KRİZİN NE KADAR SÜRECEĞİNİ KİMSE BİLMİYOR

Ekonomi 17.04.2020 - 09:58, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 2413+ kez okundu.
 

KRİZİN NE KADAR SÜRECEĞİNİ KİMSE BİLMİYOR

IMF' DEN DEĞİL GEÇ KALMAKTAN KORKALIM.   Türkiye geriden takip etmek yerine öngörü de bulunup tedbirleri artırmalı. Artık krizin ne kadar süreceğini kimse bilemiyor. Çok yüksek parasal destek veren ABD, Avrupa ülkeleri dahi 2020 de küçülme öngörürken kaynağı olmayan Türkiye büyüyecek nasıl deriz. Sosyal devlet olmanın gereği devlet halkını korurken, diğer taraftan ülkenin her anlamda devamlılığını da sağlamalı. Mevcut duruma ve müdahale edilmediği durumdaki olasılıklara bakarsak ; +Sağlık sistemimiz başarılı + +Petrol fiyatlarının düşmesi lehimize + _Döviz fiyatları artıyor, artmaya devam edecek _İsizlik artacak _Turizm geliri azalacak _Likidite, nakit sıkıntısı _İhracat azalacak, dış ticaret açığı artacak. _Üretim düşecek _Tarımsal üretimde sorunlar _İç piyasa daralacak _Enflasyon ( Üretim az, döviz pahalı... ) _Gelir düşecek (Hane halkı, şirketler ve esnaf ) _TÜKETİM DÜŞECEK _MİLLİ GELİR DÜŞECEK _DURGUNLUK, RESESYON _İflaslar, iş yeri kapatmalar _Kaygı , Psikoloji, Beklenti ???   Hükümetimizin elinde çok fazla kaynak olmadığından maalesef yeterli desteği yapamıyor. Yaratılan yeni kaynaklara bakarsak ; 1." Biz Bize Yeteriz Türkiye " ile halkın, kurumların maddi desteği alınmaya çalışılıyor ki bu güne dek yaklaşık 1,650 milyar tl kaynak sağlandı. Çok yüksek olduğu söylenemez. 2. Yüksek maliyetli 12,6 milyar tl değerinde TAHVİL BORÇLANMASI 3. Çeşitli sebeplerle kısıtlı miktarda para basımı..   Yukarıda belirttiğim kaynaklar ve imkanlarımız ile ekonomimizin geleceğe sağlam bir şekilde taşınması, esnafı, istihdamı, insanımızı korumak zor görünüyor. İşyeri kapanan, kirasını ödeyemeyen veya kirasını alamayan zincirleme bir sürü sorun yumağı çözüm bekliyor.   İlk açıklanan destekler, 4,4 milyon ihtiyaç sahibine dağıtılan 1.000 er tl nakdi yardım, izne çıkarılanlara verilecek günlük 39 tl yardım, bireysel krediler , esnafa verilecek az da olsa ticari krediler vs...uzun sürebilecek kriz dalgasını çözebilecek derecede değildir.   İç piyasayı büyütmek öncelik olacak. Ancak sadece içe dönerek büyüyen bir ülke modeli de yoktur.. Mevcut sistemimiz ithalat-ihracat üzerine kuruluyken bunu geliştirmekte hedeflerden biri olmalı..Bunun içinde sermaye, likidite önemli.   Ekonominin doğrudan büyümesi için dikkate alınması gereken birkaç örnek vermek gerekirse; -Ülkemizde ihracat yapan çok sayıda orta ölçekli firmayı gözardı etmemeliyiz. -Türkiye ekonomisinde küçük ölçekli, ara malı üreten şirketlerin önemi fazla. -Büyümeye özellikle katkı yapan şirketleri takip etmeli, destek olmalı. -Uzun sürebilecek kriz BÜYÜK holdingleri de etkileyebilecektir. Örneğin 4-5 ay sürecek krizde hiç satış yapmamış ARÇELİK, BEKO, VESTEL vs gibi markalar, şirketler ve bayileride düşünülmeli. Daha önce belirttiğim gibi IMF ' den düşük faizli kredi almak gemiyi yüzdürmek, her alana kaynak yaratmak için en büyük alternatif gözüküyor. IMF' e gitmek, şartları kabul etmek ( eskisi kadar ağır olmayacaktır) istenmeyen bir durum olsada, disiplin için gereklidir ve büyük plan için ACİLEN karar verilmelidir. Daha önceki yazımda PARA basmayıda IMF' e bir alternatif olarak göstermiş, bunun olumsuzluklarına rağmen bir seçenek olduğunu belirtmiştim. Mevcut durumdaki döviz darlığı sebebiyle de oluşan usd nin hızlı yükselişi ve mevcut şartlarda dahi bunu kontrol edemeyişimiz gibi sebeplerle para basmanın olumsuzluklarını ( döviz fiyatının ve enflasyonun artması... ) eklersek , bunu hiç frenleyemeyeceğiz gibi görüyorum. PLANLI PARA BASMA seçeneği bu durumda çok riskli gözükmekte. Ayrıca herkesin dile getirdiği ek çözümleride dikkate almalıyız. 1. Acil olmayan yatırımların bekletilmesi. 2. Kamuda tasarruf 3. Yap İşlet Devret ile yönetilen tesis, işletmelerin ( köprü, yol, tünel.. ) 2020 taahhütlerinin ertelenmesi, şartların gerçek rakamlara, Tl ye dönüştürülmeleri. Duygusal değil, gerçekçi olmak zamanı. Teşekkürler, Mustafa Bayram Aksoylu, MBA

IMF' DEN DEĞİL GEÇ KALMAKTAN KORKALIM.
 

Türkiye geriden takip etmek yerine öngörü de bulunup tedbirleri artırmalı.


Artık krizin ne kadar süreceğini kimse bilemiyor.


Çok yüksek parasal destek veren ABD, Avrupa ülkeleri dahi 2020 de küçülme öngörürken kaynağı olmayan Türkiye büyüyecek nasıl deriz.


Sosyal devlet olmanın gereği devlet halkını korurken, diğer taraftan ülkenin her anlamda devamlılığını da sağlamalı.


Mevcut duruma ve müdahale edilmediği durumdaki olasılıklara bakarsak ;


+Sağlık sistemimiz başarılı +


+Petrol fiyatlarının düşmesi lehimize +


_Döviz fiyatları artıyor, artmaya devam edecek


_İsizlik artacak


_Turizm geliri azalacak


_Likidite, nakit sıkıntısı


_İhracat azalacak, dış ticaret açığı artacak.


_Üretim düşecek


_Tarımsal üretimde sorunlar


_İç piyasa daralacak


_Enflasyon ( Üretim az, döviz pahalı... )


_Gelir düşecek (Hane halkı, şirketler ve esnaf )


_TÜKETİM DÜŞECEK


_MİLLİ GELİR DÜŞECEK


_DURGUNLUK, RESESYON


_İflaslar, iş yeri kapatmalar


_Kaygı , Psikoloji, Beklenti ???

 

Hükümetimizin elinde çok fazla kaynak olmadığından maalesef yeterli desteği yapamıyor.


Yaratılan yeni kaynaklara bakarsak ;


1." Biz Bize Yeteriz Türkiye " ile halkın, kurumların maddi desteği alınmaya çalışılıyor ki bu güne dek yaklaşık 1,650 milyar tl kaynak sağlandı. Çok yüksek olduğu söylenemez.


2. Yüksek maliyetli 12,6 milyar tl değerinde TAHVİL BORÇLANMASI


3. Çeşitli sebeplerle kısıtlı miktarda para basımı..

 

Yukarıda belirttiğim kaynaklar ve imkanlarımız ile ekonomimizin geleceğe sağlam bir şekilde taşınması, esnafı, istihdamı, insanımızı korumak zor görünüyor. İşyeri kapanan, kirasını ödeyemeyen veya kirasını alamayan zincirleme bir sürü sorun yumağı çözüm bekliyor.

 

İlk açıklanan destekler, 4,4 milyon ihtiyaç sahibine dağıtılan 1.000 er tl nakdi yardım, izne çıkarılanlara verilecek günlük 39 tl yardım, bireysel krediler , esnafa verilecek az da olsa ticari krediler vs...uzun sürebilecek kriz dalgasını çözebilecek derecede değildir.

 

İç piyasayı büyütmek öncelik olacak. Ancak sadece içe dönerek büyüyen bir ülke modeli de yoktur.. Mevcut sistemimiz ithalat-ihracat üzerine kuruluyken bunu geliştirmekte hedeflerden biri olmalı..Bunun içinde sermaye, likidite önemli.

 

Ekonominin doğrudan büyümesi için dikkate alınması gereken birkaç örnek vermek gerekirse;


-Ülkemizde ihracat yapan çok sayıda orta ölçekli firmayı gözardı etmemeliyiz.


-Türkiye ekonomisinde küçük ölçekli, ara malı üreten şirketlerin önemi fazla.


-Büyümeye özellikle katkı yapan şirketleri takip etmeli, destek olmalı.


-Uzun sürebilecek kriz BÜYÜK holdingleri de etkileyebilecektir. Örneğin 4-5 ay sürecek krizde hiç satış yapmamış ARÇELİK, BEKO, VESTEL vs gibi markalar, şirketler ve bayileride düşünülmeli.


Daha önce belirttiğim gibi IMF ' den düşük faizli kredi almak gemiyi yüzdürmek, her alana kaynak yaratmak için en büyük alternatif gözüküyor. IMF' e gitmek, şartları kabul etmek ( eskisi kadar ağır olmayacaktır) istenmeyen bir durum olsada, disiplin için gereklidir ve büyük plan için ACİLEN karar verilmelidir.


Daha önceki yazımda PARA basmayıda IMF' e bir alternatif olarak göstermiş, bunun olumsuzluklarına rağmen bir seçenek olduğunu belirtmiştim. Mevcut durumdaki döviz darlığı sebebiyle de oluşan usd nin hızlı yükselişi ve mevcut şartlarda dahi bunu kontrol edemeyişimiz gibi sebeplerle para basmanın olumsuzluklarını ( döviz fiyatının ve enflasyonun artması... ) eklersek , bunu hiç frenleyemeyeceğiz gibi görüyorum. PLANLI PARA BASMA seçeneği bu durumda çok riskli gözükmekte.


Ayrıca herkesin dile getirdiği ek çözümleride dikkate almalıyız.


1. Acil olmayan yatırımların bekletilmesi.


2. Kamuda tasarruf


3. Yap İşlet Devret ile yönetilen tesis, işletmelerin ( köprü, yol, tünel.. ) 2020 taahhütlerinin ertelenmesi, şartların gerçek rakamlara, Tl ye dönüştürülmeleri.


Duygusal değil, gerçekçi olmak zamanı.


Teşekkürler,

Mustafa Bayram Aksoylu, MBA

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi