BELEDİYEDEN RANTI KESİLENLER ÇAĞIRTKANLIK YAPIYOR

CHP Fındıklı ilçe başkanı Kadırhan Kadıoğlu Fındıklı’ nın geleneğinde Cumhuriyete ve geleceğimize sahip çıkma anlayışı ile demokrasi ve özgürlük aşkı yer aldığını ifade etti. Kadıoğlu açıklamasında, “Bu süreçte Partimize, Belediye başkanımıza, İl başkanımıza, şahsımıza yönelik birçok karalamalarla karşılaştık. Ancak son olarak Kadınlarımıza ve atalarımıza yönelik yapılan saldırıları en hafif deyimle kınıyorum. Evet, AKP, MHP ve İYİ Parti Başkanları son bir haftadır arka arkaya kendilerini tekrarlar bir şekilde basın açıklamaları yaparak partimizi ve belediye başkanımızı hedef alan açıklamalarda bulunmaktadırlar. CHP Fındıklı İlçe Başkanı olarak belediyemizin çalışmalarından ve yatırımlardan rahatsız olanlara cevabımız olacak. İki türlü belediyecilik var bizler için. Birincisi Rantçı Belediyeler, diğeri Halkçı ve Toplumcu Belediyeler. Bizim belediyecilik anlayışımız Halkçı ve Toplumcu Belediyeciliktir. Bu nedenle rantı kesilenlerin saldırmasını da anlayabilmekteyiz” dedi. Millet ittifakı yaparak ve Fındıklıya özgü olarak da tüm demokrasi güçleri ile birleşerek seçimlere katıldıklarını kaydeden Kadıoğlu, “Ancak sürekli olarak biz sizi destekledik diyerek parti işlerimize bile müdahil olma anlayışsızlığını göstermek doğru değildir. Bu tartışmalar aslında İlçemizde 25 yıldır yapılamayanların partimiz öncülüğündeki halkçı ve toplumcu belediyecilik anlayışıyla 1,5 yılda nasıl yapılabilir olduğu gösterilmiştir. Belediye kasası ile Başkanımızın başkanlığını yaptığı Muammer Çiçekoğlu vakfının kasalarını bile ayıramayacak anlayışa ne demeli bilemedim. Hem Belediyemizi hem de vakıf yöneticilerini ziyaret edip yapılan eleştiriler hakkında bilgiler aldım. Belediyeyi borçsuz devrettiklerini ve kasasında 2 milyon para bıraktıklarını söyleyen AKP İlçe başkanı partisine mensup geçmiş belediye başkanına bile sormadan bizim yönetimimize iftira atmaya başlamıştır. Geçmiş dönem başkanımız Adnan Özbalaban’ın imzasının olduğu devir teslim belgesine bir bakalım. Piyasa borcu 450 bin civarında, İller bankası borcu 18 milyon civarında yani toplam 18 milyon 450 bin borç var. Kasada 1 milyon 550 bin para var. Piyasa borcunu ödeyince kasada 1 milyon 100 bin kalıyor. AKP ilçe başkanı Ellialtı kasamızda 2 milyon olduğunu söyledi. Kendisi ilçe başkanı olduğu o dönemde aradaki 900 bin olan farkı gelip belediyemizin kasasına ödesin. Vakfa gelince şu an 2 milyon 200 bin civarında kasasında para var. Ayrıca vakfın nasıl zarara uğratıldığını vakıf yöneticileri yakında açıklayacaklar. Mali müşavire gelince biraz daha mesnetli olmanızı beklerdim. Mevcut belediyemiz mali disiplin açısından kendi mevcut muhasebe birimini kurarak kendi bünyesinde tasarrufa gitmiştir. Kendi bünyesinde tasarrufa giderek kamunun kaynaklarını doğru kullanmaya başlamıştır. ‘’Hakkımda, belediyede çalıştığım ve para aldığım iddiası var’’ diyen Ellialtı; AKP ilçe yöneticiliği ve başkanlığı yaptığınız dönemde 3 yıllık sürede Fındıklı belediye başkanlığımızın avukatlığını yaparak bu süre zarfında 43 bin TL + SGK aldığınız kayıtlarda mevcuttur. Ve de belediyemiz adına hangi davaları kazanıp hangilerini kaybettiğiniz ve icraya verdikleriniz de kayıtlarda bulunmaktadır. Devletin hizmetlerini AKP hizmetleri olarak göstermeniz de ayrı bir manidar durumdur. Devlet hepimizindir. Siz sadece kendinize ait olduğunu sanarak Kurumların hizmetini kendi hizmetiniz olarak görmektesiniz sanırım. Burası Türkiye Cumhuriyeti Devletidir kabile devleti değil. Veya bir siyasi partinin devleti değildir. Bu yıl yaşanan kış şartlarında AKP ilçe başkanı devletin iş makinelerinin köy ve mahalle yollarını açtığını söyleyerek bunu kendilerine bir lütuf kabul etmişlerdir. Milletvekilimiz Mehmet Bekaroğlu’nun belediyemiz tarafından yapılan yol açma çalışmasına atıfta bulunarak bize teşekkür bile etmedi demesi doğru bir üslup değildir ve kabul edilemez.  Mehmet Bekaroğlu teşekkürü size değil belediyemize ve devletimize etmiştir” dedi. Kadıoğlu, “Yenimahalle’de yapılan dere ıslah çalışması için de belediye başkanımız Ercüment Çervatoğlu ve milletvekilimiz Mehmet Bekaroğlu yerinde incelemiş Rize valisi ve DSİ bölge müdürü ile görüşülmüş ve gerekli bilgiler alınmıştır. 30 Mart 2019 seçimlerini aldığımız günden itibaren belediye başkanımız bütün personeli ile toplanmış her birine “siz bizim çalışma arkadaşlarımız, omuzdaşlarımızsınız” demiştir. Bu süre zarfında çalışmak istemediğini beyan eden İŞKUR’dan 6 kişi görevi kendi bırakmıştır. AKP iktidarı döneminde kalan hiçbir arkadaşımız işten Cadde boyamaktan bahsederken Papatya Sokağı görmezden gelmek körlüktür. Tüm mahallelere ayrım yapılmadan hizmet götürülürken rahatsız olmuşa benziyorsunuz. Çünkü insan kayrılmıyor siyaset değil hizmet yapılıyor. Planlama yapılıp halka hizmet götürülüyor. Her zaman değer verdiğimiz Hayati Aykut abimizin ismini taşıyan parkın yenilenmesini görememektir çamur atmak. Sokaklarda hasta, aç, bakımsız yaşayan hayvanlar için yapılan Sokak hayvanları yaşam ve iyileştirme merkezi yatırımını görmek istemeyerek suni işlerle ve iftiralarla uğraşmak siyaset değildir. Gerek alt yapı gerekse üst yapı konusunda yapılan yatırımları görmeyip derin deşarj arızasında (AKP döneminde sistemin hava alması nedeni ile onlarca kez arıza veren) oluşan bir eksikliği çevre düşmanlığı olarak göstermek ise acizliktir. Hele hele bizlere çevre dersi vermeye kalkarken bu pandemi döneminde bile talan edilen ormanları, meraları, denizlerimizin nasıl kirletildiğini unutmamak gerekir. Sit alanı diye tarif ettiğiniz bölgede sahil yolunun geçtiğini unutmaktır siyasetsizlik. SİT alanı geçidinde yüzlerce aileyi mağdur ederek arada devasa bir yol bırakan, yol ile yaşam alanları arasında sıkışan halkı görmemektir siyasetiniz. Batum’dan Samsun’a kadar sahillerde sosyal tesisler varken biz yapmaya kalkınca bunu engellemeye çalışmaktır siyasetiniz.  Çöp ile ilgili olarak yapılan çalışmaları tüm Türkiye duymuşken sizlerin bunu görmemesi ise aymazlıktır. Yönetimin bize geçmesiyle birlikte geri dönüşümlü çöpler ayrı toplanmaya başlanmış, sayın cumhurbaşkanının önemsediği sıfır atık projesi konusunda çok önceden belediyemiz adımlar atmıştır. Bunu görmemektir partizanlık. Fındıklının 50 yıllık çöp sorununu en aza indirecek olan geri dönüşüm tesisini görmemeniz de partizanlıktır.  Bizim de kabul etmediğimiz vahşi depolama ve dere kenarlarına çöp dökülmesi AKP döneminde açık çöplerimiz en az 15 günde bir, bir kısmının üstü örtülerek kapatılmaktaydı. Çok yakında, atıkların ayrıştırılıp satılacağı, evsel atıkların ise kompost yöntemiyle gübreye dönüştürüleceği bölgemizde tek olacak olan geri dönüşüm tesisi ile çöp sorunundan kurtulacağız, ancak şu an için belediyemiz günlük çöpün üstünü örterek ve dışarıda çöp bırakmayarak vahşi depolama yöntemine devam ettirmektedir. 15 yıldır çöp sorunu için uğraşmayarak çöpü dereye dökenlerin bugün çözüm için uğraşanları eleştirmeye hakkı yoktur. Başkanımızın belediye promosyonlarıyla ilgili haraç topladığını söylüyorsunuz bu açıklamayı ise tam bir talihsizlik olarak görüyorum. Sizin ve yönetiminizin yakınları belediye çalışanı, sorun onlara ve şahit tutarak dava ediniz. Yoksa böyle bir açıklama tam da kumpas ve açıkça terbiyesizliktir. Son olarak söylemek istiyorum ki; rantın, talanın, yalanın, rüşvetin, kibrin, halka üstten bakmanın ve insan kayırmanın dönemi bitmiştir. Bazılarının hazımsızlığı bundandır. Dönem meçinin, kardeşliğin, halk için halkla birlikte üretmenin ve çalışmanın, kısıtla imkânlara ve engellemelere rağmen var güçle hizmet üretmenin dönemidir. İlçemizde yalan ve mesnetsiz iftiralarla siyaset üretmenin karşılığı yoktur. Halkımız da bunlara itibar etmemektedir. Önümüzdeki yerel seçimlerde halkımız bunun cevabını yine daha güçlü bir şekilde verecektir.