Çay Meclis Gündeminde. "Çay üreticisi devlet eliyle sömürülüyor!"

Siyaset 12.07.2019 - 10:22, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 2120+ kez okundu.
 

Çay Meclis Gündeminde. "Çay üreticisi devlet eliyle sömürülüyor!"

Çay üreticisi devlet eliyle sömürülüyor!   Doğu Karadeniz Bölgesinde çay üreticilerinin sorunlarının araştırılması hakkında CHP Grup önerisi verildi. Önerge Ak Parti ve MHP Milletvekillerinin karşı oyları ile reddedildi. Rize Milletvekillerinin çayla ilgilenmedikleri eleştirisine cevap veren Ak Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak, geçmişte çayın denize döküldüğünü hatırlatarak, çaydaki sorunları Ak Parti hükümetlerinin çözdüğünü söyledi.   Önergenin gerekçesini açıklayan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, konuşmasına, daha önce çayla ilgili önerge veren milletvekilleri olan Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, İzmir Milletvekili Murat Çepni ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’ya teşekkür ederek başladı. Tümü Ak Parti’ye mensup Rize Milletvekillerinin çayla ilgili herhangi bir önerge vermedikleri gibi, verilen önergeleri de desteklemediklerini vurgulayan Bekaroğlu, “Rize milletvekilleri çayla ilgili ne yapıyorlar, biraz sonra anlatırlar” dedi.   Çay tarımının Rize, Artvin ve Trabzon’da yapıldığını ifade eden Bekaroğlu, şu günlerde ikinci sürgün döneminin başladığını ve üreticilerin çay topladığını belirterek, “Birinci sürgünde olduğu gibi ikinci sürgünde de çay üreticilerinin çok ciddi sıkıntıları var. Çay üreticisinin yanında çay işletmecileri var, çay tüketicileri var, yarılıkçılar var ve çoğu Gürcistan vatandaşı olan çay işçileri var. Çok ciddi problem var bölgede değerli arkadaşlar.” diye konuştu.   Yaklaşık 1 milyon insanın çaydan geçindiğini, başka bir gelir kaynağı olmadığını ve her geçen gün çayla geçimin zorlaşmakta olduğunu söyleyen Bekaroğlu, şöyle devam etti:   “Bölge hâlâ, azalmış olmakla beraber göç veren bir bölge. En büyük problem, çay üreticisi ‘çayımı satamıyorum, çayımı istediğim fiyata satamıyorum. Devlet bana çay ekim izni vermişti, çay ektim, artık o topraklarda çaydan başka bir şey ekilmiyor. Çünkü 70 seneden beri kimyasal gübre kullanılıyor ve o toprak toprak olmaktan çıkmıştır. Başka hiçbir şey yapamam, bugün çayı kaldırsam 10 sene oraya hiçbir şey ekemem. Ama (devlet) bana verdiği sözü tutmuyor, para kazanamıyorum. Niye kazanamıyorum; çünkü devlet görevini yapmıyor.’ diyor.”   ÇAY ÜRETİCİSİ DEVLET ELİYLE SÖMÜRÜLÜYOR!   “Bildiğiniz gibi değerli arkadaşlarım, çay daha önceden devlet tekelinde işleniyordu. Ama 1984 yılından başlayarak özel sektör çay işleme işine girdi. Ve o günden beri çok ciddi sıkıntıları var çay üreticilerinin. Niye sıkıntıları var? Herkesi suçlamıyoruz, özel sektöre de ilkesel olarak karşı çıkmıyoruz ama istismar var, çay üreticileri devlet eliyle sömürülüyor.   Nasıl oluyor, size anlatayım. Çaykur’un kendi resmi sitesinde günlük 9 bin 100 ton yaş çay işleme kapasitesi olduğu söyleniyor. Başka bir milletvekili bunun 9 bin 500 ton olduğunu söylemişti burada. Ama Çaykur sezon geldiğinde kota ve kontenjan uygulamaya başlıyor. Birinci sürgünde kotayı 500 kg olarak belirledi. Kontenjan ise 50 kilo ile başlıyor, bir gün sonra 30’a, bir gün sonra 15’e bir gün sonra da 10 kg’a düşürüyor. Böyle olunca, çay yaprağı orada durmuyor, koparacaksınız, kopardığınız gün de teslim edeceksiniz, yoksa bozuluyor. Üretici de Çaykur’a satamadığı için gidiyor özel sektöre satıyor. Özel sektör ne yapıyor; maalesef 3 lira 3 kuruş olan çayı 1,80’e kadar indiriyor ve öyle alıyor. Üreticinin başka çaresi yok. Oysa Çaykur gerçekten sözünde dursa ve dekarından 500 kg. çay alsaydı 45 gün devam etmiş kampanya 390 bin ton çay alacaktı. Kapasitesi oranında çay alsaydı 420 bin ton çay alacaktı. Öyle olunca da özel sektör fabrikasını çalıştırmak için gerçek fiyatından çayı alacaktı. Burada devlet eliyle çok ciddi bir sömürü vardır. Daha başka çayın çok ciddi problemleri var, bölgenin ciddi problemleri var; bunlar konuşulabilir, tartışılabilir. Bu sorunların çözümü için bu işin araştırılması gerekiyor. Bu kürsüden defalarca çayın ve çaycının problemlerini konuştuk, araştırma önergeleri verdik. Bu konuyu araştıralım, bütün tarafların sorunlarını masaya yatıralım dedik ama iktidar partisi hiçbir zaman yanaşmadı.”   ÇÖZÜM, ÇAYKUR’UN TAM KAPASİTE KULLANMASI   “Çözüm açıktır; Çaykur normal şekilde devlet kuruluşu, vatandaşın kuruluşu olarak çalışacak. Taban fiyat uygulayacaksınız; diyeceksiniz ki, ‘şu fiyatın altında asla ve asla kimse alamaz. Bu bir seçenektir. İkincisi ve daha doğru olan belki Çaykur’un verdiği fiyattan da daha yüksek fiyattan satabilir. O zaman Çaykur, günlük işleme kapasitesini tam olarak kullanacak, 9 bin 100 ton çay alacak. Böyle olunca da özel sektör fabrikasını çalıştırmak için yaş çayı fiyatından alacak, belki de daha fazla para verip alacak.”   ÖZEL SEKTÖR DEDİĞİMİZ 10 TANE FİRMA!   “Evet, çaycının şu an en temel problemi, bölgede aç gözlü özel sektör, devlet ve devlet görevlileri işbirliği yaparak bölge insanını sömürmektedirler. En temel problem bu. Eskiden devlet tekeli vardı, şimdi özel sektör dediğimiz 10 tane firmadır. 150 firma vardı, bunların tamamını batırdılar. Ucuza çayı alıp işliyorlar, bir kısmı da kaçak çayla harmanlayıp satıyorlar ve milleti sömürüyorlar. 1 milyon insanı geçimden mahrum ediyorlar. Bu önergeyi destekleyin. Hep beraber konuşalım ve tedbirleri alalım.”   ÇAY GEÇMİŞTE DENİZE DÖKÜLÜYORDU   Rize Milletvekillerinin çayla ilgilenmedikleri eleştirisi üzerine söz alan Ak Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak, geçmişte çayın denize döküldüğünü hatırlatarak, Rize milletvekillerinin birinci önceliğinin çay olduğunu, çay sezonu öncesi Bakan’ın Rize’de çay fiyatını açıkladığını, çay sektörünün tüm bileşenleriyle toplantılar yapılarak sorunların çözüme kavuşturulduğunu söyledi.

Çay üreticisi devlet eliyle sömürülüyor!

 

Doğu Karadeniz Bölgesinde çay üreticilerinin sorunlarının araştırılması hakkında CHP Grup önerisi verildi. Önerge Ak Parti ve MHP Milletvekillerinin karşı oyları ile reddedildi. Rize Milletvekillerinin çayla ilgilenmedikleri eleştirisine cevap veren Ak Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak, geçmişte çayın denize döküldüğünü hatırlatarak, çaydaki sorunları Ak Parti hükümetlerinin çözdüğünü söyledi.

 

Önergenin gerekçesini açıklayan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, konuşmasına, daha önce çayla ilgili önerge veren milletvekilleri olan Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, İzmir Milletvekili Murat Çepni ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’ya teşekkür ederek başladı. Tümü Ak Parti’ye mensup Rize Milletvekillerinin çayla ilgili herhangi bir önerge vermedikleri gibi, verilen önergeleri de desteklemediklerini vurgulayan Bekaroğlu, “Rize milletvekilleri çayla ilgili ne yapıyorlar, biraz sonra anlatırlar” dedi.

 

Çay tarımının Rize, Artvin ve Trabzon’da yapıldığını ifade eden Bekaroğlu, şu günlerde ikinci sürgün döneminin başladığını ve üreticilerin çay topladığını belirterek, “Birinci sürgünde olduğu gibi ikinci sürgünde de çay üreticilerinin çok ciddi sıkıntıları var. Çay üreticisinin yanında çay işletmecileri var, çay tüketicileri var, yarılıkçılar var ve çoğu Gürcistan vatandaşı olan çay işçileri var. Çok ciddi problem var bölgede değerli arkadaşlar.” diye konuştu.

 

Yaklaşık 1 milyon insanın çaydan geçindiğini, başka bir gelir kaynağı olmadığını ve her geçen gün çayla geçimin zorlaşmakta olduğunu söyleyen Bekaroğlu, şöyle devam etti:

 

“Bölge hâlâ, azalmış olmakla beraber göç veren bir bölge. En büyük problem, çay üreticisi ‘çayımı satamıyorum, çayımı istediğim fiyata satamıyorum. Devlet bana çay ekim izni vermişti, çay ektim, artık o topraklarda çaydan başka bir şey ekilmiyor. Çünkü 70 seneden beri kimyasal gübre kullanılıyor ve o toprak toprak olmaktan çıkmıştır. Başka hiçbir şey yapamam, bugün çayı kaldırsam 10 sene oraya hiçbir şey ekemem. Ama (devlet) bana verdiği sözü tutmuyor, para kazanamıyorum. Niye kazanamıyorum; çünkü devlet görevini yapmıyor.’ diyor.”

 

ÇAY ÜRETİCİSİ DEVLET ELİYLE SÖMÜRÜLÜYOR!

 

“Bildiğiniz gibi değerli arkadaşlarım, çay daha önceden devlet tekelinde işleniyordu. Ama 1984 yılından başlayarak özel sektör çay işleme işine girdi. Ve o günden beri çok ciddi sıkıntıları var çay üreticilerinin. Niye sıkıntıları var? Herkesi suçlamıyoruz, özel sektöre de ilkesel olarak karşı çıkmıyoruz ama istismar var, çay üreticileri devlet eliyle sömürülüyor.

 

Nasıl oluyor, size anlatayım. Çaykur’un kendi resmi sitesinde günlük 9 bin 100 ton yaş çay işleme kapasitesi olduğu söyleniyor. Başka bir milletvekili bunun 9 bin 500 ton olduğunu söylemişti burada. Ama Çaykur sezon geldiğinde kota ve kontenjan uygulamaya başlıyor. Birinci sürgünde kotayı 500 kg olarak belirledi. Kontenjan ise 50 kilo ile başlıyor, bir gün sonra 30’a, bir gün sonra 15’e bir gün sonra da 10 kg’a düşürüyor. Böyle olunca, çay yaprağı orada durmuyor, koparacaksınız, kopardığınız gün de teslim edeceksiniz, yoksa bozuluyor. Üretici de Çaykur’a satamadığı için gidiyor özel sektöre satıyor. Özel sektör ne yapıyor; maalesef 3 lira 3 kuruş olan çayı 1,80’e kadar indiriyor ve öyle alıyor. Üreticinin başka çaresi yok. Oysa Çaykur gerçekten sözünde dursa ve dekarından 500 kg. çay alsaydı 45 gün devam etmiş kampanya 390 bin ton çay alacaktı. Kapasitesi oranında çay alsaydı 420 bin ton çay alacaktı. Öyle olunca da özel sektör fabrikasını çalıştırmak için gerçek fiyatından çayı alacaktı. Burada devlet eliyle çok ciddi bir sömürü vardır. Daha başka çayın çok ciddi problemleri var, bölgenin ciddi problemleri var; bunlar konuşulabilir, tartışılabilir. Bu sorunların çözümü için bu işin araştırılması gerekiyor. Bu kürsüden defalarca çayın ve çaycının problemlerini konuştuk, araştırma önergeleri verdik. Bu konuyu araştıralım, bütün tarafların sorunlarını masaya yatıralım dedik ama iktidar partisi hiçbir zaman yanaşmadı.”

 

ÇÖZÜM, ÇAYKUR’UN TAM KAPASİTE KULLANMASI

 

“Çözüm açıktır; Çaykur normal şekilde devlet kuruluşu, vatandaşın kuruluşu olarak çalışacak. Taban fiyat uygulayacaksınız; diyeceksiniz ki, ‘şu fiyatın altında asla ve asla kimse alamaz. Bu bir seçenektir. İkincisi ve daha doğru olan belki Çaykur’un verdiği fiyattan da daha yüksek fiyattan satabilir. O zaman Çaykur, günlük işleme kapasitesini tam olarak kullanacak, 9 bin 100 ton çay alacak. Böyle olunca da özel sektör fabrikasını çalıştırmak için yaş çayı fiyatından alacak, belki de daha fazla para verip alacak.”

 

ÖZEL SEKTÖR DEDİĞİMİZ 10 TANE FİRMA!

 

“Evet, çaycının şu an en temel problemi, bölgede aç gözlü özel sektör, devlet ve devlet görevlileri işbirliği yaparak bölge insanını sömürmektedirler. En temel problem bu. Eskiden devlet tekeli vardı, şimdi özel sektör dediğimiz 10 tane firmadır. 150 firma vardı, bunların tamamını batırdılar. Ucuza çayı alıp işliyorlar, bir kısmı da kaçak çayla harmanlayıp satıyorlar ve milleti sömürüyorlar. 1 milyon insanı geçimden mahrum ediyorlar. Bu önergeyi destekleyin. Hep beraber konuşalım ve tedbirleri alalım.”

 

ÇAY GEÇMİŞTE DENİZE DÖKÜLÜYORDU

 

Rize Milletvekillerinin çayla ilgilenmedikleri eleştirisi üzerine söz alan Ak Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak, geçmişte çayın denize döküldüğünü hatırlatarak, Rize milletvekillerinin birinci önceliğinin çay olduğunu, çay sezonu öncesi Bakan’ın Rize’de çay fiyatını açıkladığını, çay sektörünün tüm bileşenleriyle toplantılar yapılarak sorunların çözüme kavuşturulduğunu söyledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi