Meydanların Haykırışı… Merhum Aliya diyordu ya..!

Siyaset 15.07.2019 - 08:11, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 2729+ kez okundu.
 

Meydanların Haykırışı… Merhum Aliya diyordu ya..!

Merhum Aliya diyordu ya..!      Herkes, bulduğu yere oturur. Ben burada oturacağım. "Bilmiyoruz, belki hepimiz çiğnenecek, öleceğiz; Amma, İslam’ı inşallah çiğnetmeyeceğiz"  Fetöcü kahpelerin işgal girişiminin 3.yıl dönümündeyiz. Tarihimizin bu en adi ve en alçak ihanetinin yaşandığı gecede, şartlar gereği bizzat içinde bulunamasak da hükümet meydanını hınca hınç dolduran Çayelilerle birlikte sabahladık. Belediyemizin alanda kurduğu ses ve görüntü sistemleri sayesinde sabahın ilk ışıklarına kadar geceyi bütün yönleriyle adeta tüm hücrelerimize kadar hissederek yaşadık. Bu bağlamda o gece gerek Çayeli meydanına gerekse bulunduğu yerlerin uygun alanlarına çıkan ve yine tarihimizde eşine hiç rastlanmayan bir destekle milli iradeye sahip çıkmış, destek olmuş herkes hayatının en gergin saatleri de olsa bence en müstesna gecelerinden birini yaşamıştır..  O upuzun gecenin sabahında gözünü kırpmadan şehadete yürüyen ve acısını hala çok derinden hissettiğimiz kahraman şehitlerimize ve aslan parçası Gazilerimize ne kadar da çok şey borçluyuz, kim bilir belki de bir ülke borçluyuz. Onları her vesileyle rahmetle, şükranla, minnetle yad ederken haykırarak diyoruz ki; Sizlerin üç yıl önce yaptıklarından daha fazlasını yine yapmaya hazır bir şekilde bekliyoruz. Hatta bu kez leşlerini almaya fırsat bile vermemeye kararlıyız. Bunu içeride ve dışarıdaki bütün hainler kulaklarına küpe edip gezsinler…  15 Temmuz gecesi bulunduğu yerin meydanlarına bile çıkmayanlar, korkudan evlerinde pinekleyenler, ekranlarının karşısında çay içerek izleyenler, önceden bilgilendirilmiş sonuca göre kendisine yeni rol almayı bekleyenler, süreç başarısız olduktan sonra meydanlara çıkmaya başlayıp kendisini gizlemeye başaranlar; Ya da bu hastalıktan hala kurtaramamış, ders çıkaramamış, kafası netleşmemiş ahmaklara bu saatten sonra ancak Rabbim fırsat vermesin, bildiği gibi ıslah eylesin demekten başka çaremiz kalmıyor…  İşgal girişimi tarihimizde çoğu kere olduğu gibi destansı bir mücadele sonucunda tersine çevrilmiş ve yepyeni bir başlangıca vesile olmuştur. Ülkemiz yeni yönetim sistemine geçişiyle birlikte tüm kurumlarımızın yeniden yapılandırıldığı bu dönem sadece ‘Yeniden Büyük Türkiye’ değil yeni bir dünya düzenin kurulmasının da ayak sesleridir. Hiç şüpheniz olmasın ülkemiz, kurulacak bu yeni dünya düzeninin en etkili devleti konumunda yerini alacaktır. Bunu ısrarla anlamak istemeyenler S 400 lerin Türkiye'mize getirilmesi olayını iyi okumalarını tavsiye ederim.  Netice itibariyle, 15 Temmuz ve beraberinde tutulan nöbetlerde ki meydanların esas haykırışı, Merhum Aliya İzzetbegoviç’in söylediği gibi "Bilmiyoruz, belki hepimiz çiğnenecek, öleceğiz; Amma, İslam’ı inşallah çiğnetmeyeceğiz" cümlesinde gizlidir. Hepimize düşen en önemli görev ise, bizi bize benzeyenlerle, yani koynumuzda beslediğimiz yılanlarla, içimizdeki riyakar kahpeler le vurmaya çalıştıkları gerçeğini hiçbir zaman unutmamız ve yeni nesillere en yalın haliyle anlatmak suretiyle işgal girişimini asla unutturmamamız olacaktır.  Allah'a emanet olunuz.  Saygılarımla, Nacettin Hatipoğlu 

Merhum Aliya diyordu ya..! 
 

 

Herkes, bulduğu yere oturur. Ben burada oturacağım. "Bilmiyoruz, belki hepimiz çiğnenecek, öleceğiz; Amma, İslam’ı inşallah çiğnetmeyeceğiz" 


Fetöcü kahpelerin işgal girişiminin 3.yıl dönümündeyiz. Tarihimizin bu en adi ve en alçak ihanetinin yaşandığı gecede, şartlar gereği bizzat içinde bulunamasak da hükümet meydanını hınca hınç dolduran Çayelilerle birlikte sabahladık. Belediyemizin alanda kurduğu ses ve görüntü sistemleri sayesinde sabahın ilk ışıklarına kadar geceyi bütün yönleriyle adeta tüm hücrelerimize kadar hissederek yaşadık. Bu bağlamda o gece gerek Çayeli meydanına gerekse bulunduğu yerlerin uygun alanlarına çıkan ve yine tarihimizde eşine hiç rastlanmayan bir destekle milli iradeye sahip çıkmış, destek olmuş herkes hayatının en gergin saatleri de olsa bence en müstesna gecelerinden birini yaşamıştır.. 


O upuzun gecenin sabahında gözünü kırpmadan şehadete yürüyen ve acısını hala çok derinden hissettiğimiz kahraman şehitlerimize ve aslan parçası Gazilerimize ne kadar da çok şey borçluyuz, kim bilir belki de bir ülke borçluyuz. Onları her vesileyle rahmetle, şükranla, minnetle yad ederken haykırarak diyoruz ki; Sizlerin üç yıl önce yaptıklarından daha fazlasını yine yapmaya hazır bir şekilde bekliyoruz. Hatta bu kez leşlerini almaya fırsat bile vermemeye kararlıyız. Bunu içeride ve dışarıdaki bütün hainler kulaklarına küpe edip gezsinler… 


15 Temmuz gecesi bulunduğu yerin meydanlarına bile çıkmayanlar, korkudan evlerinde pinekleyenler, ekranlarının karşısında çay içerek izleyenler, önceden bilgilendirilmiş sonuca göre kendisine yeni rol almayı bekleyenler, süreç başarısız olduktan sonra meydanlara çıkmaya başlayıp kendisini gizlemeye başaranlar; Ya da bu hastalıktan hala kurtaramamış, ders çıkaramamış, kafası netleşmemiş ahmaklara bu saatten sonra ancak Rabbim fırsat vermesin, bildiği gibi ıslah eylesin demekten başka çaremiz kalmıyor… 


İşgal girişimi tarihimizde çoğu kere olduğu gibi destansı bir mücadele sonucunda tersine çevrilmiş ve yepyeni bir başlangıca vesile olmuştur. Ülkemiz yeni yönetim sistemine geçişiyle birlikte tüm kurumlarımızın yeniden yapılandırıldığı bu dönem sadece ‘Yeniden Büyük Türkiye’ değil yeni bir dünya düzenin kurulmasının da ayak sesleridir. Hiç şüpheniz olmasın ülkemiz, kurulacak bu yeni dünya düzeninin en etkili devleti konumunda yerini alacaktır. Bunu ısrarla anlamak istemeyenler S 400 lerin Türkiye'mize getirilmesi olayını iyi okumalarını tavsiye ederim. 


Netice itibariyle, 15 Temmuz ve beraberinde tutulan nöbetlerde ki meydanların esas haykırışı, Merhum Aliya İzzetbegoviç’in söylediği gibi "Bilmiyoruz, belki hepimiz çiğnenecek, öleceğiz; Amma, İslam’ı inşallah çiğnetmeyeceğiz" cümlesinde gizlidir. Hepimize düşen en önemli görev ise, bizi bize benzeyenlerle, yani koynumuzda beslediğimiz yılanlarla, içimizdeki riyakar kahpeler le vurmaya çalıştıkları gerçeğini hiçbir zaman unutmamız ve yeni nesillere en yalın haliyle anlatmak suretiyle işgal girişimini asla unutturmamamız olacaktır. 


Allah'a emanet olunuz. 


Saygılarımla,


Nacettin Hatipoğlu 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi