Rize'de Sendika Başkanından sert Çıkış.

Sendika 11.04.2019 - 11:03, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 2589+ kez okundu.
 

Rize'de Sendika Başkanından sert Çıkış.

YA MÜDÜRLÜK YAPIN YA DA SENDİKACILIK!    Okul müdürlerinin sendikal faaliyetleriyle ilgili bir açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Rize Şube Başkanı Murat Köseoğlu, okullarda idarecilerin bakanlığın verdiği görevleri yapmaktan ziyade bir sendika temsilcisi gibi hareket ettiklerini belirtti.  Devletin hiyerarşik yapısı içinde, kendini yasa koyucuların yerine koyarak paralel yapı oluşturanların, yine devletin Milli Eğitim, Adliye, Askeriye gibi en hassas kurumlarını abi-ablalarla yönetmeye çalışanların bu ülkenin başına büyük felaketler açtığını, bundan sonra böyle bir yapılanmaya Türk Eğitim-Sen olarak asla müsaade etmeyeceklerini belirten Başkan Köseoğlu: “Yazılı sınavda baraj altında kal, sonra mülakatla 95’le atan… Elbette bu kıyağı sana yapanların bir beklentisi olacak; soruları çalarak kendi piyonlarını en kritik noktalara yetiştiren paralel yapı gibi… İşte seni de bu şekilde atayanlar, okullardaki bir temsilcisi, hatta piyonu olarak kullanmak isteyecekler. Onlar kullanmak ister, ama sende hiç vicdan yok mu ki, devletin sana emanet ettiği bir koltuğu, sendikana üye yapma aracı olarak kullanabiliyorsun.” dedi.  Bu tür idarecilere seslenen Köseoğlu:“Sanki manevi bir görevi yerine getirircesine, abdest alırken paçaları sıvadığın gibi, hak yerken de kollarını sonuna kadar sıvıyorsun ve sadece verilen emre bir robot gibi odaklanıyorsun; bütün muhakeme, vicdan, adalet duygusu devre dışı kalıyor.” ifadelerini kullandı.  Köseoğlu sözlerine şöyle devam etti:     “Üye, öğretmenler odasında, okul temsilcisi veya sendika temsilcileri tarafından yapılır. Eğer kapalı kapılar arkasında veya müdür odasında yapılıyorsa, bunun adı toplum vicdanında hak, hukuken de mobbingdir.  Yine istifa ederek Türk Eğitim-Sen’i tercih eden öğretmene baskı yapmak, onları tekrar istifaya zorlamak veya öğretmenler odasında üye olmak isteyen bir öğretmenin gözünün içine bakarak baskı kurmaya çalışmak, yasalara göre suç olduğu gibi en basit ifadeyle de bir seviyesizliktir.   Burada öğretmen arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum: Mobbing (bezdiri) aynı zamanda bir adli suçtur. Anayasamız bu konuyu çok geniş bir şekilde ele almaktadır. Türk Ceza Kanunu’nda mobbingle ilgili ağır maddeler bulunmaktadır. İşte bunlardan biri de 122. maddedir: ’’Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, özürlülük, siyasî düşünce, sendika, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yapan kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.’’ 94. maddede ’’ Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel/ruhsal yönden acı çekmesine, algılama/irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.’’ denilmektedir.  Üyemiz olun veya olmayın. İnsan onuruyla bağdaşmayan böyle bir uygulamaya muhatap olan arkadaşımız, derhal bize gelsin ve avukatlarımızla, ilgili birimlerimizle olayın üzerine gidelim. Kimse yalnız değildir. Türk Eğitim-Sen bütün unsurlarıyla hukuken, manen ve madden arkanızdadır.” 

YA MÜDÜRLÜK YAPIN YA DA SENDİKACILIK! 
 

Okul müdürlerinin sendikal faaliyetleriyle ilgili bir açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Rize Şube Başkanı Murat Köseoğlu, okullarda idarecilerin bakanlığın verdiği görevleri yapmaktan ziyade bir sendika temsilcisi gibi hareket ettiklerini belirtti. 


Devletin hiyerarşik yapısı içinde, kendini yasa koyucuların yerine koyarak paralel yapı oluşturanların, yine devletin Milli Eğitim, Adliye, Askeriye gibi en hassas kurumlarını abi-ablalarla yönetmeye çalışanların bu ülkenin başına büyük felaketler açtığını, bundan sonra böyle bir yapılanmaya Türk Eğitim-Sen olarak asla müsaade etmeyeceklerini belirten Başkan Köseoğlu: “Yazılı sınavda baraj altında kal, sonra mülakatla 95’le atan… Elbette bu kıyağı sana yapanların bir beklentisi olacak; soruları çalarak kendi piyonlarını en kritik noktalara yetiştiren paralel yapı gibi… İşte seni de bu şekilde atayanlar, okullardaki bir temsilcisi, hatta piyonu olarak kullanmak isteyecekler. Onlar kullanmak ister, ama sende hiç vicdan yok mu ki, devletin sana emanet ettiği bir koltuğu, sendikana üye yapma aracı olarak kullanabiliyorsun.” dedi. 


Bu tür idarecilere seslenen Köseoğlu:“Sanki manevi bir görevi yerine getirircesine, abdest alırken paçaları sıvadığın gibi, hak yerken de kollarını sonuna kadar sıvıyorsun ve sadece verilen emre bir robot gibi odaklanıyorsun; bütün muhakeme, vicdan, adalet duygusu devre dışı kalıyor.” ifadelerini kullandı. 


Köseoğlu sözlerine şöyle devam etti:    


“Üye, öğretmenler odasında, okul temsilcisi veya sendika temsilcileri tarafından yapılır. Eğer kapalı kapılar arkasında veya müdür odasında yapılıyorsa, bunun adı toplum vicdanında hak, hukuken de mobbingdir. 


Yine istifa ederek Türk Eğitim-Sen’i tercih eden öğretmene baskı yapmak, onları tekrar istifaya zorlamak veya öğretmenler odasında üye olmak isteyen bir öğretmenin gözünün içine bakarak baskı kurmaya çalışmak, yasalara göre suç olduğu gibi en basit ifadeyle de bir seviyesizliktir.  


Burada öğretmen arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum: Mobbing (bezdiri) aynı zamanda bir adli suçtur. Anayasamız bu konuyu çok geniş bir şekilde ele almaktadır. Türk Ceza Kanunu’nda mobbingle ilgili ağır maddeler bulunmaktadır. İşte bunlardan biri de 122. maddedir: ’’Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, özürlülük, siyasî düşünce, sendika, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yapan kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.’’ 94. maddede ’’ Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel/ruhsal yönden acı çekmesine, algılama/irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.’’ denilmektedir. 


Üyemiz olun veya olmayın. İnsan onuruyla bağdaşmayan böyle bir uygulamaya muhatap olan arkadaşımız, derhal bize gelsin ve avukatlarımızla, ilgili birimlerimizle olayın üzerine gidelim. Kimse yalnız değildir. Türk Eğitim-Sen bütün unsurlarıyla hukuken, manen ve madden arkanızdadır.” 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi