ŞEHİR HASTANELERİNE 2025’TE BÜTÇEDEN 21 MİLYAR TL ÖDENECEK

Siyaset 17.07.2019 - 15:16, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 2305+ kez okundu.
 

ŞEHİR HASTANELERİNE 2025’TE BÜTÇEDEN 21 MİLYAR TL ÖDENECEK

Cumhurbaşkanı kışkırtıyor! İstanbul’da belediye şirketlerinden istifa etmeyen yöneticileri, İstanbul halkına şikayet eden CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, bu davranışın altında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kışkırtmasının yattığını öne sürdü. Bekaroğlu, ayrıca Kamu-Özel İşbirliği projeleriyle kamunun zarara uğratıldığının artık AKP’li Vekillerce de kabul edildiğini söyledi. “Sayın Cumhurbaşkanı’nın kışkırtmalarıyla 806 bin oy farkıyla seçimi kazanan Ekrem İmamoğlu’nu çalıştırmamaya çalışıyorlar. Seçilmiş bir belediye başkanına ‘topal ördek’ demek sadece Sayın Erdoğan’a nasip olmuştur!” diye konuşan Bekaroğlu, topal ördek kavramının ABD’de seçim yapıldıktan sonra eski başkan için görevi devredeceği zamana kadar kullanıldığını ifade ederek şöyle dedi: “Demokrasiye filan inanmıyor. Nalıncı keseri gibi kendine yontuyor, kendine olunca milli irade iyi, başkası seçilince kötü! Seçilmiş başkana karşı terbiye sınırlarını aşan Genel Sekreter dahil yardımcıları, bazı görevliler istifa etti. Ama baktık ki, bunlar sadece genel sekreter değillermiş, genel sekreter yardımcıları değillermiş; bunlar çok sayıda belediye iştiraki, belediye şirketinin de yönetim kurulu üyesi ya da başkanıymışlar. Öyle sandığımız gibi 5 bin lira, 8 bin lira, 10 bin lira maaş almıyorlarmış bunlar. Soygun diyoruz, kızıyorlar; ‘Ne soygunu, ne yolsuzluğu’. Yolsuzluk siyasal çerçevede de yapılabilir. Bunlar aynı zamanda yönetim kurulu başkanı, üyesi olarak pay alıyorlarmış. Genel Sekreterlikten istifa ettiler ama şirketlerden istifa etmiyorlar.” KAYBETTİKLERİNİ ANLAYINCA ÇOK SAYIDA İHALE YAPIP İŞ VERMİŞLER “Seçilmiş başkan görevini yapacak değerli arkadaşlar. İstanbul hizmetlerin büyük çoğunluğunu bu şirketler aracılığı ile yapıyor. Bu şirketlerin en büyük müşterisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı. Bunların hem kendi bütçeleri var hem de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının bütçesinden büyük pay alıyorlar. Yani İstanbul halkı kime oy vermişse bu bütçeyi o yönetmek zorunda. Bu insanlar istifa etmiyorlar. Cumhurbaşkanı kışkırtıyor dedim, bunlara da yasal sınırlar içerisinde bir isim bulacağım. Bunlar neden istifa etmiyorlar, bir maaş daha alabilmek için mi; sanmıyorum. Bunların çok paraları var, kişisel paraları çok bunların. Nereden buldular bilmiyorum. Bir maaş iki maaş değil, bunların derdi bu arada kaybettikleri anlaşıldıktan itibaren çok sayıda ihale verildi, iş verildi. Bunları tek tek araştıracağız; hangi şirketlere iş verilmiş… Şimdi bunların hakedişlerini yapıyorlar, para ödüyorlar; bunun için bu işi geciktiriyorlar. Bunların hepsinin hesabı sorulacak. Ama başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Adalet ve Kalkınma Partililerin demokrasi anlayışları ortaya çıkmıştır. Bunlar demokrat değiller, bunların milli irade diye bir derdi yok. Ama halk gördü İstanbul’da, önümüzdeki seçimlerde Türkiye de görecek ve önce siyasi sorumluluğun hesabını verecekler, sonra yargı açısından da bunların hesabını verecekler.” KÖİ PROJELERİ İLE KAU ZARARA UĞRADI Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Cumhuriyet tarihinde görülmediği kadar kaynak kullandığını, trilyon dolarlara varan vergi toplandığını, ödenen bir yana 500 milyar dolara yakın dış borç bulunduğunu, büyük miktarda iç borçlanma yoluyla kaynak kullanıldığını, 70 milyar doları aşan özelleştirme yapıldığını belirten CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, şöyle konuştu: “Ne yaptılar; yollar yaptılar, köprüler yaptılar, bir kısmını KÖİ modeli ile yaptılar. Peki babanızın parası ile mi yaptınız; karnını doyurduklarımız oy vermiyor bize diyorsunuz. Müslüman mısınız bir de… Babanızın parası ile insanların karnını doyurmuş olsanız bile bunu yüzüne mi vurmak gerekir? Bunlar, Cumhuriyet tarihinde hiçbir hükümete nasip olmayan kaynak kullandılar, bütün kaynakları kullandılar. Artık borç bulamıyorlar. Vergi toplayamıyorlar, sürekli vergi affı, varlık barışı getiriyorlar. Özelleştirmedikleri bir tek Meclis’in bahçesi kaldı. Burayı özelleştiremiyorlar. Buraları da yavaş yavaş Varlık Fonu’na devrederek, borç bulmak için rehin olarak kullanacaklar!” KÖİ DİYE BİR ŞEY BULDULAR “Kamu-Özel İşbirliği diye bir şey buldular. Bunlar bulmadı, dünyada vardı, dünya kullanıyordu bunu ama problem olduğunu görmüştü birçok ülke ve yavaş yavaş terkederken bizimkiler keşfettiler ve bunu kullanmaya başladılar. Tam bilemiyoruz, değişik rakamlar var. 300 milyar dolara kadar sözleşme bedellerinin çıkacağını söyleyenler var. Bugüne kadar 60 küsur milyar dolarlık iş yapıldı. Bir kısmı hizmete açılmış kullanılıyor. Bunlardan biri Şehir Hastaneleridir. Her şey alınıp satılıyor ama sağlığın alınıp satılması çok önemli bir şey. Şehir Hastaneleri, hizmetten çok birilerine kaynak aktarmak için, kimse o. İki tane garanti veriliyor; hem kredilerine finans garantisi hem hizmet alım garantisi veriliyor.” ANKARA’DA NE OLUYOR? "Şimdi Ankara’da ne oluyor? Bir tane Şehir Hastanesi açıldı, diğer hastanelerin bir kısmı kapandı, bir kısmı kapanmak üzere. Bilkent Şehir Hastanesi açıldı, 24 saat burada MR çekiliyor. O hastanelere gittiğiniz zaman MR servisi kapalı, MR’ımız kapalı, diyorlar ki Şehir Hastanesine gideceksin. Çünkü, verilen garantilerin doldurulamayacağı daha birkaç ay içinde anlaşıldı ve şimdi diyorlar ki sözleşmeleri değiştirelim. Hangi sözleşmeleri; TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun bile haberi olmadığı sözleşmeleri. Ben ve arkadaşlarımız defalarca ‘Verin bu sözleşmeleri görelim, siz bunlara kredi garantisi vermişsiniz, yani kefil olmuşsunuz, ileride ödeme yapacaksınız. Eski Başbakan (Binali Yıldırım) dedi ki, “1 kuruş harcamadan yapıyoruz bunları.” ŞEHİR HASTANELERİNE 2025’TE BÜTÇEDEN 21 MİLYAR TL ÖDENECEK “Bakın değerli arkadaşlar, bütçeye para koymaya başladılar. Şehir Hastaneleri ile ilgili 2020’de 7 milyar TL ödenecek, 2025’te 21 milyar TL ödenecek. Kaldı ki, bu gereksiz çekilen MR’ların parası da SGK tarafından ödeniyor. Bunu muhalefet milletvekilleri olarak biz söylemiyoruz sadece. İktidar partisi milletvekilleri de görmüş, Cemal Öztürk ‘Hastaneye gidiyoruz, bize zorla (gereksiz) MR çekiliyor’ diyor. Gereksiz yere çekilen MR’ların parası SGK tarafından ödeniyor. Yetmiyor, çekilmeyen (garanti verilen) MR’ların parası için de bütçeye para konuyor. Bütçe vergilerden oluşuyor. Vergilerden kim sorumlu, millet bizi neden seçti; vergilerimize sahip çıkın, en güzel şekilde kullanılmasını sağlayın, bunu denetleyin diye. Ama sözleşmeler gizli; ne ödendi ne yapıldı belli değil, denetleyemiyoruz. Böyle bir şey olmaz. Bu Kamu-Özel İşbirliği ve Şehir Hastaneleri tam bir soygun. Sayın Cumhurbaşkanı yıllar önce bir basın toplantısında; şehir hastaneleri yargı ve bürokratik oligarşi yüzünden hayata geçirilemiyor dedi. Sonra bürokratik oligarşiyi kendisi aştı, yargının ve bürokrasinin çok üzerinde bir oligarşik yapıyı 1000 odalı sarayda kendisi oluşturdu.” ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİ KÖİ İLE YİYORLAR “Sekizinci kez varlık barışı ilan eden bir ülke çoktan iflas etmiştir. Bu hale bunların yanlış politikaları nedeniyle gelinmiştir. KÖİ büyük bir kara delik olmaya doğru gidiyor. Böyle bir ihtiyaç yokken milleti borçlandırıp, çocuklarımızın geleceğini de KÖİ ile yiyorlar, bunların gözü doymuyor.”

Cumhurbaşkanı kışkırtıyor!


İstanbul’da belediye şirketlerinden istifa etmeyen yöneticileri, İstanbul halkına şikayet eden CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, bu davranışın altında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kışkırtmasının yattığını öne sürdü. Bekaroğlu, ayrıca Kamu-Özel İşbirliği projeleriyle kamunun zarara uğratıldığının artık AKP’li Vekillerce de kabul edildiğini söyledi.


“Sayın Cumhurbaşkanı’nın kışkırtmalarıyla 806 bin oy farkıyla seçimi kazanan Ekrem İmamoğlu’nu çalıştırmamaya çalışıyorlar. Seçilmiş bir belediye başkanına ‘topal ördek’ demek sadece Sayın Erdoğan’a nasip olmuştur!” diye konuşan Bekaroğlu, topal ördek kavramının ABD’de seçim yapıldıktan sonra eski başkan için görevi devredeceği zamana kadar kullanıldığını ifade ederek şöyle dedi:


“Demokrasiye filan inanmıyor. Nalıncı keseri gibi kendine yontuyor, kendine olunca milli irade iyi, başkası seçilince kötü! Seçilmiş başkana karşı terbiye sınırlarını aşan Genel Sekreter dahil yardımcıları, bazı görevliler istifa etti. Ama baktık ki, bunlar sadece genel sekreter değillermiş, genel sekreter yardımcıları değillermiş; bunlar çok sayıda belediye iştiraki, belediye şirketinin de yönetim kurulu üyesi ya da başkanıymışlar. Öyle sandığımız gibi 5 bin lira, 8 bin lira, 10 bin lira maaş almıyorlarmış bunlar. Soygun diyoruz, kızıyorlar; ‘Ne soygunu, ne yolsuzluğu’. Yolsuzluk siyasal çerçevede de yapılabilir. Bunlar aynı zamanda yönetim kurulu başkanı, üyesi olarak pay alıyorlarmış. Genel Sekreterlikten istifa ettiler ama şirketlerden istifa etmiyorlar.”


KAYBETTİKLERİNİ ANLAYINCA ÇOK SAYIDA İHALE YAPIP İŞ VERMİŞLER


“Seçilmiş başkan görevini yapacak değerli arkadaşlar. İstanbul hizmetlerin büyük çoğunluğunu bu şirketler aracılığı ile yapıyor. Bu şirketlerin en büyük müşterisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı. Bunların hem kendi bütçeleri var hem de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının bütçesinden büyük pay alıyorlar. Yani İstanbul halkı kime oy vermişse bu bütçeyi o yönetmek zorunda. Bu insanlar istifa etmiyorlar. Cumhurbaşkanı kışkırtıyor dedim, bunlara da yasal sınırlar içerisinde bir isim bulacağım. Bunlar neden istifa etmiyorlar, bir maaş daha alabilmek için mi; sanmıyorum. Bunların çok paraları var, kişisel paraları çok bunların. Nereden buldular bilmiyorum. Bir maaş iki maaş değil, bunların derdi bu arada kaybettikleri anlaşıldıktan itibaren çok sayıda ihale verildi, iş verildi. Bunları tek tek araştıracağız; hangi şirketlere iş verilmiş… Şimdi bunların hakedişlerini yapıyorlar, para ödüyorlar; bunun için bu işi geciktiriyorlar. Bunların hepsinin hesabı sorulacak. Ama başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Adalet ve Kalkınma Partililerin demokrasi anlayışları ortaya çıkmıştır. Bunlar demokrat değiller, bunların milli irade diye bir derdi yok. Ama halk gördü İstanbul’da, önümüzdeki seçimlerde Türkiye de görecek ve önce siyasi sorumluluğun hesabını verecekler, sonra yargı açısından da bunların hesabını verecekler.”


KÖİ PROJELERİ İLE KAU ZARARA UĞRADI


Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Cumhuriyet tarihinde görülmediği kadar kaynak kullandığını, trilyon dolarlara varan vergi toplandığını, ödenen bir yana 500 milyar dolara yakın dış borç bulunduğunu, büyük miktarda iç borçlanma yoluyla kaynak kullanıldığını, 70 milyar doları aşan özelleştirme yapıldığını belirten CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, şöyle konuştu:


“Ne yaptılar; yollar yaptılar, köprüler yaptılar, bir kısmını KÖİ modeli ile yaptılar. Peki babanızın parası ile mi yaptınız; karnını doyurduklarımız oy vermiyor bize diyorsunuz. Müslüman mısınız bir de… Babanızın parası ile insanların karnını doyurmuş olsanız bile bunu yüzüne mi vurmak gerekir? Bunlar, Cumhuriyet tarihinde hiçbir hükümete nasip olmayan kaynak kullandılar, bütün kaynakları kullandılar. Artık borç bulamıyorlar. Vergi toplayamıyorlar, sürekli vergi affı, varlık barışı getiriyorlar. Özelleştirmedikleri bir tek Meclis’in bahçesi kaldı. Burayı özelleştiremiyorlar. Buraları da yavaş yavaş Varlık Fonu’na devrederek, borç bulmak için rehin olarak kullanacaklar!”


KÖİ DİYE BİR ŞEY BULDULAR


“Kamu-Özel İşbirliği diye bir şey buldular. Bunlar bulmadı, dünyada vardı, dünya kullanıyordu bunu ama problem olduğunu görmüştü birçok ülke ve yavaş yavaş terkederken bizimkiler keşfettiler ve bunu kullanmaya başladılar. Tam bilemiyoruz, değişik rakamlar var. 300 milyar dolara kadar sözleşme bedellerinin çıkacağını söyleyenler var. Bugüne kadar 60 küsur milyar dolarlık iş yapıldı. Bir kısmı hizmete açılmış kullanılıyor. Bunlardan biri Şehir Hastaneleridir. Her şey alınıp satılıyor ama sağlığın alınıp satılması çok önemli bir şey. Şehir Hastaneleri, hizmetten çok birilerine kaynak aktarmak için, kimse o. İki tane garanti veriliyor; hem kredilerine finans garantisi hem hizmet alım garantisi veriliyor.”


ANKARA’DA NE OLUYOR?


"Şimdi Ankara’da ne oluyor? Bir tane Şehir Hastanesi açıldı, diğer hastanelerin bir kısmı kapandı, bir kısmı kapanmak üzere. Bilkent Şehir Hastanesi açıldı, 24 saat burada MR çekiliyor. O hastanelere gittiğiniz zaman MR servisi kapalı, MR’ımız kapalı, diyorlar ki Şehir Hastanesine gideceksin. Çünkü, verilen garantilerin doldurulamayacağı daha birkaç ay içinde anlaşıldı ve şimdi diyorlar ki sözleşmeleri değiştirelim. Hangi sözleşmeleri; TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun bile haberi olmadığı sözleşmeleri. Ben ve arkadaşlarımız defalarca ‘Verin bu sözleşmeleri görelim, siz bunlara kredi garantisi vermişsiniz, yani kefil olmuşsunuz, ileride ödeme yapacaksınız. Eski Başbakan (Binali Yıldırım) dedi ki, “1 kuruş harcamadan yapıyoruz bunları.”


ŞEHİR HASTANELERİNE 2025’TE BÜTÇEDEN 21 MİLYAR TL ÖDENECEK


“Bakın değerli arkadaşlar, bütçeye para koymaya başladılar. Şehir Hastaneleri ile ilgili 2020’de 7 milyar TL ödenecek, 2025’te 21 milyar TL ödenecek. Kaldı ki, bu gereksiz çekilen MR’ların parası da SGK tarafından ödeniyor. Bunu muhalefet milletvekilleri olarak biz söylemiyoruz sadece. İktidar partisi milletvekilleri de görmüş, Cemal Öztürk ‘Hastaneye gidiyoruz, bize zorla (gereksiz) MR çekiliyor’ diyor. Gereksiz yere çekilen MR’ların parası SGK tarafından ödeniyor. Yetmiyor, çekilmeyen (garanti verilen) MR’ların parası için de bütçeye para konuyor. Bütçe vergilerden oluşuyor. Vergilerden kim sorumlu, millet bizi neden seçti; vergilerimize sahip çıkın, en güzel şekilde kullanılmasını sağlayın, bunu denetleyin diye. Ama sözleşmeler gizli; ne ödendi ne yapıldı belli değil, denetleyemiyoruz. Böyle bir şey olmaz. Bu Kamu-Özel İşbirliği ve Şehir Hastaneleri tam bir soygun. Sayın Cumhurbaşkanı yıllar önce bir basın toplantısında; şehir hastaneleri yargı ve bürokratik oligarşi yüzünden hayata geçirilemiyor dedi. Sonra bürokratik oligarşiyi kendisi aştı, yargının ve bürokrasinin çok üzerinde bir oligarşik yapıyı 1000 odalı sarayda kendisi oluşturdu.”


ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİ KÖİ İLE YİYORLAR


“Sekizinci kez varlık barışı ilan eden bir ülke çoktan iflas etmiştir. Bu hale bunların yanlış politikaları nedeniyle gelinmiştir. KÖİ büyük bir kara delik olmaya doğru gidiyor. Böyle bir ihtiyaç yokken milleti borçlandırıp, çocuklarımızın geleceğini de KÖİ ile yiyorlar, bunların gözü doymuyor.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi