Kisi başı kahvaltı +1 çay 15 tl daha ne olsun.

Rize 22.10.2019 - 18:04, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 2105+ kez okundu.
 

Kisi başı kahvaltı +1 çay 15 tl daha ne olsun.

#SamsunSarpDemiryolu İstanbul Halkalı'dan Rize'ye gitmek için evden ayrıldık. Eşim Çiğdem kızımız Elif Ecrin ve oğlumuz Asaf Barış en az benim kadar heyecanlı. Biraz uykusuz geçen geceden sonra! Uykusuz,heyecan, niye mi? On yıldır İstanbul'dayız,her yıl bazen aracımızla bazen havayoluyla memlekete gideriz. Lakin bu yıl bir ilk;hayalıni kurma aşamasından, proje ve yapım aşamasında  bulunmuş olduğum İstanbul-Halkalı-Samsun-Sarp demiryoluyla gideceğiz. Kaçkar Ekspresi ile Rize Güneysu'da bulunan baba ocağına gitmek, birkaç gün önceden heyacanlandırdı bizi... Trende sadece bir boş kuşetli kompartıman kalmıştı. Yanı trende boş yer yok, bu demek oluyor ki hayalimiz ortakmış bölge halkıyla...Böylece doğu karadeniz insanının bu projeyi ne çok istediğini kanıtlanmış oldu. Tren yolculuklarından oldum olası haz etmişimdir. Hele bu birde memlekettin yolu ve o güzel doğası olunca... Daracık sahil şeridinde yan yana dizilmeleri mümkün olamayınca, güzellikleri üst sıralara doğru ilerlemiş, sırtlarını yer yer kızılağaç,çam, kayın ,fındık ağaçlarına yaslamış evlerin bulunduğu manzaranın içindesiniz. Bazen uçsuz bucaksız çeltik tarlaları bazen ise üzüm asmaları arasında süzülüp gidiyor tren...Ta ki Samsun'a kadar,Samsun'da denizle kucaklaşıyorsunuz. Trabzon ve Rize'de bu toblo bir yanda yeşil çay bahçeleri diğer yanda Karadeniz'in maviliklerine dönüşüyor. Minicik koylarda bekleyen balıkçı teknelerinin kayalıklara vuran dalgalarla yaptıkları horon başlıyor bir anda. Arada kahkahaya dönen yüksek tonlu karadenize has sözcükler karışıyor dalga seslerine. Mis gibi iyot kokusunu taşıyor akşamüstü meltemi. Yamacın arkasında yitip gitmeden önce uzunca salınıyor olduğu yerde güneş; henüz rengarenk şemsiyeler kapanmadan altın rengi kollarıyla tutunmak istiyor sanki bu an’a. Bana düşen ise, bu cennete kavuşmaları için bilmeyenlere naçizane yol göstermek. Tren yolculuklarının en sevdiğim yanlarından biri, oda sıcaklığı sağlayan kompartımanlarda karşılıklı oturduğunuz eş dostla yapılan sohbetlerdir. Tren yolculukları, bir “hikayeler yolculuğu”dur aynı zamanda. Tren'e binerken Samsun'lu Ahmet amcayla tanıştık eski tüfeklerden... Bize baktı ve kısık sesiyle; "Bakın ne güzel dedi ailecek yolculuk yapıyorsunuz. Ben ise tek başıma" ve anlatmaya başladı. Çok sıcak geçen sohbet sonunda ise demiryolu serüveni üzerine konuştu. Memleketin dört bir yanı karayolları ile örülürken, demiryolu muhalifleri “tren komünist işi” diye tutturmuşlardı. “Tren komünist işidir. İstediğin yerde binip istediğin yerde inemezsin. Karayolu ise özgürlük; istediğin yerde durdur arabayı, istediğin yerde in, bin.” çok dertli çok... Herneyse biraz yorulmuştum ve sohbet ideolojik boyuta dönüşmeden Restaurant bölümüne geçtim. Bir Rize Çaykur çayı içmek iyi gelecekti.Rize çayını Ordu'lu olan garson Dursun demlemiş ve muhkem olmuş. Dursun açık öğretim fakültesinde okuyormus aynı zamanda. Çayımı alıp bir masaya usulca iliştim. Aklıma gelmişken demiryolu hayalımin onunda hayalı olduğunu bildiğim ve Samsun-Sarp demiryolu projesinin destekçisi ve emekçisi Muhammed Avcı'yı aradım ve teşekkür ettim. Tren de olduğumu ve iyi ki hayallermize sahip çıkmışız dedim. Restuarant bölümünde çayımı yudumlarken aynı masada  oturan bir aileyle tanıştım. 2 çocuk ve anneleri. Babaları işlerinden dolayı İstanbul'da kalmış.10 yıldır  İstanbul’da yaşıyorlarmış,aslen memleketleri Giresun'muş. Çok tatlı bir aile...Bileti alırken bütün biletleri kadın olarak almışlar. 14 yaşında bir oğlu vardı ve görevli kontrol yaparken onu fark edince sıkıntı çıkmış, neyse ki halletmişler. Aile ile bütün yolculuk boyu sohbet ettik,cocuklar koridorlarda oynadılar. Ayrılırken numaralarımızı paylaştık. Yarım saat gecikmeli gelen tren akşam olana kadar 2 saat rötar yapmış hale geldi. Bir Gebze’de, bir de Osmancık  yakınlarında jandarma kontrolü için duraklarda biraz beklemek zorunda kaldık. Açıkcası koltukları, otobüslerin koltuklarından daha geniş ve koltuk aralarıda oldukça makûl ölçüde... Sıkıldıkça kalkıp dolaştım, restaurant bölümünde oturdum. Görevlilerle sohbet ettim. Fotoğraf çekmeme yardım ettiler. Açıkcası uzun bir yolculuk için tren tercih edecekseniz tavsiyem yataklı vagonlardır. Bir tek akşam yemeği istediğimizde çok az seçenek kalmıştı.   Şöyle hızlıca göz attığımızda çorba,princ pilavı ve tavuk  gördüm. Sandöviç ve börek çeşitleri de vardı. Bir de kasanın yanındaki panoda günlük taze hamsi tava bulunur yazıyordu. Tam sipariş verirken yanımdaki teyze Garsona, ‘Oğlum’ , ‘hamsi alacağım, ama taze mi?’ ‘Canlı bunlar, teyze. Canlı.’ ‘Oğlum’ Teyze tekrar, ‘Taze mi?’ ‘Canlı dedim ya, teyze. Valla canlı bunlar.’ ‘Evladım! Bak ben de canlıyım, ama taze sayılmam, değil mi?’” Diye karşılık verdi. Teyzenin ismi Fatoş'muş ve Trabzon'luymuş..Çok cana yakın nükteli sıcak hamfendi tüm trabzon'lular gibi... Yemeği yiyince ailecek bir yorgunluk üzerimize çöktü, kompartımanınıza döndük. Kompartmanda ranza üsülü yatağın üst katında yattım. Yukarı çıkmak için merdiven mevcuttu. Sabaha kadar deliksiz bir uyku çektim. Yolculuk bittiğinde hiç yorulmamış hissi vardı bende... Sabah kahvaltı yaptık. Kisi başı kahvaltı +1 çay 15 tl daha ne olsun. Sizin de iyi yolculuklarınız olsun. Kaçkar Ekspresi hakkında Bilgiler; Güzergah; İstanbul Halkalı – Gebze – İzmit – Sakarya – Bolu– Çorum – Samsun– Ordu-Giresun-Tranzon-Of-Rize-Pazar-Sarp Şimdilik haftanın her günü tren seferleri yok. Dört çeşit vagon tipi bulunmakta... Pulman: Normal koltuklu vagonlarda her sıra 2 çiftli, 1 tekli koltuk var. Kuşetli: Oda halinde 4 kişilik, duvara dayalı yatakları açarak ranza şekilde yataklar oluyor. Yataklı: Oda halinde iki kişilik , içinde buzdolabı, masa ve lavabosu var.   Yemekli: Trenin restoran bölümü. Yemeklerde çorba,pilav, ızgara, sandviç ve alkolsüz içecekler mevcut. Önemli Not: Kuşetli vagonlarda  yolculuğa başlandığında temiz nevresim ve yastık veriliyor. Yatağınızı kendiniz yapıyorsunuz, temizliği konusunda endişeniz olmasın. Yaş ve meslek indirimleri mevcut : * Gidiş-Dönüş bileti alanlara 15 * Asker-Polis-Öğrenci- Öğretmen 20 * En az 12 kişilik grup yolcular 20 * 60 yaş ve üzerindeki yolcular 25 * Çocuk (7-12 yaş arası) 50 indirim yapılır. ( Ayrı bir yer istenmemek koşuluyla 0-6 yaş çocuklar ücretsiz seyahat edebilir.) Tuvaletler oldukça temiz. Alaturka ve alafranga olarak iki şekilde de tuvalet mevcut.  Trende evcil hayvan ve katlanabilen bisikletler ücretsiz olarak taşınabilmektedir. Son olarakta bilet fiyatlarıyla alakalı bilgi vermek isterim. Lakin ekonomik gidişat ve zam oranları ön görülmediğinden hayallerimizi bu tip küçük ayrıntılarla kirletmeyelim. #RizeHamamDeresiProjesi #RteRizeHavalimanı Mustafa Barış Öztürk Sivil Havacılık,Ulaşım ve Lojistik Eğitmeni- Matematikçi

#SamsunSarpDemiryolu


İstanbul Halkalı'dan Rize'ye gitmek için evden ayrıldık. Eşim Çiğdem kızımız Elif Ecrin ve oğlumuz Asaf Barış en az benim kadar heyecanlı.

Biraz uykusuz geçen geceden sonra!

Uykusuz,heyecan, niye mi?

On yıldır İstanbul'dayız,her yıl bazen aracımızla bazen havayoluyla memlekete gideriz. Lakin bu yıl bir ilk;hayalıni kurma aşamasından, proje ve yapım aşamasında  bulunmuş olduğum İstanbul-Halkalı-Samsun-Sarp demiryoluyla gideceğiz. Kaçkar Ekspresi ile Rize Güneysu'da bulunan baba ocağına gitmek, birkaç gün önceden heyacanlandırdı bizi...


Trende sadece bir boş kuşetli kompartıman kalmıştı. Yanı trende boş yer yok, bu demek oluyor ki hayalimiz ortakmış bölge halkıyla...Böylece doğu karadeniz insanının bu projeyi ne çok istediğini kanıtlanmış oldu.
Tren yolculuklarından oldum olası haz etmişimdir. Hele bu birde memlekettin yolu ve o güzel doğası olunca...


Daracık sahil şeridinde yan yana dizilmeleri mümkün olamayınca, güzellikleri üst sıralara doğru ilerlemiş, sırtlarını yer yer kızılağaç,çam, kayın ,fındık ağaçlarına yaslamış evlerin bulunduğu manzaranın içindesiniz. Bazen uçsuz bucaksız çeltik tarlaları bazen ise üzüm asmaları arasında süzülüp gidiyor tren...Ta ki Samsun'a kadar,Samsun'da denizle kucaklaşıyorsunuz. Trabzon ve Rize'de bu toblo bir yanda yeşil çay bahçeleri diğer yanda Karadeniz'in maviliklerine dönüşüyor. Minicik koylarda bekleyen balıkçı teknelerinin kayalıklara vuran dalgalarla yaptıkları horon başlıyor bir anda. Arada kahkahaya dönen yüksek tonlu karadenize has sözcükler karışıyor dalga seslerine. Mis gibi iyot kokusunu taşıyor akşamüstü meltemi. Yamacın arkasında yitip gitmeden önce uzunca salınıyor olduğu yerde güneş; henüz rengarenk şemsiyeler kapanmadan altın rengi kollarıyla tutunmak istiyor sanki bu an’a. Bana düşen ise, bu cennete kavuşmaları için bilmeyenlere naçizane yol göstermek.


Tren yolculuklarının en sevdiğim yanlarından biri, oda sıcaklığı sağlayan kompartımanlarda karşılıklı oturduğunuz eş dostla yapılan sohbetlerdir. Tren yolculukları, bir “hikayeler yolculuğu”dur aynı zamanda. Tren'e binerken Samsun'lu Ahmet amcayla tanıştık eski tüfeklerden...

Bize baktı ve kısık sesiyle;

"Bakın ne güzel dedi ailecek yolculuk yapıyorsunuz. Ben ise tek başıma" ve anlatmaya başladı. Çok sıcak geçen sohbet sonunda ise demiryolu serüveni üzerine konuştu.


Memleketin dört bir yanı karayolları ile örülürken, demiryolu muhalifleri “tren komünist işi” diye tutturmuşlardı.

“Tren komünist işidir. İstediğin yerde binip istediğin yerde inemezsin. Karayolu ise özgürlük; istediğin yerde durdur arabayı, istediğin yerde in, bin.” çok dertli çok...

Herneyse biraz yorulmuştum ve sohbet ideolojik boyuta dönüşmeden Restaurant bölümüne geçtim. Bir Rize Çaykur çayı içmek iyi gelecekti.Rize çayını Ordu'lu olan garson Dursun demlemiş ve muhkem olmuş. Dursun açık öğretim fakültesinde okuyormus aynı zamanda.

Çayımı alıp bir masaya usulca iliştim. Aklıma gelmişken demiryolu hayalımin onunda hayalı olduğunu bildiğim ve Samsun-Sarp demiryolu projesinin destekçisi ve emekçisi Muhammed Avcı'yı aradım ve teşekkür ettim. Tren de olduğumu ve iyi ki hayallermize sahip çıkmışız dedim.


Restuarant bölümünde çayımı yudumlarken aynı masada  oturan bir aileyle tanıştım. 2 çocuk ve anneleri. Babaları işlerinden dolayı İstanbul'da kalmış.10 yıldır  İstanbul’da yaşıyorlarmış,aslen memleketleri Giresun'muş. Çok tatlı bir aile...Bileti alırken bütün biletleri kadın olarak almışlar. 14 yaşında bir oğlu vardı ve görevli kontrol yaparken onu fark edince sıkıntı çıkmış, neyse ki halletmişler.


Aile ile bütün yolculuk boyu sohbet ettik,cocuklar koridorlarda oynadılar. Ayrılırken numaralarımızı paylaştık.


Yarım saat gecikmeli gelen tren akşam olana kadar 2 saat rötar yapmış hale geldi.


Bir Gebze’de, bir de Osmancık  yakınlarında jandarma kontrolü için duraklarda biraz beklemek zorunda kaldık.


Açıkcası koltukları, otobüslerin koltuklarından daha geniş ve koltuk aralarıda oldukça makûl ölçüde... Sıkıldıkça kalkıp dolaştım, restaurant bölümünde oturdum. Görevlilerle sohbet ettim. Fotoğraf çekmeme yardım ettiler. Açıkcası uzun bir yolculuk için tren tercih edecekseniz tavsiyem yataklı vagonlardır.


Bir tek akşam yemeği istediğimizde çok az seçenek kalmıştı.
 

Şöyle hızlıca göz attığımızda çorba,princ pilavı ve tavuk  gördüm. Sandöviç ve börek çeşitleri de vardı.
Bir de kasanın yanındaki panoda günlük taze hamsi tava bulunur yazıyordu.

Tam sipariş verirken yanımdaki teyze

Garsona,

‘Oğlum’ , ‘hamsi alacağım, ama taze mi?’

‘Canlı bunlar, teyze. Canlı.’ ‘Oğlum’ Teyze tekrar, ‘Taze mi?’

‘Canlı dedim ya, teyze. Valla canlı bunlar.’

‘Evladım! Bak ben de canlıyım, ama taze sayılmam, değil mi?’” Diye karşılık verdi.


Teyzenin ismi Fatoş'muş ve Trabzon'luymuş..Çok cana yakın nükteli sıcak hamfendi tüm trabzon'lular gibi...


Yemeği yiyince ailecek bir yorgunluk üzerimize çöktü, kompartımanınıza döndük.

Kompartmanda ranza üsülü yatağın üst katında yattım. Yukarı çıkmak için merdiven mevcuttu. Sabaha kadar deliksiz bir uyku çektim. Yolculuk bittiğinde hiç yorulmamış hissi vardı bende...

Sabah kahvaltı yaptık.

Kisi başı kahvaltı +1 çay 15 tl daha ne olsun.


Sizin de iyi yolculuklarınız olsun.


Kaçkar Ekspresi hakkında Bilgiler;


Güzergah;

İstanbul Halkalı – Gebze – İzmit – Sakarya – Bolu– Çorum – Samsun– Ordu-Giresun-Tranzon-Of-Rize-Pazar-Sarp


Şimdilik haftanın her günü tren seferleri yok.


Dört çeşit vagon tipi bulunmakta...


Pulman: Normal koltuklu vagonlarda her sıra 2 çiftli, 1 tekli koltuk var.

Kuşetli: Oda halinde 4 kişilik, duvara dayalı yatakları açarak ranza şekilde yataklar oluyor.

Yataklı: Oda halinde iki kişilik , içinde buzdolabı, masa ve lavabosu var.  

Yemekli: Trenin restoran bölümü. Yemeklerde çorba,pilav, ızgara, sandviç ve alkolsüz içecekler mevcut.


Önemli Not: Kuşetli vagonlarda  yolculuğa başlandığında temiz nevresim ve yastık veriliyor. Yatağınızı kendiniz yapıyorsunuz, temizliği konusunda endişeniz olmasın.


Yaş ve meslek indirimleri mevcut :

* Gidiş-Dönüş bileti alanlara 15

* Asker-Polis-Öğrenci- Öğretmen 20

* En az 12 kişilik grup yolcular 20

* 60 yaş ve üzerindeki yolcular 25

* Çocuk (7-12 yaş arası) 50 indirim yapılır. ( Ayrı bir yer istenmemek koşuluyla 0-6 yaş çocuklar ücretsiz seyahat edebilir.)


Tuvaletler oldukça temiz. Alaturka ve alafranga olarak iki şekilde de tuvalet mevcut. 


Trende evcil hayvan ve katlanabilen bisikletler ücretsiz olarak taşınabilmektedir.


Son olarakta bilet fiyatlarıyla alakalı bilgi vermek isterim. Lakin ekonomik gidişat ve zam oranları ön görülmediğinden hayallerimizi bu tip küçük ayrıntılarla kirletmeyelim.


#RizeHamamDeresiProjesi
#RteRizeHavalimanı


Mustafa Barış Öztürk
Sivil Havacılık,Ulaşım ve Lojistik Eğitmeni-
Matematikçi

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi