RİZE'DE AHŞAP OYMACILIĞINDA UNUTULMUŞ BİR USTA

Kültür 13.02.2020 - 18:36, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 3077+ kez okundu.
 

RİZE'DE AHŞAP OYMACILIĞINDA UNUTULMUŞ BİR USTA

Rize de yılların ahşap ustası yaptığı eserlerle mimarım diyen akademisyenlere taş çıkarıyor.   Ne güzel oyunlarımız vardı küçükken ,çamurdan tabak yapar içinde çamurdan yemek yapardık ,ağaç dallarından ev kütüklerden masa yapardık,kimimiz bu güzel oyunu oynamayı kendine meslek edindi ,kimimiz teknolojinin elinde kayboldu gitti.   Kemal Kesici de büyümeyi red edip bu oyunu oynamaya devam edenlerden di .öyleki saçlarına kırlar düşmüş o hala elinde rendesi ağaçları tahtaları oyuyor ve bu oymalardan çıkan eserler ile geçimini sağlıyor .   Aslında şu an onun yaptığı hayalimde ki atölyeyi andırıyor .Keşke diyorum keşke Rize de böyle bir atölye olsa ve okuldan kaçan çocuklar oraya sığınsa başlarında Kemal Usta ve o evinden okulundan sıkılıp sokaklara sığınan çocuklar kemal ustanın yanında tahtalar ile oynasa ,Talaş kokusunu solusa , parktaki ağaçları masaları oyan gençler ,böyle bir atölyede tahtaları oysa .Kemal usta Kemal hoca olsa başlarında .belkide birlikte oyun oynarlarken ortaya çok güzel sanat eserleri oymacılıkdan doğan pinokyo eserler doğar ve yeniden bu nesil üreten nesil haline gelir .üretmenin tanıdı alan çocuklar gençler bunu meslek haline getirir ,hem kaybolmaya yüz tutmuş bu sanat yeniden doğar ,hemde gençler elinden cep telefonlarını bırakıp üretmenin ve başarmanın tadını alır.   Rize Merkez Eminettin Mahallesindeki kendine ait atöylede marangoz ustası olarak çalışan Kemal Kesici ağaç köklerinden yaptığı eserler görenleri hayran bırakıyor.   Tamamı el emeği ile oymacılık sanatını konuşturan Kesici çevre düzenlemesinin yanında genelde insan ve hayvan figürleri üzerinde çalışıyor.   Yaptığı eserler arasına Rizeli Kurtuluş Savaşı kahramanı İpsiz Recep heykeli ve Orjinali Kosova’da olan Rize Güneysu Arapdüzü’ndeki Çeşme ,Zil kale deki serender ,ayder deki serenderlerden bazıları ,kaf dağı otel serenderlerin bazıları ile birlikte sayısız eser de bulunuyor.   Bu güne kadar ürettiği eserleri kendi dükkanında sergileyen Kesici, çok özel müşterilerine sipariş üzerine eserler yapıyor.   Artvin Çoruh üniversitesinde de Sosyal Yaşam alanının köprü ve ahşap dizaynını yapan Kesici’nin en büyük arzusu yaptığı mesleğin gelecek nesillere aktarılması için Rize Valiliği ve İl Kültür Müdürlüğünün gerekli ilgiyi göstermesi.   Bugün atölyeye uğradığımda yine harika bir masa üzerinde çalıştığını gördüm .   Dayı dedim ;   -Neden elinde böyle bir sanat varken bu kadar kenarda ve sessissin ,   Senin yaptığının yarısını yapamayanlar her yerde sen ise kendi ürünlerini verirken bile adını kullanmıyorsun neden ?dedim   Yeğen dedi ;   -Ben yalakalığı sevmem bilirsin .yıllarca zıraat yokuşundaydı atölyem ,ne insanlar geldi geçti atölyemden sanatımı gösterdim adımı kendimi değil .ne çıraklar yetiştirdim canları sağolsun arada arayıp sorsalar kafi .belkide bu sanatın ardında kesilmiş parmaklı gençliğinde talaş tozundan beyazlamış saçları şimdi yaşlandım bembayaz saçlı tozlu elbiseli bu dayı yakışmıyordu bu imzanın altına .   Bilemedim ki yeğenim böyle geldi geçti işte yıllar dedi .   Duygulandım yine sarıldım ayrılırken ,montun tozlanacak dedi ben o tozu montuma bulaştırana hayranım dedim   Suçi lisan ettimse af ola   Sevgiyle ve sanat içinde kalın   

Rize de yılların ahşap ustası yaptığı eserlerle mimarım diyen akademisyenlere taş çıkarıyor.

 

Ne güzel oyunlarımız vardı küçükken ,çamurdan tabak yapar içinde çamurdan yemek yapardık ,ağaç dallarından ev kütüklerden masa yapardık,kimimiz bu güzel oyunu oynamayı kendine meslek edindi ,kimimiz teknolojinin elinde kayboldu gitti.

 

Kemal Kesici de büyümeyi red edip bu oyunu oynamaya devam edenlerden di .öyleki saçlarına kırlar düşmüş o hala elinde rendesi ağaçları tahtaları oyuyor ve bu oymalardan çıkan eserler ile geçimini sağlıyor .

 

Aslında şu an onun yaptığı hayalimde ki atölyeyi andırıyor .Keşke diyorum keşke Rize de böyle bir atölye olsa ve okuldan kaçan çocuklar oraya sığınsa başlarında Kemal Usta ve o evinden okulundan sıkılıp sokaklara sığınan çocuklar kemal ustanın yanında tahtalar ile oynasa ,Talaş kokusunu solusa , parktaki ağaçları masaları oyan gençler ,böyle bir atölyede tahtaları oysa .Kemal usta Kemal hoca olsa başlarında .belkide birlikte oyun oynarlarken ortaya çok güzel sanat eserleri oymacılıkdan doğan pinokyo eserler doğar ve yeniden bu nesil üreten nesil haline gelir .üretmenin tanıdı alan çocuklar gençler bunu meslek haline getirir ,hem kaybolmaya yüz tutmuş bu sanat yeniden doğar ,hemde gençler elinden cep telefonlarını bırakıp üretmenin ve başarmanın tadını alır.

 

Rize Merkez Eminettin Mahallesindeki kendine ait atöylede marangoz ustası olarak çalışan Kemal Kesici ağaç köklerinden yaptığı eserler görenleri hayran bırakıyor.

 

Tamamı el emeği ile oymacılık sanatını konuşturan Kesici çevre düzenlemesinin yanında genelde insan ve hayvan figürleri üzerinde çalışıyor.

 

Yaptığı eserler arasına Rizeli Kurtuluş Savaşı kahramanı İpsiz Recep heykeli ve Orjinali Kosova’da olan Rize Güneysu Arapdüzü’ndeki Çeşme ,Zil kale deki serender ,ayder deki serenderlerden bazıları ,kaf dağı otel serenderlerin bazıları ile birlikte sayısız eser de bulunuyor.

 

Bu güne kadar ürettiği eserleri kendi dükkanında sergileyen Kesici, çok özel müşterilerine sipariş üzerine eserler yapıyor.

 

Artvin Çoruh üniversitesinde de Sosyal Yaşam alanının köprü ve ahşap dizaynını yapan Kesici’nin en büyük arzusu yaptığı mesleğin gelecek nesillere aktarılması için Rize Valiliği ve İl Kültür Müdürlüğünün gerekli ilgiyi göstermesi.

 

Bugün atölyeye uğradığımda yine harika bir masa üzerinde çalıştığını gördüm .

 

Dayı dedim ;

 

-Neden elinde böyle bir sanat varken bu kadar kenarda ve sessissin ,

 

Senin yaptığının yarısını yapamayanlar her yerde sen ise kendi ürünlerini verirken bile adını kullanmıyorsun neden ?dedim

 

Yeğen dedi ;

 

-Ben yalakalığı sevmem bilirsin .yıllarca zıraat yokuşundaydı atölyem ,ne insanlar geldi geçti atölyemden sanatımı gösterdim adımı kendimi değil .ne çıraklar yetiştirdim canları sağolsun arada arayıp sorsalar kafi .belkide bu sanatın ardında kesilmiş parmaklı gençliğinde talaş tozundan beyazlamış saçları şimdi yaşlandım bembayaz saçlı tozlu elbiseli bu dayı yakışmıyordu bu imzanın altına .

 

Bilemedim ki yeğenim böyle geldi geçti işte yıllar dedi .

 

Duygulandım yine sarıldım ayrılırken ,montun tozlanacak dedi ben o tozu montuma bulaştırana hayranım dedim

 

Suçi lisan ettimse af ola

 

Sevgiyle ve sanat içinde kalın 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi