Birilerini bilmeyiz ama Yüzde 3,5 bize uymaz!

Sendika 18.08.2019 - 23:51, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 1608+ kez okundu.
 

Birilerini bilmeyiz ama Yüzde 3,5 bize uymaz!

1 Ağustos tarihinde başlayan Toplu Sözleşme görüşmelerinde hükümet kamu çalışanları ve emeklilere 2020 yılı için yüzde 3,5 + 3, 2021 yılı için ise yüzde 3+2,5 zam teklif etti. Türkiye Kamu-Sen Rize İl Temsilcisi Murat Köseoğlu konuyla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Köseoğlu’nun basın açıklamasının tam metni: “Değerli memur arkadaşlarım, kıymetli basın mensupları; Hepinizin bildiği gibi 20 milyon vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren, nüfusumuzun 4’te 1’inin iki yıllık geleceğini şekillendirecek toplu sözleşme görüşmeleri büyük bir hayal kırıklığına doğru gitmektedir.  Geçtiğimiz yıl gerçekleşen resmi enflasyon 20,3 oldu.  4 kişilik ailenin vaz geçemeyeceği, zorunlu harcama tutarı 1032 lira artarken memur maaşlarına koca bir yıl için toplam 441 lira zam yapıldı.  TÜİK’in açıklamasına göre yalnızca kiraya son bir yıl içinde gelen zam 100 lira.  Ailenin aylık gıda harcamasına gelen zam ortalama 197 lira. Doğalgaza bir yıl içinde gelen zam 18,6. Elektriğe 34,8 zam yapılmış.   Mutfak yangın yerine dönmüş, memurun, emeklinin bütçesi tarumar olmuş…   Hem resmi rakamlar hem de yaptığımız hesaplar, memur ve emeklinin alım gücünün düştüğünü gösteriyor.   2020 yılı için hükümetin enflasyon hedefi 9,8; 2021 yılı için 6 ama memura ve emekliye reva görülen zam, 2020’nin tamamı için 6,6; 2021’in tamamı için 5,6… Hedefler böyleyken şu anda yıllık enflasyon, yaz ayları olmasına rağmen 16,65. Çarşının, pazarın durumu ortadayken sadece kira ve gıda son bir yılda 297 lira zamlanmışken, bize teklif edilen 3,5; önümüzdeki yılın ilk 6 ayında ortalama maaşa 140, en düşük maaşa 105 lira artış demek. Bu ne anlama geliyor arkadaşlar? Hükümet, enflasyon hedefinin bile altında zam teklif ederek resmen bizleri sefalete sürüklüyor.  Biz buçuklu toplu sözleşmeleri çok gördük, memurun masada yarım puana nasıl terk edildiğine hep beraber şahit olduk.  Birilerini bilmeyiz ama bu teklif bu bütçeyi kurtarmaz; 3,5 bize uymaz! Biz, bütün taleplerimizin haklı gerekçelerini açıklıyor, resmi verilerle destekliyoruz.  Kamu işveren tarafından da 3,5 zammın gerekçesini bekliyoruz. Hedefiniz nedir, amacınız nedir? Enflasyon hedefinin 9,8 olduğu yerde memura 3,5+3 zam teklif etmenizdeki gerekçeniz nedir?  Biz, toplu sözleşmenin başından beri hep “Hedef enflasyona endeksli maaş zammından vaz geçin” dedik.  Ama bu konuda bile bizi yanlış anladılar.  Biz “Enflasyonun üzerinde zam yapın, refah artışı sağlayın” dedik.  Onlar, enflasyon hedefinin de altında teklif ettiler.  Biz refah istedik; onlar sefalet önerdi.  Biz, ekonomik kurtuluş istedik; onlar, “Esarete devam” dedi. Arkadaşlar;  Buradan bir kere daha ilan ediyorum: Toplu sözleşme görüşmeleri normal seyrinde ilerlemiyor! Pazarlıkların başından beri ısrarla bir müzakere sürecine geçilmesi gerektiğini ifade ettim. Ne yetkili konfederasyon ne de işveren tarafı konuları müzakere etmeye yanaşmıyor. Sözleşmelilere kadro, vergi dilimleri, 3600 ek gösterge, yardımcı hizmetliler, bütün ek ödemelerin emekliliğe sayılması, memurlara da bayram ikramiyesi verilmesi, liyakati yerle bir eden, adaletsizliğin kaynağı mülakatın kaldırılması gibi bütçeye getireceği ekonomik yükü sınırlı olan ya da hiçbir mali yük teşkil etmeyen konular masadan kaçırılıyor. Maliyeti dahi olmayan konularda yıllardır çözüm bekleyen milyonlarca memur ve emeklinin beklentilerini boşa çıkarmak vicdani değildir.   Neden yetkili konfederasyon hiç olmazsa bu konularla ilgili müzakereden imtina etmektedir? Süreç henüz sonlanmamışken, bir şansımız daha varken bu konularda adım atılması yönündeki ısrarımızı bir kere daha yineliyorum. Gelin bir memur paketi hazırlayalım ve bu saydığım konuları 1 Ekim’de TBMM gündemine getirerek memurların yaralarını saralım. Bizim üretimden gelen gücümüz var.  Bizim birlikteliğimizden gelen gücümüz var.  Kamu görevlileri ve emeklilerle adeta alay edenlere verilecek güçlü bir cevabımız elbette vardır. Milyonlarca dar ve sabit gelirliyi enflasyona ezdirecek bu yaklaşımı kabul etmiyor, bu teklifi yok sayıyoruz.  Kamu işveren tarafından tez zamanda mali ve diğer taleplerimizi içeren yeni bir teklif paketi sunmasını istiyoruz.  “Eylem kültürümüz var” diyenleri de bu kültürlerini bir kere olsun memur ve emekliler için hayata geçirmeye davet ediyor, alanlara bekliyoruz.  420 bin üyemizle, haklarımız için yapılacak her türlü mücadeleye yasal sınırlar içinde olmak kaydıyla desteğe hazır olduğumuzu buradan bir kere daha ilan ediyoruz.  Bizim mangal gibi yüreğimiz, çelik gibi bileğimiz, hiç kimseye teslim etmediğimiz hür irademiz var. Bütçe onların, meydanlar bizimdir.  Hepinize saygılar sunuyorum.“       

1 Ağustos tarihinde başlayan Toplu Sözleşme görüşmelerinde hükümet kamu çalışanları ve emeklilere 2020 yılı için yüzde 3,5 + 3, 2021 yılı için ise yüzde 3+2,5 zam teklif etti.


Türkiye Kamu-Sen Rize İl Temsilcisi Murat Köseoğlu konuyla ilgili bir basın açıklaması yaptı.


Köseoğlu’nun basın açıklamasının tam metni:


“Değerli memur arkadaşlarım, kıymetli basın mensupları;


Hepinizin bildiği gibi 20 milyon vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren, nüfusumuzun 4’te 1’inin iki yıllık geleceğini şekillendirecek toplu sözleşme görüşmeleri büyük bir hayal kırıklığına doğru gitmektedir. 


Geçtiğimiz yıl gerçekleşen resmi enflasyon 20,3 oldu. 


4 kişilik ailenin vaz geçemeyeceği, zorunlu harcama tutarı 1032 lira artarken memur maaşlarına koca bir yıl için toplam 441 lira zam yapıldı. 


TÜİK’in açıklamasına göre yalnızca kiraya son bir yıl içinde gelen zam 100 lira. 


Ailenin aylık gıda harcamasına gelen zam ortalama 197 lira.


Doğalgaza bir yıl içinde gelen zam 18,6.


Elektriğe 34,8 zam yapılmış.  


Mutfak yangın yerine dönmüş, memurun, emeklinin bütçesi tarumar olmuş…  


Hem resmi rakamlar hem de yaptığımız hesaplar, memur ve emeklinin alım gücünün düştüğünü gösteriyor.  


2020 yılı için hükümetin enflasyon hedefi 9,8; 2021 yılı için 6 ama memura ve emekliye reva görülen zam, 2020’nin tamamı için 6,6; 2021’in tamamı için 5,6…


Hedefler böyleyken şu anda yıllık enflasyon, yaz ayları olmasına rağmen 16,65.


Çarşının, pazarın durumu ortadayken sadece kira ve gıda son bir yılda 297 lira zamlanmışken, bize teklif edilen 3,5; önümüzdeki yılın ilk 6 ayında ortalama maaşa 140, en düşük maaşa 105 lira artış demek.


Bu ne anlama geliyor arkadaşlar?


Hükümet, enflasyon hedefinin bile altında zam teklif ederek resmen bizleri sefalete sürüklüyor. 


Biz buçuklu toplu sözleşmeleri çok gördük, memurun masada yarım puana nasıl terk edildiğine hep beraber şahit olduk. 


Birilerini bilmeyiz ama bu teklif bu bütçeyi kurtarmaz; 3,5 bize uymaz!


Biz, bütün taleplerimizin haklı gerekçelerini açıklıyor, resmi verilerle destekliyoruz. 


Kamu işveren tarafından da 3,5 zammın gerekçesini bekliyoruz.


Hedefiniz nedir, amacınız nedir?


Enflasyon hedefinin 9,8 olduğu yerde memura 3,5+3 zam teklif etmenizdeki gerekçeniz nedir? 


Biz, toplu sözleşmenin başından beri hep “Hedef enflasyona endeksli maaş zammından vaz geçin” dedik. 


Ama bu konuda bile bizi yanlış anladılar. 


Biz “Enflasyonun üzerinde zam yapın, refah artışı sağlayın” dedik. 


Onlar, enflasyon hedefinin de altında teklif ettiler. 


Biz refah istedik; onlar sefalet önerdi. 


Biz, ekonomik kurtuluş istedik; onlar, “Esarete devam” dedi.


Arkadaşlar; 


Buradan bir kere daha ilan ediyorum: Toplu sözleşme görüşmeleri normal seyrinde ilerlemiyor!


Pazarlıkların başından beri ısrarla bir müzakere sürecine geçilmesi gerektiğini ifade ettim.


Ne yetkili konfederasyon ne de işveren tarafı konuları müzakere etmeye yanaşmıyor.


Sözleşmelilere kadro, vergi dilimleri, 3600 ek gösterge, yardımcı hizmetliler, bütün ek ödemelerin emekliliğe sayılması, memurlara da bayram ikramiyesi verilmesi, liyakati yerle bir eden, adaletsizliğin kaynağı mülakatın kaldırılması gibi bütçeye getireceği ekonomik yükü sınırlı olan ya da hiçbir mali yük teşkil etmeyen konular masadan kaçırılıyor.


Maliyeti dahi olmayan konularda yıllardır çözüm bekleyen milyonlarca memur ve emeklinin beklentilerini boşa çıkarmak vicdani değildir.  


Neden yetkili konfederasyon hiç olmazsa bu konularla ilgili müzakereden imtina etmektedir?


Süreç henüz sonlanmamışken, bir şansımız daha varken bu konularda adım atılması yönündeki ısrarımızı bir kere daha yineliyorum.


Gelin bir memur paketi hazırlayalım ve bu saydığım konuları 1 Ekim’de TBMM gündemine getirerek memurların yaralarını saralım.


Bizim üretimden gelen gücümüz var. 


Bizim birlikteliğimizden gelen gücümüz var. 


Kamu görevlileri ve emeklilerle adeta alay edenlere verilecek güçlü bir cevabımız elbette vardır.


Milyonlarca dar ve sabit gelirliyi enflasyona ezdirecek bu yaklaşımı kabul etmiyor, bu teklifi yok sayıyoruz. 


Kamu işveren tarafından tez zamanda mali ve diğer taleplerimizi içeren yeni bir teklif paketi sunmasını istiyoruz. 


“Eylem kültürümüz var” diyenleri de bu kültürlerini bir kere olsun memur ve emekliler için hayata geçirmeye davet ediyor, alanlara bekliyoruz. 


420 bin üyemizle, haklarımız için yapılacak her türlü mücadeleye yasal sınırlar içinde olmak kaydıyla desteğe hazır olduğumuzu buradan bir kere daha ilan ediyoruz. 


Bizim mangal gibi yüreğimiz, çelik gibi bileğimiz, hiç kimseye teslim etmediğimiz hür irademiz var.


Bütçe onların, meydanlar bizimdir. 


Hepinize saygılar sunuyorum.“   

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi