlığın nihai sözü söyleyecek konumda olduğunu açık seçik ifade edeceğiz.
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, Bu kanunla, paketleme yapacak firmalar, kuru çay paketlerinin üzerine, yerli veya ithal hangi kuru çay kullandıklarını yazıp tüketicinin bilinçli şekilde alış veriş yapmalarını sağlayacaklar mı?
BAKAN : Bayram Bey, Yapılacak olan düzenleme ile işletmeler tarafından tüketime arz edilen kuru çay paketlerinin üzerinde Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği hükümlerine göre iş ve işlem tesis edilecek olup bu konuya ait düzenlemeler ayrıca yayımlanacak yönetmelik ile belirlenecektir.
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, Yaş çay hasadı ödeme takvimini 6 ayla sınırladınız aylık ödeme yapan ÇAYKUR da bu takvime uyarsa buna kanunen bir engel var mı? Üreticiler 6 ayı uzun görüyor bu süreyi daha da kısaltmak mümkün mü? Böylece ÇAYKUR unda ödeme takvimine uyumlu olur.
BAKAN :Bayram Bey, Düzenleme ile yaş çay alımı yapan fabrikaların üreticiden aldıkları ürün bedelini en geç altı ay içinde ödeme zorunluluğu getirilmektedir. Daha erken ödeme yapılmasında bir engel bulunmamaktadır. Bilindiği üzere ÇAYKUR ödemelerini en kısa sürede yapmakta olup bu düzenleme ile ÇAYKUR’un ödemelerinde bir gecikme olması söz konusu değildir.
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, Teklifiniz de çay hasadı yapılan 5 ilde ayrı ayrı borsa kurulacağı anlaşılmaktadır, Bu hem maliyetli ve hem de gereksiz değil mi. Çayın merkezi olan ve ithalat gümrüğü bulunan Rize'deki borsa yeterli değil mi?
BAKAN :Bayram Bey, Çay tarımı yapılan 5 il’de ayrı ayrı borsa kurulmasına yönelik bir tedbir veya öneri bulunmamaktadır. Halen Rize ve Trabzon Ticaret Borsalarında mevcut yetkilendirme Çerçevesinde yapılan işlemlerin devam etmesi söz konusudur. İthal çay bakımından Türkiye genelinde tek ihtisas gümrüğü bulunmakta ve bu da Rize ilimizde yer almaktadır.
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, Birçok yerden görüş alınarak RTEÜ tarafından hazırlanan 28 maddelik kanun taslağını 15 maddeye düşürmenizdeki amaç nedir? Üniversitenin hazırladığı taslak da taban fiyata uyma zorunluluğu vardı, sizin kanun maddesin de bulunmuyor nedeni nedir? Ayrıca yine Ziraat Odaları, Ticaret Odaları, Ulusal Çay Konseyi ve ÇAYKUR dan fikir alınarak taban fiyatı Bakanlık belirler ifadesini değiştirip ulusal çay konseyine vermenizde ki ve kanun maddesine koymanızdaki amaç nedir?
BAKAN : Bayram Bey, 3092 sayılı Çay Kanunun yürürlüğe girdiği 1984 yılından itibaren, değişen şartlar ve günümüzde ortaya çıkan ihtiyaçlar nedeniyle birçok kesim tarafından Çay Kanunu'nda değişiklik yapılması gündeme getirilmiştir. Bu çerçevede, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi koordinasyonunda tüm tarafların katılımıyla bir mevzuat çalışması yürütülmüştür. Üniversitemiz koordinasyonunda kapsamlı bir şekilde yürütülen bu çalışma çok kıymetli olup Kanun değişikliği teklifimizin temelini oluşturmuştur. Hazırlanan mevzuat çalışmasının Kanun ile düzenlenmesi gereken hususlar yeni Çay Kanunu'nda yer almaktadır. Diğer hususlar ise Kanunun yayımlanmasına müteakip Yönetmeliklerde düzenlenecektir.
Ülkemizde tarım ürünlerinin alımında veya satımında tüm tarafların zorunlu uyması gereken bir taban fiyat uygulaması söz konusu değildir. Hububat veya baklagiller gibi ürünlerde açıklanan müdahale fiyatları, sadece kamunun (TMO) alım fiyatını düzenlemektedir. Özel sektör, alım fiyatını serbest piyasa koşullarında belirlemektedir. Mevcut 3092 sayılı Çay Kanununda “çay tarımı, üretimi, işletmesi ve satışı bu Kanun hükümleri dairesinde serbesttir.” hükmü yer almaktadır.
Yapılacak yeni düzenleme ile yaş çay alım fiyatı, hasat öncesinde Ulusal Çay Konseyinin teklifi üzerine Bakanlık tarafından belirlenerek ilan edilecektir. Çay Konseyi üyeleri arasında da Ziraat Odaları, Ticaret Odaları, Ulusal Çay Konseyi ve ÇAYKUR yer almaktadır. Ayrıca hasat dönemi sonunda, gerçekleşen ortalama yaş çay alım fiyatının, yaş çay üretici maliyetinden düşük olması durumunda, fark ödemesi desteği ödenecektir. Böylece, talep edilen taban fiyat uygulamasından daha güçlü bir sistemle üreticiler korunacaktır.
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, Birçok çay üreticilerinin çay alanları ruhsatlı değil, kanun teklifinizde izinsiz çay alanlarının söktürülmesinden bahsettiniz üreticiler ruhsatsız çay alanlarının söktürüleceğini anladı, kanun öncesi ruhsatsız çay alanlarını ruhsatlayacak mısınız?
BAKAN : Bayram Bey, Mevcut 3092 sayılı Çay Kanunu hükümlerince, çay bahçesi kuracak olanlar önceden ruhsatname almak zorundadır. Ruhsatsız olarak çay bahçesi kuranların, çaylıkları söktürüldüğü gibi ayrıca idarî para cezası verilmektedir. Kanun değişikliğinde yeni bir düzenleme söz konusu değildir.
B.Arif TURAN: Sayın Bakanım, Sayın Bakanım Rize'ye her gelişinizde 21 yıldır sadece ulusal medyaya ajanslara demeç veriyorsunuz yerel medya ile bir sıkıntınız mı var? Yerel medya ile hasbihâl olsanız bazı sıkıntılar anlaşılamamanız bertaraf olmaz mı? Bu konuda meramını giderir misiniz, görüşlerinizi merak ediyorum.
BAKAN : Bayram Bey, Konunun mahiyeti ve kapsamına göre ulusal ya da yerel medya ile bilgi paylaşmak, kamuoyunu bilgilendirmek gibi faaliyetlerimizde her kişi veya kurumu önemsemenin idrakindeyim.
Bu röportaj için bizlere zaman ayırarak sorduğumuz her soruya cevap veren Sn. Bakanımız Hayatı YAZICI Bey'e mensubu bulunup Haber Müdürlüğünü yaptığım RizeninSesi Haber Sitesi adına teşekkür ederim.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.