ÖZEL OKULLLAR EBA'DAN FARKLI KENDİ ÖZEL PROGRAMLARINI KULLANIYOR

Eğitim 19.09.2020 - 08:17, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 3152+ kez okundu.
 

ÖZEL OKULLLAR EBA'DAN FARKLI KENDİ ÖZEL PROGRAMLARINI KULLANIYOR

KİTAP ISRAFINA ŞİMDİ DE EBA’Mİ EKLENDİ! MEB’inin uzun bir süredir her eğitim – öğretim yılı başında öğrencilere verdiği ders kitaplarını biliyoruz. Pandemi nedeniyle de öğrenciler okullara gidemediğinden geçen yılın ikinci yarısından itibaren dersler uzaktan, internet üzerinden veriliyor; EBA denen bir sistem üzerinden. EBA ile bakanlığın ders kitaplarının ortak özellikleri (görünüşte) ücretsiz olmaları, eğitim camiasının içerisindekilere göre de işe yaramadıkları, öğretmen ve öğrenciye katkı sağlamadıkları. Elbette içerik yeterliliği tartışılır bu ürünü üretenlere, aracı olanlara katkı sağladığı da tartışılabilir. Hem de okkalısından. Yıllardır, öğrenciye ücretsiz verilen ders kitaplarının içeriğini yetersiz buldukları için öğretmenlerin öğrencilerine daha tatminkar olduklarına inandıkları ders kitaplarını aldırdıklarını biliyoruz! Ücretsiz verilenlerin de yılda birkaç kez işe yaradığını da öğrenci ve öğretmenlerden yine biliyoruz. Hepsinde değil ama çoğu okullarda müfettiş geleceği zaman öğretmen öğrenciye “dışardan alıp dersi işlediğimiz kitaplar müfettiş gidene kadar ortada olmasın, bakanlığın verdiği kitaplar yanınızda olsun” diyebiliyormuş! Yazmaktan bıktığımız, artık seyircisi olduğumuz bu kitap israfının tıpkısının aynısını daha ilk yılda EBA denen internet üzerinden yapılan ders sisteminde duymaya başladık. Mutat olduğu üzere her seneye başlarken veliler çağrılır. Yine çağrıldılar, bu kez talep edilenler arasında yeni kalem var; “EBA yetersiz, dışardan özel yazılım – program alacağız, öğrenci başına bu teknolojik yatırım için 150 TL istiyoruz.” Geride kalan yılın son aylarında EBA’nın teknolojik ve içerik anlamında yetersizliğinin devam ettiğine vakıf veli de bu meblağı ödüyor. Ödüyor, çünkü lanet pandeminin en çok etkilediği konuların başında eğitimin geldiğini, çocuklarının yıllarının heder edildiğini biliyorlar. Bu açıdan söylense de, şikayet etse de çocuğunun istikbali için ebeveyn aile bütçesinden fedakârlık edebiliyor. İyi de madem ki uzaktan eğitimin parasını bu yolla veli ödeyecek, adam gibi bir içerik oluşturma ve ulaştırabilme becerisini sağlayamayan bakanlığın zaten az olan kaynaklarımızı israf etmesine ne gerek var.   Bu noktada da yaman çelişki var. Her açıdan devletin kaynaklarının minnacığına sahip olanlar, eğitimcileri tatmin edecek içerik ve teknolojik düzeni sağlayabiliyor. Koca bakanlık bunu sağlayamayacak! En donanımlı kadrolara sahip bakanlık işin içine çapanoğlu girmese bunu hayde hayde güle oynaya başarır. Ama başaramıyor! Özel okullarda durum ne diye birkaç arkadaşıma sordum, EBA’dan farklı kendi programlarını kullanıyorlarmış.  Velide, çocuklarda mutlu. Gecenin ilerlemiş saatinde 4 çocuğu orta eğitimde okuyan işsiz kalmış bir hemşerim arayıp derdini anlatınca ben de kaleme aldım. Ona da söyleyemediğim birkaç detaya da burada değinip tamamlayayım. Devlet, sadece eğitimde değil çok istisnai konular dışında özel teşebbüsün önünü sahaya inerek kapamamalı, vergi almalı, işini doğru yapanı desteklemeli. Elbette eğitim gibi hassas bir konuda saldım çayıra kabilinden değil, başta müfredat, içerik olmak üzere düzenleyici, denetleyici olarak işin içinde olmalı. EBA veya uzaktan eğitim modellerinde içeriği takip edebilmek daha zor olabileceğinden bakanlık daha da hassas bir şekilde konunun göbeğinde olmalı.

KİTAP ISRAFINA ŞİMDİ DE EBA’Mİ EKLENDİ!


MEB’inin uzun bir süredir her eğitim – öğretim yılı başında öğrencilere verdiği ders kitaplarını biliyoruz. Pandemi nedeniyle de öğrenciler okullara gidemediğinden geçen yılın ikinci yarısından itibaren dersler uzaktan, internet üzerinden veriliyor; EBA denen bir sistem üzerinden.


EBA ile bakanlığın ders kitaplarının ortak özellikleri (görünüşte) ücretsiz olmaları, eğitim camiasının içerisindekilere göre de işe yaramadıkları, öğretmen ve öğrenciye katkı sağlamadıkları.


Elbette içerik yeterliliği tartışılır bu ürünü üretenlere, aracı olanlara katkı sağladığı da tartışılabilir.


Hem de okkalısından.


Yıllardır, öğrenciye ücretsiz verilen ders kitaplarının içeriğini yetersiz buldukları için öğretmenlerin öğrencilerine daha tatminkar olduklarına inandıkları ders kitaplarını aldırdıklarını biliyoruz! Ücretsiz verilenlerin de yılda birkaç kez işe yaradığını da öğrenci ve öğretmenlerden yine biliyoruz. Hepsinde değil ama çoğu okullarda müfettiş geleceği zaman öğretmen öğrenciye “dışardan alıp dersi işlediğimiz kitaplar müfettiş gidene kadar ortada olmasın, bakanlığın verdiği kitaplar yanınızda olsun” diyebiliyormuş!


Yazmaktan bıktığımız, artık seyircisi olduğumuz bu kitap israfının tıpkısının aynısını daha ilk yılda EBA denen internet üzerinden yapılan ders sisteminde duymaya başladık.


Mutat olduğu üzere her seneye başlarken veliler çağrılır. Yine çağrıldılar, bu kez talep edilenler arasında yeni kalem var; “EBA yetersiz, dışardan özel yazılım – program alacağız, öğrenci başına bu teknolojik yatırım için 150 TL istiyoruz.”


Geride kalan yılın son aylarında EBA’nın teknolojik ve içerik anlamında yetersizliğinin devam ettiğine vakıf veli de bu meblağı ödüyor.


Ödüyor, çünkü lanet pandeminin en çok etkilediği konuların başında eğitimin geldiğini, çocuklarının yıllarının heder edildiğini biliyorlar. Bu açıdan söylense de, şikayet etse de çocuğunun istikbali için ebeveyn aile bütçesinden fedakârlık edebiliyor.


İyi de madem ki uzaktan eğitimin parasını bu yolla veli ödeyecek, adam gibi bir içerik oluşturma ve ulaştırabilme becerisini sağlayamayan bakanlığın zaten az olan kaynaklarımızı israf etmesine ne gerek var.  

Bu noktada da yaman çelişki var.


Her açıdan devletin kaynaklarının minnacığına sahip olanlar, eğitimcileri tatmin edecek içerik ve teknolojik düzeni sağlayabiliyor. Koca bakanlık bunu sağlayamayacak! En donanımlı kadrolara sahip bakanlık işin içine çapanoğlu girmese bunu hayde hayde güle oynaya başarır.


Ama başaramıyor!


Özel okullarda durum ne diye birkaç arkadaşıma sordum, EBA’dan farklı kendi programlarını kullanıyorlarmış.  Velide, çocuklarda mutlu.


Gecenin ilerlemiş saatinde 4 çocuğu orta eğitimde okuyan işsiz kalmış bir hemşerim arayıp derdini anlatınca ben de kaleme aldım. Ona da söyleyemediğim birkaç detaya da burada değinip tamamlayayım.


Devlet, sadece eğitimde değil çok istisnai konular dışında özel teşebbüsün önünü sahaya inerek kapamamalı, vergi almalı, işini doğru yapanı desteklemeli. Elbette eğitim gibi hassas bir konuda saldım çayıra kabilinden değil, başta müfredat, içerik olmak üzere düzenleyici, denetleyici olarak işin içinde olmalı. EBA veya uzaktan eğitim modellerinde içeriği takip edebilmek daha zor olabileceğinden bakanlık daha da hassas bir şekilde konunun göbeğinde olmalı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi