BU İKİ MADDE OLMAZSA İSTİSMAR DEVAM EDER.

Siyaset 07.06.2020 - 09:09, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 2120+ kez okundu.
 

BU İKİ MADDE OLMAZSA İSTİSMAR DEVAM EDER.

CHP’NİN YASA TEKLİFİ Her yaş çay kampanyasında yaşanan sorunlar üreticilerin tepkisine yol açarken muhalefet partilerine mensup siyasi partiler de konuyu meclis gündemine taşıyarak üreticinin desteğini almak istiyor. İktidarlar ise sadece muhalefetteyken sorunu gündemde tutuyorlar.  Muhalefetin TBMM’de çoğunluğu olmadığı için kanun çıkarma gücü olmamasına rağmen bu gibi konuları ısrarla meclise taşıması konunun sadece gündemde kalmasına yarıyor. Ancak, TBMM’ye sunulan bazı yasa tekliflerinin ciddi bir çalışma ürünü olmaması işin ciddiyetini azaltıyor. Bugüne kadar muhalefet tarafından çay sektöründe yaşanan sorunlarla ilgili meclise ciddi bir çay kanunu yasa tasarısı sunulmuş değil. Sadece, sıradan yasa teklifleriyle konu geçiştiriliyor. Buna örnek, CHP'nin Meclise sunduğu tek konuyu düzenlemeye yönelik mevcut çay yasasına yapılması istenilen ek teklif. Geçen yıl aynı tarihlerde CHP’nin Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’nın meclise sunduğu ek madde yasa teklifi bu yıl da hiçbir ekleme yapılmadan yeniden meclis gündemine sunuldu. Geçen yıl sunulan yasaya ek madde teklifinde şöyle denmekteydi; (TBMM'İNE SUNULAN ÇAY KANUNU MADDESİ) MADDE 1- Her yıl Çay Kurumu (ÇAY-KUR) tarafından yaş çay için belirlenen fiyat taban fiyat olarak kabul edilir. Doğrudan üreticiden yaş çay satın alan gerçek ve ya tüzel kişiler ÇAY-KUR tarafından belirlenen taban alım fiyatının altında alım yapamazlar. Buna uymayan tacirler hakkında, Tarım ve Orman Bakanlığınca, alıma konu yaş çayın her bir kilogramı için 3 Türk lirası idari para cezası uygulanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, bu fıkranın yayını tarihini izleyen üç ay içinde Ulusal Çay Konseyi ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün görüşü alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca düzenlenir.  MADDE 2-  Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE, 3- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür,”  Yasa teklifinin gerekçesinde ise;  “ÇAYKUR’un kontenjan uygulaması yüzünden elinde kalan çayları özel sektöre değerinin çok altında satan çay üreticilerinin mağduriyetlerini giderecek kanun teklifinizi meclise sunmuş bulunuyoruz. Çay üreticisi toplama zamanı gelen çayını topladığında satamıyor. Dolayısıyla özel sektöre satış yapmak zorunda kalıyor. Özel sektör ise devlet tarafından belirlenen fiyatı görmezden gelip, rastgele fiyat belirliyor. Çay üreticimiz, yaş çayını ucuza satmak zorunda kalıyor. Emeğinin karşılığını alamıyor. Özel sektör, ÇAY-KUR’un belirlediği fiyatı kabullenecek ve bunun altında çay üreticimize fiyat veremeyecek. Taban fiyatın altında alım yapması durumunda da Bakanlık tarafından cezai yaptırıma tabii olacak” denmekteydi. Muhalefetin Meclis çoğunluğu bu ek kanunu çıkarmaya yetmediği için böyle bir değişiklik söz konusu olmadı. Bu yıl da aynı tasarı CHP tarafından yeniden meclis gündemine sunuldu.  Bundan bir sonuç çıkmayacağının ortada olması bir yana böylesine bir ek yasayla çay sektörünün sorunlarının giderilmeyeceğini birileri CHP yöneticilerine söylemeli! Zira böyle bir teklifin yasalaşması, sorunları çözmeyeceği gibi, iktidarın, “muhalefetin istediği yasayı çıkardık, şimdi artık kimse çayın sorunları var demesin” türünden söylemlerine bile yol açardı. Daha öncede belirttim; üreticinin yaş çay bedeli konusunda sorunu sadece özel sektörün açıklanan fiyatın altında satın almasından oluşmuyor. Üretici Kota ve kontenjan nedeniyle çayının tümünü Çaykur’a satamadığı zaman özel sektörün kapısını çalıyor ve özel sektör neyi teklif ediyorsa üretici onu kabul ediyor.  Özel sektör bu noktada sadece düşük bedel dayatmıyor, aynı zamanda uzun vadeli senet veya ödemeleri aylar sonra üretilen kuru çay üzerinden yüksek fiyatla ödemeyi de üreticilere dayatıyor. Özel sektörün bu fırsatçılığının önüne geçmek için bir değil, iki ek maddeye ihtiyaç var; 1- Özel sektör, devletin açıkladığı fiyatın altında çay satın alamayacak. 2- Sattığı yaş çayın bedeli üreticiye en geç bir ay içinde ödenecek.(Çaykur ve Özel sektör) Eğer bu iki maddeyi içeren ve cezayla korunan bir kanun çıkarsa üreticinin özel sektör tarafından istismarı ortadan kalkar. Özel sektörün durumu Çaykur’la eşitleneceği için de üretici çayını dilediği fabrikaya satar. Bu durumda işletmeler çay satın alma yarışına gireceği için fiyat yükselir ve alımlar peşin ücretle satın almaya dönüşür. Elbette bu iki madde sektörün sorunlarını çözmez, sadece üreticinin kontenjana takılmadan, istismara uğramadan çay satmasını kolaylaştırır, ürün değerlenir. Sektörün sorunlarının çözülmesi için ise çay sektörünün tümünü dikkate alan geniş kapsamlı bir çay yasasını gerektiriyor. İktidara baskı unsuru oluşturması  için bu çalışmayı öncelikle muhalefet yapmalı. Hatta muhalefetin tümünün, sivil toplu örgütlerinin de görüşlerinin alındığı bir yasa taslağını ortaya çıkarma vakti çoktan geçmiş durumda. Şu artık anlaşılmalı; temcit pilavı gibi her yıl aynı şeyi tekrarlayıp meclise sunmanın sektörün sorunlarıyla ilgili sağlıklı gündem oluşturmaya hiçbir katkısı yok..

CHP’NİN YASA TEKLİFİ


Her yaş çay kampanyasında yaşanan sorunlar üreticilerin tepkisine yol açarken muhalefet partilerine mensup siyasi partiler de konuyu meclis gündemine taşıyarak üreticinin desteğini almak istiyor. İktidarlar ise sadece muhalefetteyken sorunu gündemde tutuyorlar. 


Muhalefetin TBMM’de çoğunluğu olmadığı için kanun çıkarma gücü olmamasına rağmen bu gibi konuları ısrarla meclise taşıması konunun sadece gündemde kalmasına yarıyor. Ancak, TBMM’ye sunulan bazı yasa tekliflerinin ciddi bir çalışma ürünü olmaması işin ciddiyetini azaltıyor.


Bugüne kadar muhalefet tarafından çay sektöründe yaşanan sorunlarla ilgili meclise ciddi bir çay kanunu yasa tasarısı sunulmuş değil. Sadece, sıradan yasa teklifleriyle konu geçiştiriliyor.


Buna örnek, CHP'nin Meclise sunduğu tek konuyu düzenlemeye yönelik mevcut çay yasasına yapılması istenilen ek teklif.


Geçen yıl aynı tarihlerde CHP’nin Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’nın meclise sunduğu ek madde yasa teklifi bu yıl da hiçbir ekleme yapılmadan yeniden meclis gündemine sunuldu.


Geçen yıl sunulan yasaya ek madde teklifinde şöyle denmekteydi;


(TBMM'İNE SUNULAN ÇAY KANUNU MADDESİ)


MADDE 1- Her yıl Çay Kurumu (ÇAY-KUR) tarafından yaş çay için belirlenen fiyat taban fiyat olarak kabul edilir. Doğrudan üreticiden yaş çay satın alan gerçek ve ya tüzel kişiler ÇAY-KUR tarafından belirlenen taban alım fiyatının altında alım yapamazlar. Buna uymayan tacirler hakkında, Tarım ve Orman Bakanlığınca, alıma konu yaş çayın her bir kilogramı için 3 Türk lirası idari para cezası uygulanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, bu fıkranın yayını tarihini izleyen üç ay içinde Ulusal Çay Konseyi ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün görüşü alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca düzenlenir. 

MADDE 2-  Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE, 3- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür,” 


Yasa teklifinin gerekçesinde ise; 

“ÇAYKUR’un kontenjan uygulaması yüzünden elinde kalan çayları özel sektöre değerinin çok altında satan çay üreticilerinin mağduriyetlerini giderecek kanun teklifinizi meclise sunmuş bulunuyoruz. Çay üreticisi toplama zamanı gelen çayını topladığında satamıyor. Dolayısıyla özel sektöre satış yapmak zorunda kalıyor. Özel sektör ise devlet tarafından belirlenen fiyatı görmezden gelip, rastgele fiyat belirliyor. Çay üreticimiz, yaş çayını ucuza satmak zorunda kalıyor. Emeğinin karşılığını alamıyor. Özel sektör, ÇAY-KUR’un belirlediği fiyatı kabullenecek ve bunun altında çay üreticimize fiyat veremeyecek. Taban fiyatın altında alım yapması durumunda da Bakanlık tarafından cezai yaptırıma tabii olacak” denmekteydi.


Muhalefetin Meclis çoğunluğu bu ek kanunu çıkarmaya yetmediği için böyle bir değişiklik söz konusu olmadı. Bu yıl da aynı tasarı CHP tarafından yeniden meclis gündemine sunuldu. 


Bundan bir sonuç çıkmayacağının ortada olması bir yana böylesine bir ek yasayla çay sektörünün sorunlarının giderilmeyeceğini birileri CHP yöneticilerine söylemeli!


Zira böyle bir teklifin yasalaşması, sorunları çözmeyeceği gibi, iktidarın, “muhalefetin istediği yasayı çıkardık, şimdi artık kimse çayın sorunları var demesin” türünden söylemlerine bile yol açardı.


Daha öncede belirttim; üreticinin yaş çay bedeli konusunda sorunu sadece özel sektörün açıklanan fiyatın altında satın almasından oluşmuyor. Üretici Kota ve kontenjan nedeniyle çayının tümünü Çaykur’a satamadığı zaman özel sektörün kapısını çalıyor ve özel sektör neyi teklif ediyorsa üretici onu kabul ediyor. 


Özel sektör bu noktada sadece düşük bedel dayatmıyor, aynı zamanda uzun vadeli senet veya ödemeleri aylar sonra üretilen kuru çay üzerinden yüksek fiyatla ödemeyi de üreticilere dayatıyor.


Özel sektörün bu fırsatçılığının önüne geçmek için bir değil, iki ek maddeye ihtiyaç var;


1- Özel sektör, devletin açıkladığı fiyatın altında çay satın alamayacak.

2- Sattığı yaş çayın bedeli üreticiye en geç bir ay içinde ödenecek.(Çaykur ve Özel sektör)


Eğer bu iki maddeyi içeren ve cezayla korunan bir kanun çıkarsa üreticinin özel sektör tarafından istismarı ortadan kalkar. Özel sektörün durumu Çaykur’la eşitleneceği için de üretici çayını dilediği fabrikaya satar. Bu durumda işletmeler çay satın alma yarışına gireceği için fiyat yükselir ve alımlar peşin ücretle satın almaya dönüşür.


Elbette bu iki madde sektörün sorunlarını çözmez, sadece üreticinin kontenjana takılmadan, istismara uğramadan çay satmasını kolaylaştırır, ürün değerlenir.


Sektörün sorunlarının çözülmesi için ise çay sektörünün tümünü dikkate alan geniş kapsamlı bir çay yasasını gerektiriyor.


İktidara baskı unsuru oluşturması  için bu çalışmayı öncelikle muhalefet yapmalı. Hatta muhalefetin tümünün, sivil toplu örgütlerinin de görüşlerinin alındığı bir yasa taslağını ortaya çıkarma vakti çoktan geçmiş durumda.


Şu artık anlaşılmalı; temcit pilavı gibi her yıl aynı şeyi tekrarlayıp meclise sunmanın sektörün sorunlarıyla ilgili sağlıklı gündem oluşturmaya hiçbir katkısı yok..

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi