Türkiye’nin her şeyi üretmesi gerekli mi ?

Türkiye 03.05.2020 - 17:48, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 2788+ kez okundu.
 

Türkiye’nin her şeyi üretmesi gerekli mi ?

Türkiye’nin her şeyi üretmesi gerekli mi ? YERLİ, MİLLİ BİR OTOMOBİL ÜRETMEK ZORUNDA DEĞİLİZ !!! Ekonomide “ KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜKLER TEORİSİ “ önemlidir. Çok da basit bir mantığı vardır. Hangi konuda iyiyseniz, daha çok üretip ve ucuza mal edebiliyorsanız, satma şansınız ne kadar yüksek ise o konuda uzmanlaşın. Uzman olamayacağın ürünleri ise uzman olan ülkelerden senin mal edeceğin değerden daha ucuza ve daha kaliteli olacak şekilde satın al der. İktisadın önemli bir kuralıdır. Halk dilinde buna bildiğin işi yap da derler… Önce ışık olması açısından 2019 dış ticaret (GTS) verilerine, turizme ve günümüze kısaca bakarsak; İhracat…….180,468 milyar USD İthalat……..210,394 milyar USD Açık…………  29,926 milyar USD   Turizm’ de gelir – gider dengesi ise yaklaşık 25 milyar USD lehimize. Bunları değerlendirdiğimizde 2019 yılı çok kötü bir yıl gibi görünmüyordu. COVID-19 olmasaydı 2020 de ihracat ve turizm gelirlerimiz muhtemelen artacak ve toplam denge lehimize olacaktı diye düşünüyorum. Ancak krizin de etkisiyle ilk 4 ay verileri iyi gelmiyor ve turizm de de beklenenlerin olma ihtimali uzak olduğunu düşünürsek geçen yıla göre gelir- gider dengemizde açık artacaktır. Ülkemizin ve devlet idarecilerimizin işi çok kolay değil. İhracatımızın 48,8 payı Avrupa’ ya ait iken Avrupa krizle boğuşuyor, 19,3 pay Orta Doğu ülkelerine ait ve bunlarda bir taraftan krizle mücadele ederken, üstüne petrol fiyatlarının düşmesiyle yardım ister duruma geldiler. Yani ihracat kaynaklarımız da daralma var ve bu devam edecek. Sadece motorlu taşıtlardan (otomobil, traktör, motosiklet) satış kaybımız ilk 3 aya göre yıl sonunda 10 milyar USD olabilir. Ancak pes etmemek lazım, EDEMEYİZ DE Türkiye’nin büyümesi dış ticaret üzerine kurulu. Bununla birlikte iç piyasanın önemini de kendi kendine yeterli olmak ve kötü günlerde de yaşayabilmek için kriz anında çok iyi gördük. Kriz ve iç - dış ticaretin önemini dikkate aldığımızda yöneticilerin GELECEĞİ de düşünüp bazı konularda, ürünlerde uzmanlaşması daha bir önem arz etmiş gözükmekte. HANGİ KONULARDA UZMANLAŞABİLİRİZ MEVCUT duruma baktığımda iyi olduğumuz sektörler ortada ancak biz bunlardan yeterli verim almıyor, alamıyoruz. En büyük ihracat kaynağımız 26,886 milyar USD olan MOTORLU KARA TAŞITLARI, TRAKTÖRLER, BİSİKLETLER, MOTORSİKLETLER, vs grubudur. Bu sektörlerin İzmit, Bursa, Konya, Aksaray başta olmak üzere bazı illerimizin istihdamına, ülke büyümesine çok büyük katkıları vardır. Kriz olmasa idi beklenti 30 milyar USD üzerinde olacaktı. Burada amaç mevcudu devam ettirirken, dünya elektrikli üretime geçerken, bizimde bu konuda değişimin öncüsü olmamız, eğitime önem vermemiz ve yan sanayi olmak üzere tüm bileşenleri geliştirmemiz, uzmanlaşmamız. Ve ileriki senaryolarda Dünya, Avrupa elektrikli araç üretim merkezi olmamız. OTOMOBİLDE, TRAKTÖRLERDE vs. gelecek elektriklide… Bu kulvar da amaç gelecek yıllarda 50 milyar USD ihracatı aşmak olabilir. Yeni markalarla (örneğin Volkswagen) gelecekte çok daha da ileri bir üs olabiliriz. Firmaların otomobil vd. araç üretim üssü olmak (mevcut ve elektrikli) var iken, tepki çekecek ve ağırlıklı yurt içinde satılacak yerli bir otomobil üretmeye çalışmak riskli bir girişim olarak düşünülebilir. TARIM’ ın bir ülke için hayati öneme sahip olduğu bilinirdi ki, COVID-19 krizi bu önemi çok fazla açığa çıkardı. Çok şanslı bir ülkeyiz. Yurdumuzun çok verimli topraklarında, farklı bölgelerinde farklı tarımsal ürünleri var. Çay, fındık, fıstık, buğday, bakliyatlar, turunçgiller, her türlü sebze, meyve vs. bu topraklardan çıkabiliyor. Yine eskiden çok büyük bir tütün üreticisiydik. Ülkemizde çok atıl alan bulunmakta veya bazı dönemler tarlalarımız değerlendirilmemekte. Yeterli destek verilir ve üretim planlaması da iyi yapılırsa üretici memnun kalır, tüketici de uygun fiyatla ihtiyacını satın alır. Devletin, kooperatiflerin neyi, ne zaman, ne kadar üretileceği PLANI ve yönlendirmesi önem arz etmekte. AMAÇ, İTHAL EDEN ÜLKEDEN, İHRAÇ EDEN ÜLKE OLMAK. HAYVANCILIK zaman zaman devlet tarafından destekleniyor cazip oluyor, sonra bakıyorsunuz insanlar zarar ediyor, tesislerini kapatıyor, sektör daralıyor. Tutarsız bir durum var. Çevre ülkelerde de ki et fiyatları daha ucuz. Temel problem maliyetlerden başlıyor. Bu durumda ot, yem vs. tüm girdiler yeniden değerlendirilmeli ve destekleme yapılacak yerin daha iyi tespit edilmesi gerek. Destekleme tesise veya getirilen hayvana yapılmamalı. Tamamen uzmanlık isteyen bir konu. Sonuçta KÜMES HAYVANLARIN da sağladığımız başarıyı buraya taşımak mümkün. Kümes hayvanları ve yumurta sektöründe çevre ülkelere ürün satar durumdayız. Neden inek, koyun eti de satmayalım. TURİZM zaten iddialı olduğumuz bir sektör. 2019 yılında 17 büyümüşüz. Bu yılı COVID-19 sebebiyle farklı, kayıp bir yıl olarak değerlendirirsek, aslında Türkiye toplamda 70 milyon ve İstanbul ise en az 20-25 milyon turist potansiyeline sahiptir. Konaklama şeklini geliştirir, gelecekte cruise gemilerinin tekrar önemli noktalarından biri olursak (İstanbul başta olmak üzere), tarihi yerleri (Göbeklitepe, Nemrut, Hasankeyf, Hatay ve diğerleri) daha iyi anlatır, Türkiye’yi daha iyi pazarlar, zengin turisti de getirebilirsek yıllık 100 milyar USD geliri hedefleriz. İNŞAAT konusunda Rusya, çevre ve Orta Doğu Ülkeleri’nde zaten iyi bir konumdayız. Buradaki gelişimin artması, başarı, biraz da ülkeler arası bağlantılara paralel olmakta. Ülke yönetimleriyle iyi oldukça başarı, büyüme de artacaktır. İnşaatçılarımız AVM, havaalanı, yol yapımındaki uzmanlıklarını artırırken, diğer özellik isteyen konulara da el atmalı. KAZANLAR, MAKİNALAR, MEKANİK CİHAZLAR VE ALETLER VS. konularında da iddialıyız. 2019 yılında 17,708 milyar USD ihracat yapmışız. Fuarlara katılıyor, tanıtımlar yapıyoruz, İyi sonuçlar alıyoruz. Pazarlamayı daha da geliştirsek, uzman, bilinen marka sayımızı artırırsak, bazı ülkelerde bayileşmeyi sağlarsak bu sektördeki rakamlarımız artacaktır. ELEKTRİKLİ MAKİNA, TEÇHİZAT, BUZDOLABI, VS. konularında 2019 yılında 9,718 milyar USD ihracat yapmışız. Özellikle BEYAZ EŞYA da saygın firma ve markalarımız var. Yurt dışındaki bazı ülkelerde ki başarılarını, (BEKO’ nun İngiltere başarısı örneğin) bayi ağlarını diğer ülkelerde de yaygın hale getirirlerse, bu rakam çok fazla artacaktır. Markalarımız mevcutla, iç piyasa ile yetinmemeli ve kendilerini de sürekli yenilemeleri gerek. SAVUNMA SANAYİ konusunda kendi kendine yeterli bir ülke olma konusunda çok güzel bir yoldayız. Bunu artırarak devam ettirmeliyiz. İHA ve SİHA’lar da ki başarıyı diğer dallara da taşımalıyız. Tankların, zırhlı taşıyıcıların, helikopterlerin vs. motorlarını da kendimiz üretip, dış bağımsızlığımızı artırırsak ürettiklerimizi daha çok yere satabiliriz. TEKSTİL konusunda çok başarılı firmalarımız var. Ancak son 10 yıl içinde üretimler daha az maliyetli Bulgaristan, Uzak Doğu, Çin gibi ülkelere kaydı. Biz daha çok, sayılı bazı markalarımızla yurt dışında franchise sistemi ile şubeler açan markalarımızla veya yabancı büyük markalara kısmen ürün üreten fabrika, atölyelerle eskinin çok gerisinde işler yapıyoruz. Sayılı markalarımızı geliştirebilecek, dünya pazarında daha iyi bir yere sahip olacak potansiyelimiz var aslında. Tüketicinin yabancı marka bağlılığını azaltacak kaliteli ürün ve markaları (LCW, Penti, Mavi, vs.) artırabilirsek, pazarlamayı iyi yaparsak başarı artacaktır. KİMYASAL ÜRÜNLER, KİŞİSEL BAKIM ÜRÜNLERİ, TEMİZLİK ÜRÜNLERİ, KAĞIT ÜRÜNLERİ, ÇOCUK BEZLERİ VS. konularında çevre ülkelere ve Afrika ülkelerine çok yüksek değerlerde ürün satıyoruz. Bazı firmalarımız (Hayat Kimya, Evyap) artık yabancı ülkelerde fabrikalar dahi açabiliyor. Ülke yönetimlerinin bu konulardaki teşviklerin, desteklerin boyutu önemli olacaktır. Diğer başarılı olduğumuz ve uzmanlaşmamız gereken bazı iş kollarını da belirtirsem.. -SAĞLIK -KİMYA SANAYİ, ENERJİ, DEMİR, MOBİLYA, ÇİMENTO, HALI, SU ÜRÜNLERİ, GEMİ VE YAT SEKTÖRÜ -YAZILIM, BİLİŞİM, YAPAY ZEKA. Bunların üretimleri ve diğer alanlara entegrasyonları da önemlidir. .... Ve COVID-19 SONRASI YENİ DÜNYA DÜZENİNE GÖRE İHTİYAÇ OLABİLECEK YENİ BİR SEKTÖR veya SEKTÖRLER Yukarıda çoğunu saymaya çalıştığım iyi olduğumuz veya olabileceğimiz sektörlerde çok başarılı olmanın şartı MÜTEŞEBBİS RUHUNUN olması yanında, GÜÇLÜ BİR ELİN bu sektörler için iyi planlama, destekleme yapmasıdır. OTOMOTİV İHRACATINDA DÜNYA’ DA 19. SIRADAYIZ. Bu çok önemlidir. TÜRKİYE illa kendi markasıyla araba veya cep telefonu üretmek zorunda değildir. Özellikle araba üretmek istemesi hassas bir konudur. TÜRKİYE İyi ve uzman olduğu, olabileceği konuların üzerine gitmeli ve BÜYÜMELİDİR. Teşekkürler, Mustafa Bayram Aksoylu 

Türkiye’nin her şeyi üretmesi gerekli mi ?


YERLİ, MİLLİ BİR OTOMOBİL ÜRETMEK ZORUNDA DEĞİLİZ !!!


Ekonomide “ KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜKLER TEORİSİ “ önemlidir. Çok da basit bir mantığı vardır. Hangi konuda iyiyseniz, daha çok üretip ve ucuza mal edebiliyorsanız, satma şansınız ne kadar yüksek ise o konuda uzmanlaşın. Uzman olamayacağın ürünleri ise uzman olan ülkelerden senin mal edeceğin değerden daha ucuza ve daha kaliteli olacak şekilde satın al der. İktisadın önemli bir kuralıdır.


Halk dilinde buna bildiğin işi yap da derler…


Önce ışık olması açısından 2019 dış ticaret (GTS) verilerine, turizme ve günümüze kısaca bakarsak;


İhracat…….180,468 milyar USD


İthalat……..210,394 milyar USD


Açık…………  29,926 milyar USD

 

Turizm’ de gelir – gider dengesi ise yaklaşık 25 milyar USD lehimize.


Bunları değerlendirdiğimizde 2019 yılı çok kötü bir yıl gibi görünmüyordu. COVID-19 olmasaydı 2020 de ihracat ve turizm gelirlerimiz muhtemelen artacak ve toplam denge lehimize olacaktı diye düşünüyorum. Ancak krizin de etkisiyle ilk 4 ay verileri iyi gelmiyor ve turizm de de beklenenlerin olma ihtimali uzak olduğunu düşünürsek geçen yıla göre gelir- gider dengemizde açık artacaktır.


Ülkemizin ve devlet idarecilerimizin işi çok kolay değil.


İhracatımızın 48,8 payı Avrupa’ ya ait iken Avrupa krizle boğuşuyor, 19,3 pay Orta Doğu ülkelerine ait ve bunlarda bir taraftan krizle mücadele ederken, üstüne petrol fiyatlarının düşmesiyle yardım ister duruma geldiler. Yani ihracat kaynaklarımız da daralma var ve bu devam edecek. Sadece motorlu taşıtlardan (otomobil, traktör, motosiklet) satış kaybımız ilk 3 aya göre yıl sonunda 10 milyar USD olabilir.


Ancak pes etmemek lazım, EDEMEYİZ DE


Türkiye’nin büyümesi dış ticaret üzerine kurulu. Bununla birlikte iç piyasanın önemini de kendi kendine yeterli olmak ve kötü günlerde de yaşayabilmek için kriz anında çok iyi gördük.


Kriz ve iç - dış ticaretin önemini dikkate aldığımızda yöneticilerin GELECEĞİ de düşünüp bazı konularda, ürünlerde uzmanlaşması daha bir önem arz etmiş gözükmekte.


HANGİ KONULARDA UZMANLAŞABİLİRİZ


MEVCUT duruma baktığımda iyi olduğumuz sektörler ortada ancak biz bunlardan yeterli verim almıyor, alamıyoruz.


En büyük ihracat kaynağımız 26,886 milyar USD olan MOTORLU KARA TAŞITLARI, TRAKTÖRLER, BİSİKLETLER, MOTORSİKLETLER, vs grubudur. Bu sektörlerin İzmit, Bursa, Konya, Aksaray başta olmak üzere bazı illerimizin istihdamına, ülke büyümesine çok büyük katkıları vardır. Kriz olmasa idi beklenti 30 milyar USD üzerinde olacaktı. Burada amaç mevcudu devam ettirirken, dünya elektrikli üretime geçerken, bizimde bu konuda değişimin öncüsü olmamız, eğitime önem vermemiz ve yan sanayi olmak üzere tüm bileşenleri geliştirmemiz, uzmanlaşmamız. Ve ileriki senaryolarda Dünya, Avrupa elektrikli araç üretim merkezi olmamız. OTOMOBİLDE, TRAKTÖRLERDE vs. gelecek elektriklide…


Bu kulvar da amaç gelecek yıllarda 50 milyar USD ihracatı aşmak olabilir. Yeni markalarla (örneğin Volkswagen) gelecekte çok daha da ileri bir üs olabiliriz.


Firmaların otomobil vd. araç üretim üssü olmak (mevcut ve elektrikli) var iken, tepki çekecek ve ağırlıklı yurt içinde satılacak yerli bir otomobil üretmeye çalışmak riskli bir girişim olarak düşünülebilir.


TARIM’ ın bir ülke için hayati öneme sahip olduğu bilinirdi ki, COVID-19 krizi bu önemi çok fazla açığa çıkardı. Çok şanslı bir ülkeyiz. Yurdumuzun çok verimli topraklarında, farklı bölgelerinde farklı tarımsal ürünleri var. Çay, fındık, fıstık, buğday, bakliyatlar, turunçgiller, her türlü sebze, meyve vs. bu topraklardan çıkabiliyor. Yine eskiden çok büyük bir tütün üreticisiydik.


Ülkemizde çok atıl alan bulunmakta veya bazı dönemler tarlalarımız değerlendirilmemekte. Yeterli destek verilir ve üretim planlaması da iyi yapılırsa üretici memnun kalır, tüketici de uygun fiyatla ihtiyacını satın alır. Devletin, kooperatiflerin neyi, ne zaman, ne kadar üretileceği PLANI ve yönlendirmesi önem arz etmekte. AMAÇ, İTHAL EDEN ÜLKEDEN, İHRAÇ EDEN ÜLKE OLMAK.


HAYVANCILIK zaman zaman devlet tarafından destekleniyor cazip oluyor, sonra bakıyorsunuz insanlar zarar ediyor, tesislerini kapatıyor, sektör daralıyor. Tutarsız bir durum var. Çevre ülkelerde de ki et fiyatları daha ucuz. Temel problem maliyetlerden başlıyor. Bu durumda ot, yem vs. tüm girdiler yeniden değerlendirilmeli ve destekleme yapılacak yerin daha iyi tespit edilmesi gerek. Destekleme tesise veya getirilen hayvana yapılmamalı. Tamamen uzmanlık isteyen bir konu. Sonuçta KÜMES HAYVANLARIN da sağladığımız başarıyı buraya taşımak mümkün. Kümes hayvanları ve yumurta sektöründe çevre ülkelere ürün satar durumdayız. Neden inek, koyun eti de satmayalım.


TURİZM zaten iddialı olduğumuz bir sektör. 2019 yılında 17 büyümüşüz. Bu yılı COVID-19 sebebiyle farklı, kayıp bir yıl olarak değerlendirirsek, aslında Türkiye toplamda 70 milyon ve İstanbul ise en az 20-25 milyon turist potansiyeline sahiptir. Konaklama şeklini geliştirir, gelecekte cruise gemilerinin tekrar önemli noktalarından biri olursak (İstanbul başta olmak üzere), tarihi yerleri (Göbeklitepe, Nemrut, Hasankeyf, Hatay ve diğerleri) daha iyi anlatır, Türkiye’yi daha iyi pazarlar, zengin turisti de getirebilirsek yıllık 100 milyar USD geliri hedefleriz.


İNŞAAT konusunda Rusya, çevre ve Orta Doğu Ülkeleri’nde zaten iyi bir konumdayız. Buradaki gelişimin artması, başarı, biraz da ülkeler arası bağlantılara paralel olmakta. Ülke yönetimleriyle iyi oldukça başarı, büyüme de artacaktır. İnşaatçılarımız AVM, havaalanı, yol yapımındaki uzmanlıklarını artırırken, diğer özellik isteyen konulara da el atmalı.


KAZANLAR, MAKİNALAR, MEKANİK CİHAZLAR VE ALETLER VS. konularında da iddialıyız. 2019 yılında 17,708 milyar USD ihracat yapmışız. Fuarlara katılıyor, tanıtımlar yapıyoruz, İyi sonuçlar alıyoruz. Pazarlamayı daha da geliştirsek, uzman, bilinen marka sayımızı artırırsak, bazı ülkelerde bayileşmeyi sağlarsak bu sektördeki rakamlarımız artacaktır.


ELEKTRİKLİ MAKİNA, TEÇHİZAT, BUZDOLABI, VS. konularında 2019 yılında 9,718 milyar USD ihracat yapmışız. Özellikle BEYAZ EŞYA da saygın firma ve markalarımız var. Yurt dışındaki bazı ülkelerde ki başarılarını, (BEKO’ nun İngiltere başarısı örneğin) bayi ağlarını diğer ülkelerde de yaygın hale getirirlerse, bu rakam çok fazla artacaktır. Markalarımız mevcutla, iç piyasa ile yetinmemeli ve kendilerini de sürekli yenilemeleri gerek.


SAVUNMA SANAYİ konusunda kendi kendine yeterli bir ülke olma konusunda çok güzel bir yoldayız. Bunu artırarak devam ettirmeliyiz. İHA ve SİHA’lar da ki başarıyı diğer dallara da taşımalıyız. Tankların, zırhlı taşıyıcıların, helikopterlerin vs. motorlarını da kendimiz üretip, dış bağımsızlığımızı artırırsak ürettiklerimizi daha çok yere satabiliriz.


TEKSTİL konusunda çok başarılı firmalarımız var. Ancak son 10 yıl içinde üretimler daha az maliyetli Bulgaristan, Uzak Doğu, Çin gibi ülkelere kaydı. Biz daha çok, sayılı bazı markalarımızla yurt dışında franchise sistemi ile şubeler açan markalarımızla veya yabancı büyük markalara kısmen ürün üreten fabrika, atölyelerle eskinin çok gerisinde işler yapıyoruz. Sayılı markalarımızı geliştirebilecek, dünya pazarında daha iyi bir yere sahip olacak potansiyelimiz var aslında. Tüketicinin yabancı marka bağlılığını azaltacak kaliteli ürün ve markaları (LCW, Penti, Mavi, vs.) artırabilirsek, pazarlamayı iyi yaparsak başarı artacaktır.


KİMYASAL ÜRÜNLER, KİŞİSEL BAKIM ÜRÜNLERİ, TEMİZLİK ÜRÜNLERİ, KAĞIT ÜRÜNLERİ, ÇOCUK BEZLERİ VS. konularında çevre ülkelere ve Afrika ülkelerine çok yüksek değerlerde ürün satıyoruz. Bazı firmalarımız (Hayat Kimya, Evyap) artık yabancı ülkelerde fabrikalar dahi açabiliyor. Ülke yönetimlerinin bu konulardaki teşviklerin, desteklerin boyutu önemli olacaktır.


Diğer başarılı olduğumuz ve uzmanlaşmamız gereken bazı iş kollarını da belirtirsem..


-SAĞLIK


-KİMYA SANAYİ, ENERJİ, DEMİR, MOBİLYA, ÇİMENTO, HALI, SU ÜRÜNLERİ, GEMİ VE YAT SEKTÖRÜ


-YAZILIM, BİLİŞİM, YAPAY ZEKA. Bunların üretimleri ve diğer alanlara entegrasyonları da önemlidir.


....


Ve COVID-19 SONRASI YENİ DÜNYA DÜZENİNE GÖRE İHTİYAÇ OLABİLECEK YENİ BİR SEKTÖR veya SEKTÖRLER


Yukarıda çoğunu saymaya çalıştığım iyi olduğumuz veya olabileceğimiz sektörlerde çok başarılı olmanın şartı MÜTEŞEBBİS RUHUNUN olması yanında, GÜÇLÜ BİR ELİN bu sektörler için iyi planlama, destekleme yapmasıdır.


OTOMOTİV İHRACATINDA DÜNYA’ DA 19. SIRADAYIZ. Bu çok önemlidir. TÜRKİYE illa kendi markasıyla araba veya cep telefonu üretmek zorunda değildir. Özellikle araba üretmek istemesi hassas bir konudur.


TÜRKİYE İyi ve uzman olduğu, olabileceği konuların üzerine gitmeli ve BÜYÜMELİDİR.


Teşekkürler,


Mustafa Bayram Aksoylu 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi